"Ela, güzelim düşeceksin bak."
"Bir şey olmaaaz!" dedi bağırarak. "Hadi daha hızlı salla beni!"
"Uçmaya hazır mısın karıcım?"
"Hazırım hadi salla beni."
Ela'yla akşama kadar gezmiş şimdi de öylesine bir mahalle parkına gelmiştik. Ben demiştim istersen senin için bir luna parkı kapattırırım diye ama kabul etmemişti. Basit şeylerden mutlu olan biri hayatımda yok denecek kadar azdı. Şimdi böyle birinin benim soyadımı taşıyor olması hoşuma gidiyordu.
Mutluydu da üstelik.. Hemde benim yanımda..
"Furkan!"
"Efendim güzelim."
"Dur, dur! Midem bulandı."
Hızla salıncağı durdurduğumda Ela salıncaktan inip parkın bir köşesine geçti. Peşpeşe kustuğunu görünce hemen yanına gittim.
"Ela iyi misin?"
"İyiyim iyiyim. Endişelenme basit bir bulantı sadece."
"Yok, ben emin olamadım. Bir hastaneye gidelim hadi."
"Furkan saçmalama. Gerek yok."
"Ya bir şey olursa sana?"
"Saçmalama ne olacak?" dedi gülerek. "Dediğim gibi basit bir bulantı. Ya onu boşver de bugün çok eğlendim."
"Sahi mi?"
"Hı hı. Teşekkür ederim Furkan."
"Sen mutlu olacaksan hep gideriz böyle gezmelere. Yani gelirsen?"
"Bir daha ikimizde bu kadar müsait olabilir miyiz bilmiyorum."
"Madem müsait olma ihtimalimiz çok az.. O zaman her zaman gittiğim bir kulübe götüreyim mi seni?"
"Şimdi mi?"
"Evet. Saat çok uygun. Şimdi baya eğlenceli bir ortam vardır. Biraz eğleniriz."
"Ya sarhoş olursak ikimizde? Yarın işler-"
"Bir kere de boş ver be güzelim şu işleri. Eğlenmek bizimde hakkımız. Gidelim işte ne olacak? Sarhoş olursakta olalım. Ben kendimi kontrol ederim. Sen istediğin gibi içebilirsin. Ben yanındayım nasılsa?"
"Sana güvenmek mi? Ne bileyim emin olamadım Furkan." dedi gözlerini kısıp bana bakarak.
"Ya bakma öyle Ela. Tamam nikahta da evlendiğimiz ilk zamanda da sana biraz eşeklik etmiş olabilirim ama valla eski Furkan değilim ben."
"İyi tamam o zaman. Merak ettim senin şu ortamları. Gidip görelim."
Ela arabaya doğru koşarken bende peşinden ilerledim. Bugünkü toplantıma geldiği için ekstra güzel hazırlanmıştı. Yani benim güzel karım harika görünüyordu. Acaba klübe gitmekten vaz mı geçsem diye düşünmeden edememiştim. Neyse ben korurdum onu. O istediği gibi eğlenebilirdi.
Bende arabadaki yerime geçtiğimde klübe doğru sürmeye başladım.
"Daha önce içiyor muydun?" diye sorduğumda başını aşağı yukarı salladı.
"Çok sık değil ama içiyordum."
"Anladım ama miden bulandı biraz önce. Bir şey olmasın?"
"Ay Furkan sende ne detaycı çıktın. Ne olabilir en fazla?"
"Ela bak bir anda kilo verdiğin için korkuyorum. Bir doktorla da konuştum. Diyorum ki bir değerlerini ölçtürelim."
"Ben turp gibiyim Furkan. Bir sorun hissetsem giderim kendim hastaneye."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela / Yarı Texting
Fanfiction@Kuymakcibasi: Sana çok aşığım be kuymaklı kekim. @Kuymakcibasi: Bu his nasıl biliyor musun? Hani böyle eskiden, biz küçücükken babamız mahalle bakkalına gider, beyaz şeffaf poşetlerde ekmek alır ama o ekmeğin içine de birkaç tane bizim için çikola...