Yorgunluktan gözlerim kapanmak üzereydi. Geçmez sandığım gün geçmişti bile. Bir de geçmez sandığım şu bir ay hemen geçse ne güzel olurdu.
Aldığım duş beni rahatlatırken bornozuma sarılıp tekrar odaya geçtim. En sevdiğim kedili pijamalarımı daha banyoya girmeden hazırlamıştım zaten.
Kurulanıp üzerimdeki bornozu çıkardığım anda kapı açılmış ve aniden geri kapanmıştı.
"Ela.. Ben çok özür dilerim. Bilmiyordum çıplak olduğunu."
"Furkan niye benim odama kapıyı çalmadan giriyorsun?" dedim sinirle. "Gerizekalı!"
"Tamam kızma, valla bir şey görmedim."
"Ne istiyorsun?" dedim hızlı hızlı üstümü giyinerek.
"Üzerini giyindiğinde aşağı in." dedi sadece. Sorularıma cevap alamadığım için gittiğini anlamıştım. Giyindiğimde ıslak saçlarımı tarayıp aşağıya indim. O da koltukların birinde oturuyordu.
"Bir daha sakın odama yaklaşma. Ne hakla öyle dalıyorsun? Müsait değilim belki? Ki değildim de zaten."
"Ela." dedi uyarıcı bir sesle. "Özür diledim ya niye uzatıyorsun? Zaten görsem ne olacak? Sen bana yasak biri değilsin ki?"
"Furkan ben sana bu dünyadaki en yasak kadınım biliyor musun? Şimdi söyle ne söyleyeceksen? Yorgunum uyumak istiyorum."
"Uyuyacak mıyız?"
"Ben uyuyacağım. Sen istediğini yapabilirsin."
Furkan derin bir of çekerek ayağa kalkıp bana elini uzattı. Ona gözlerimi devirdiğimde elimden tutup peşinden sürükledi beni.
"Nereye?" dedim kendimi elinden kurtarmaya çalışarak. Mutfağa gittiğimizi anladığımda elimi hızlıca çektim.
"Acıktıysan git kendin hazırlayıp ye. İşim yok bir de sana yemek mi hazırlayacağım?"
"Ela ne çok konuşuyorsun sen ya?"
Beni hızlıca kucağına aldığında bir kez daha çemkirdim ona ama pek umursadığını söyleyemezdim.
Sonunda mutfağa girdiğimizde benim en sevdiğim yemekler masada dizili vaziyetteydi ve bana göz kırpıyordu.
"Dikkat ettim. Tüm gün bir şey yemedin. Aç uyumanı istemedim." dedi Furkan beni yere indirip ensesini kaşıyarak.
"Sen beni mi düşündün yani?" dedim sorgularcasına.
"Evet." dedi gülerek. "Karımı düşündüm."
"Bana karım deyip durma."
"Boşanana kadar benim karım değil misin? Derim. Canım karım, benim karım."
Çocuk gibiydi ve bence ne istediğini de asla bilmiyordu.
"Aç değilim ben." deyip kapıya yöneldiğimde kolumdan tuttu.
"Bir şeyler ye. Tamam bugün sana karım falan demeyeceğim. Hiçbir şey yemeden olmaz. Hasta olursun."
"Dengesiz." dediğimde güldü.
"Hadi otur."
Birlikte masaya geçtiğimizde tabağımı doldurmaya başladı.
"Biraz ye. Yüzün gözün çökmüş." dedi sürekli tabağıma bir şeyler koyarken. "Yanlış anlama seni düşündüğümden değil. Ben Furkan'ın karısı çirkin dedirtmem. O yüzden yani."
"Nasıl geçecek seninle bir ay?" dedim ağzıma bir tane zeytin atarak.
"Bilmiyorum. Ben seninle eğlenirim de sen kendi derdine yan."
Ben Furkan'a cevap verecekken hissettiğim mide bulantısıyla yerimden kalktım aceleyle. Çöpün olduğu yere geçtiğimde herhangi bir kusmam olmasa da mide bulantım devam etmişti.
"İyi misin Ela?"
"İyiyim iyiyim." dedim tekrar masaya oturarak." Furkan ben gerçekten aç değilim. Odama çıkıp dinlensem iyi olacak."
Bir şey söylememişti. Bende umursamamıştım zaten. Odama çıkıp direkt yatağıma yattığımda odamın kapısı çalmıştı.
"Yine ne var Furkan?" dedim sinirlenerek.
"Kapıyı açabilir miyim?"
"Aç."
Furkan odama gelip yatağımın kenarına oturdu.
"Ben nerede yatacağım?"
"Senin odanın hazır olduğunu söylemişlerdi bana?"
"Hazır değil. Bu yataktan başka yatak yok."
Annemin işi olduğunu tahmin etmek aslında hiçte zor değildi.
"Git kanepede yat."
"Olmaz, belim ağrır." dedi çocuk gibi.
Oflayarak yataktan kalkıp yastığımı elime aldım.
"Tamam sen burada yat. Ben kanepede yatarım."
"Ya Ela saçmalama Allah aşkına. Yarın hemen hallederim yatak işini. Koskoca yatak. Ne olacak bir köşesinde yatsam?"
"İstemiyorum."
"Lütfen bir gece birlikte yatalım. Aşağıda nasıl yatacaksın?"
Cevap vermeyip yastığıma sarılarak aşağıya indim. İndiğim gibi de kanepeye uzanıp gözlerimi kapattım. İyi bir uykuya gerçekten ihtiyacım vardı.
..🦋❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela / Yarı Texting
Фанфик@Kuymakcibasi: Sana çok aşığım be kuymaklı kekim. @Kuymakcibasi: Bu his nasıl biliyor musun? Hani böyle eskiden, biz küçücükken babamız mahalle bakkalına gider, beyaz şeffaf poşetlerde ekmek alır ama o ekmeğin içine de birkaç tane bizim için çikola...