Ela'nın annesinden
Sürekli çalan telefonların arasına bir yenisi daha eklenince sinirim tepeme atmıştı. Batmak üzereydik ve elimden bir şey gelmiyordu.
"Ah Ela ah! Sana verdiğim emeklere yazıklar olsun. Benim sayemde geldin sen o mertebelere!"
Ela'ya olan hırsım geçmiyordu. Ailesine bunu nasıl yapabilirdi ki? Ben onun annesiydim.
"Senin yüzünden." duyduğum sesle kocama baktım.
"Ne demek benim yüzümden?"
"Zamanında Yusuf, Ela için ölüp biterken aralarına girdin. Niye Furkan konusunda ısrar ettin ki? Bıraksaydın da Yusuf'la evlenseydi bunlar olmayacaktı."
"Eğer Ela Yusuf'la olsaydı bizden uzak kalacaktı. O zaman onu kontrol edemem diye düşündüm. Üstelik Furkan tek veliaht biliyorsun. Ben böylesi daha uygun olur diye düşünmüştüm."
"Planların işe yaramadı ama. Bir iki haftaya kalmaz iflasımızı açıklarız. Keşke Yusuf'la evlenseydi Ela. Hem bize de düşman olmazdı."
"Hala geç değil." dedim aklıma gelen şeyle.
"Nasıl yani?"
"Yusuf'a bu evliliğin formaliteden ibaret olduğunu söylersek belki de Ela'ya olan hisleri yeniden uyanır."
"Hala Ela'yı seviyor mu ki?"
"Umalım da öyle olsun."
Biraz düşündükten sonra Yusuf'u aramaya karar verdim. İsminin üstüne bastıktan sonra o telefonun açılması için bekledim. Tek çaremiz Yusuf'tu.
"Alo. Müjgan teyze?"
Ses tonunda ki tını şaşırdığını belirtiyordu.
"Yusuf nasılsın?"
"İyiyim." şaşkınlığını hala koruyordu. Anlıyordum.
"Hala Türkiye'de misin?"
"Evet de niye?"
"Seninle konuşmamız gerek."
"Anlamadım ne konuşacağız sizinle?"
"Ela hakkında."
"Bakın beni yine tehdit etmek için aradıysanız boşuna kendinizi yormayın. Ben Ela'yı üzecek bir şey yapmam."
"Bunun için aramadım."
"Ne için aradınız beni o zaman?"
"Evde misin?"
"Evet."
"Bekle geliyorum. Yüz yüze konuşmak en iyisi. Ela hakkında öğreneceklerin seni mutlu edecek."
Yusuf'un bir şey söylemesine izin vermeden telefonu kapattım. Evden çıkmak için hazırlanırken bir yandan da Ela'yı hala sevmesi için dua ediyordum.
..🦋❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müptela / Yarı Texting
Fanfiction@Kuymakcibasi: Sana çok aşığım be kuymaklı kekim. @Kuymakcibasi: Bu his nasıl biliyor musun? Hani böyle eskiden, biz küçücükken babamız mahalle bakkalına gider, beyaz şeffaf poşetlerde ekmek alır ama o ekmeğin içine de birkaç tane bizim için çikola...