Saatlerdir kapalı olan bilinci nihayet açılmaya başlayan Mika,yavaşça gözlerini açtı.
Baygın bir şekilde yere baktı.Zihni bulanıktı.Toparlanmak için kendine birkaç dakika zaman verdi.Ardından kafasını kaldırdı.
"Nihayet uyandın mı?"
Kafasını kaldırır kaldırmaz kendisine bakan bir çift yeşil gözle karşılaşmasıyla,panikle kendini duvara yapıştırdı Mika.
"Y-Yuu-chan.?"
Mika ona doğru bir hamle yapacağı an,iki bileğinin de zincirli olduğunu gördü.Şok geçirmişcesine bileklerine bakarken,panikle etrafını inceledi.
"Neredeyiz biz Yuu?!"
"Hayır hayır.."
Yuu onun çenesinden tuttu ve dudaklarına bir öpücük bıraktı.
"Bana Yuu-chan demen lazım..Yuu senin için çok resmi bir hitap.."
Mika dudaklarını sinirle ondan ayırdı ve kendini geri çekti.
"Gerçekten de beni buraya zincirledin mi?!"
"Yani,görünüşe göre zincirlemişim."
Mika panikle odada gözlerini gezdirdi.Burası bembeyaz ve hiçbir eşyanın olmadığı bir odaydı.Sakin olmaya çalıştı ve derin derin nefes verdi.Şu an panik yapacak zamanı yoktu.Bu yüzden ona onun takındığı gibi alaycı bir tavırla karşılık verdi.
"Bana olan aşkın için beni kaçırdın mı?Bu çok duygusal bir sahne.."
Mika'nın sözleriyle kaşlarını çatan Yuu,anlamaz bir şekilde ona baktı.
"Belki böbreklerini çalacağım?Belki ben bir hırsızım,
olamaz mı?Hala bana güveniyor musun?""Kalbimi çalan bir hırsız ha,fena fikir değilmiş."
"Bugün epey formundasın anlaşılan Mika."
"Senin için çabalıyorum Yuu-chan.Bir teşekkür öpücüğü hak ediyorum bence."
Yuu elini duvara koydu ve ona yaklaştı.
"Dün gece eğer rahat dursaydın sevişebilirdik ve işler bu raddeye gelmezdi."
"Ah,sevişmediğimiz için üzgün mü olmalıyım?"
"Hayır,burası da sevişmek için oldukça ideal."
Yuu elini Mika'nın erkekliğinin üzerine koyup sıkınca,
Mika tedirginlikle dudağını ısırdı."Seni tahrik ediyor muyum?"
"Eski Yuu-chan olsaydın evet.Ama artık sana o gözle bakamıyorum."
"Zorla mı seviştireceğim kendimle?"
Yuu omuz silkti ve gülümsedi.
"Neyse,benim için fark etmez."
Mika ona çatık kaşlarıyla bakarken,Yuu elini onun yanağına koydu.
"Uslu durursan seninle çok iyi anlaşacağız Mika."
Mika Yuu'nun söylediğini duymazdan geldi ve yanağını çevirdi.
"Fujisaki nerede?"
"Onun işleri var,şu an konseyle konuşuyor."
Mika Yuu'nun gözlerine dik bir şekilde bakarken, soğukkanlılıkla sordu ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alde Lotus~Mikayuu
Fanfiction-Düzenleniyor- Alde Lotus: Aldebaran,Hristiyan mitolojisindeki Michael(Mikaela) adıyla anılan dev bir kırmızı yıldızdır. Kitapta,Mikaela'nın annesi Krul Tepes,oğluna adının bu yıldızdan geldiğini ve oldukça özel bir yıldız olduğunu söyler.Onu o gün...