"Seninle tekrar karşılaşmak çok güzel,Yuu-chan."
Yuu kaşları çatık bir şekilde ona bakarken,gözlerini Mika'nın ona uzattığı eline indirdi.Ancak sıkmadı.
"Senin burada ne işin var?"
Yuu'nun bu tavrına karşın,Mika gülümseyerek elini indirdi.
"Bu güzel karşılama için teşekkürler,bir şeyler içmek ister misin?"
Yuu sinirli bir şekilde Mika'ya baktı.Ardından gülümsedi.
"Beni teftişe mi geldin yoksa?Aynı tarafta olduğumuzu sanırdım."
Mika elini Yuu'nun omzuna koyunca,Yuu tek kaşını kaldırarak omzuna koyduğu eline baktı.
"Bu kadar acımasız birine dönüştüğünü görmek beni çok üzdü ve buna bir son vermek istedim.Fujisaki'den rica ettim ve o da benim adıma konsey liderleriyle konuştu.Bu açıklama yeterli mi?"
"Siz rica ettiniz ve onlar da seni öylece konseye soktular,öyle mi?"
"Evet,görevim seni korumak ve bu tehlikeli kişiliğinden kurtulmanı sağlamak."
Yuu ona kafası karışmış bir şekilde baktı.Mika'nın yaptıkları çok anlamsızdı.
"Buraya ne amaçla geldiğini anlamıyorum.Ben senin umrunda bile değildim."
Yuu ona yaklaştı ve aylar öncesinde söylediği sözü bir kez daha dile getirdi.
"Üstelik sen,seni çok seven sevgilinle birlikte zaten mutlusun değil mi?"
Yuu alaycı bir ifadeyle ona baktı.
"Dojin'le ne oldu?Bıraktı mı yoksa seni?Çok yazık.Seni çok önemsiyordu halbuki."
"Dojin ile olan ilişkimizi bitirdim.Hepsi bu."
Yuu bir süre Mika'ya baktı.Derin bir nefes verdi ve parmağını ona dik bir şekilde doğrulttu.
"Sana bundan sonra karşıma çıkmamanı,eğer çıkarsan seni öldüreceğimi söylemiştim.Ölmek mi istiyorsun?"
"Beni öldürecek kişi sensen ölmeyi sorun etmem."
"Ne o?Bana mı aşıksın yoksa?"
"Sen değil misin?"
Mika'nın bu tavırlarını oldukça sinir bozucu buluyordu Yuu. Daha fazla sinirlenmemek için konuyu kapatmaya karar verdi ve ondan uzaklaştı.
"Artık senin tarafında değilim Mika.Geldiğin yere geri dön, burası senin olman gereken bir yer değil."
"Kendini buraya mı ait görüyorsun?"
"Bana seçmem gereken bir seçenek sunulmadı.Asla fikrim sorulmadı.Bu yüzden ben,hayatımı yöneten insanlara hayatımı uydurmaya bakıyorum."
Yuu kollarını açtı ve gülümsedi.
"Ve burada olmaktan oldukça mutluyum!"
"Değilsin.Kendini mutlu olmaya zorluyorsun."
Yuu'nun gülümsemesi solarken,Mika ciddiyetle ona baktı.
"Ama ben burada kalmana izin vermeyeceğim."
Yuu'nun eline uzandı Mika.Ancak tutacağı an,Yuu hızla elini kendine çekti.Mika bozuntuya vermedi.
"Buraya tüm her şeyi sonlandırmak ve seni buradan kurtarmak için geldim.Gerekeni yapmadan dönmeyeceğim."
Mika'nın bu sözleri üzerine,Yuu sinirle bağırdı ona.
"Benim kurtarılmaya ihtiyacım yok!Kes artık şu tavırları! Ben güçlüyüm ve kendimi koruyabilecek potansiyelim var!Beni aşağılamaktan vazgeç!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alde Lotus~Mikayuu
Fanfiction-Düzenleniyor- Alde Lotus: Aldebaran,Hristiyan mitolojisindeki Michael(Mikaela) adıyla anılan dev bir kırmızı yıldızdır. Kitapta,Mikaela'nın annesi Krul Tepes,oğluna adının bu yıldızdan geldiğini ve oldukça özel bir yıldız olduğunu söyler.Onu o gün...
