Yuu,telaşla evin önüne geldi ve kapıyı açtı.
Etraf kapkaranlıktı.Çantasını kapının girişine bıraktı ve oturma odasına girdi.
Odaya girer girmez büyük bir şaşkınlıkla gözlerini gezdirdi.Odanın her bir tarafına yerleştirilmiş küçük mumlar ve özenle hazırlanmış eşsiz bir akşam sofrası vardı.
"Yuu-chan.."
Yuu sesin geldiği yöne baktı.Baktığı yönde,Mika'yı özenle hazırlanmış bir şekilde elinde çiçeklerle görmeyi beklemiyordu.
"Geldiğin için teşekkür ederim Yuu-chan.."
Yuu ona şok olmuşcasına bakarken,Mika ona gülümsedi.
"Sen..Hasta değil miydin..?"
Mika olumsuz anlamda başını salladı.
"Seni bu şekilde kandırdığım için özür dilerim.Ancak başka türlü eve gelmeyeceğini biliyordum."
Mika çiçekleri daha sonra vermek üzere masaya koydu Yuu'ya doğru yürüyüp ellerini tuttu.Yuu'nun sıcacık ellerini kendi elleri arasına alırken,Yuu sesli bir şekilde yutkundu.
"Sana öyle sözler söylediğim için özür dilerim.Bunu yapmamam gerekiyordu.O an çok sinirliydim ve sana patladım.Seni üzdüğüm için gerçekten çok pişmanım."
Yuu gözlerini kaçırırken,Mika'nın sözleriyle yeniden ona baktı.
"Ve tek sorunun bu olmadığının da farkındayım."
Mika ona ciddiyetle baktı ve pişmanlıkla konuştu.
"Seni çok üzdüm ve sen benim bu aptalca davranışlarıma yıllarca katlandın.Her şeye rağmen yine benim yanımda oldun."
Yuu Mika'nın masmavi gözlerine takılı kalırken söyleyecek bir söz bulamadı.Onu dinlemek dünyanın en güzel şeyiydi. Mika Yuu'nun ellerini sıkıca tuttu.
"Ben tüm bunları nasıl düzelteceğimi bilmiyorum.Ancak
kesin olarak bilmeni istediğim bir gerçek var."Yuu bu tuhaf durumu anlamlandırmaya çalışırken,
Mika'nın elini yanağına koymasıyla yavaşça kızardı."Yuu-chan."
Yuu'nun kalbi hızla çarpmaya başladığı an,Mika onun gözlerinin içine baktı.
"Seni seviyorum."
Bu itirafla birlikte Yuu'nun nutku tutulurken,gözlerini kırpıştırarak ona baktı.
Ne?
"Seni çok seviyorum Yuu-chan."
Yuu şaşkınlığını üzerinden atamazken,Mika kendini açıklamak için derin bir nefes aldı.
"Ben seni sevmekten çok korkuyordum.Sevdiğim bir insanı tekrar kaybetmek istemiyordum..Korkaktım,bencilce davrandım.Senin duygularını düşünmedim."
Mika'nın gözleri dolarken,Yuu endişeyle ona baktı.
"Ama yapamadım Yuu-chan.Gerçeklerden kaçamadım.
Sana olan duygularımı reddetmek beni çıkmaza sürükledi. Kaçmaya çalıştığım her yol sana çıkıyordu.Açmaya çalıştığım her kapı sana açılıyordu.Bütün yollar beni sana getiriyordu Yuu-chan."Derin bir nefes aldı Mika,titreyen sesini bastırmayı umarak.
"Ben artık kaçmak istemiyorum.."
Beni seviyor..
"Senden uzak durmak istemiyorum."
O beni seviyor..
"Sadece seni sevmeme izin ver Yuu-chan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alde Lotus~Mikayuu
Fanfic-Düzenleniyor- Alde Lotus: Aldebaran,Hristiyan mitolojisindeki Michael(Mikaela) adıyla anılan dev bir kırmızı yıldızdır. Kitapta,Mikaela'nın annesi Krul Tepes,oğluna adının bu yıldızdan geldiğini ve oldukça özel bir yıldız olduğunu söyler.Onu o gün...