Akşam saatlerinde Yuu kanepede kendini yorgana sarmış bir şekilde oturuyordu.
Önündeki bilgisayarda açmış olduğu sayfaya öylece bakıyordu.
Mika odasından çıkarak aşağı indi.Yuu'nun kanepede oturduğunu görünce onun yanına ilerledi.
"Yuu-chan."
Mika kafasını Yuu'nun omzunun üstünden çıkarınca Yuu ona baktı.Ardından tekrar önüne döndü.
Ona kırgındı.Sebebini bilmiyor bile olsa ona bu şekilde bağırması kalbini kırmıştı.
Mika arkadan kollarını Yuu'ya sarıp kafasını onun boynuna gömdü.
"Özür dilerim Yuu-chan..."
Mika kısık bir sesle mırıldandı.
"Üzerine fazla gittim..Sana öyle sözler söylememeliydim.."
Mika boynuna bir öpücük kondurunca,Yuu irkildi ve istemsizce geri çekildi.
Mika doğrulup Yuu'nun yanına oturdu ve battaniyenin yarısını kendine çekti.Yuu ona anlamaz bakışlarla bakarken Mika Yuu'nun yanağından öptü.
"Beni affedebilecek misin?"
Mika masum bir şekilde ona bakarken,Yuu üzgün bir ses tonuyla konuştu.
"Çok kırdın beni..Sebebini sorgulamadan kafana göre yargılıyorsun her şeyi.."
Mika,ellerini Yuu'nun saçlarından geçirdi ve dudaklarına uzandı.
"Çok ağır konuştuğumun farkındayım..Konu sen olunca kendimi tutamıyorum işte..Lütfen beni de anla.."
Dudaklarına bir öpücük konduracağı sırada Yuu başını çevirdi.Mika Yuu'nun gözlerine baktı.
"Neden bana yalan söyledin Yuu-chan.?"
Yuu bu soruyla gözlerini kaçırdı.Yumruk yaptığı ellerine bakarken konuştu.
"Çünkü Fujisaki'nin yanında olduğumu söyleseydim daha fazla öfkelenecektin ve işler çığırından çıkacaktı.."
"Peki neden iki gün boyunca Fujisaki'nin yanında kaldın?"
Yuu ona bakamadı.Sessizce mırıldandı.
"Bunu sana söyleyemem.."
"Birbirimizden bir şey saklamadığımızı sanıyordum."
Mika kaşları çatık bir şekilde ona baktı.Yuu'nun ondan bir şey saklaması onu huzursuz ediyordu.Yuu başını çevirdi ve sessizce mırıldandı.
"Üzgünüm.."
Mika Yuu'nun bu tavrına itiraz etmek istedi.Ancak bunu üstelese de bir şey değişmeyecekti.Yuu ona yine yalan söyleyecekti.Bu yüzden bunu kendi başına araştırmak en mantıklısıydı.Yuu'yu daha fazla sorgulamamaya karar verdi.
"Pekala,o halde barıştık mı?"
Yuu şaşkınlıkla ona baktı.Mika bunu söylemesi için ısrar etmemişti.Yuu buna hem şaşırmış hem de sevinmişti.
Mika onun yanağına küçük bir öpücük bıraktı.Geri çekilip ona baktı.Yuu bir müddet düşündü.
"Seninle barışırım.Ancak bir şartım var."
Mika kaşlarını çattı.
"Neymiş o şart?"
"Beni kafana göre öpmeyeceksin.Aynı şekilde dokunmayacaksın da."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alde Lotus~Mikayuu
Fanfiction-Düzenleniyor- Alde Lotus: Aldebaran,Hristiyan mitolojisindeki Michael(Mikaela) adıyla anılan dev bir kırmızı yıldızdır. Kitapta,Mikaela'nın annesi Krul Tepes,oğluna adının bu yıldızdan geldiğini ve oldukça özel bir yıldız olduğunu söyler.Onu o gün...