Selam bebekler! ❤️
Kitabın sanırım en uzun bölümüyle birlikte geldikk.💃🏻💃🏻 💃🏻
Artık yavaş yavaş bazı gerçekler açığa çıkmaya başlıyor..
Ve şunu söylemek istiyorum ki⤵️
Bazen üzüleceğiz, bazen kızacağız ama hep mutlu olmaya çalışacağız.. Söz! ❤️🌟🌟🌟
Ha bir de unutmadan oylamayı ve satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen..
🌟🌟🌟
Keyifle okuyun, Sizi çok Seviyorum❗
_______________________________________________________
Bölüm 26 🍷
...
Duyduğumuz sese eş zamanlı dönen bedenlerimiz bahçe kapısının hemen önünde dikilen Jessica'yı görmemizi sağladı. Ellerimi Francesco'nun avuçlarından kurtarıp dirseklerimi tezgaha koyarak yüzümü umutsuzca kapadım. İçinde bulunduğumuz durum sanki çok normalmiş gibi bir de üzerine Jessica'yı çekecek halim kalmamıştı sanırım.
"Senin ne işin var burada?"
Bacaklarımın kenarında hareket eden beden ile duyduğum taburenin sesi Francesco'nun ayağa kalktığının habercisiydi. Ellerimi yüzümden çekmiyor oluşum sormak istediğim şeyin kayıp cevapları yüzünden sinirimi yenmeye çalışıyor olduğum içindi.
"Şeyy.. Bugün yirmi yedi mayıs. Sende telefonlarına cevap vermeyince burada olabileceğini düşündüm"
Jessica'nın söylediği şey ile ellerimi yüzümden çekip tezgahın hemen önünde dikilen Francesco'ya baktım. Bakışlarım sonrasında Jessica'ya döndüğünde elinde tuttuğu kol çantasının saplarıyla oynuyor olduğunu gördüm.
Yirmi yedi mayısın diğer günlerden farkı ne olabilirdi ki?
Düşündüğüm şeyle birlikte bakışlarımı yeniden Francesco'ya çevirdiğimde koyu karartıları üzerimde geziniyordu.
"Telefonlarına cevap vermediysem ulaşılmak istemediğim içindir Jessica. Kaldı ki beni yeni tanımıyorsun?"
Francesco'nun tok sesi mutfakta yankılanırken Jessica tereddütlü adımlarını bize doğru ilerletiyordu. Ama asıl dikkatimi çeken şey onun hem Francesco'dan bu kadar çekiniyor hem de buna rağmen ısrarla onun sınırlarını geçebilecek cesareti kendisinde bulabiliyor olduğuydu.
"Üzgünüm Francesco ama yalnız olduğunu düşündüm. Eğer Lily'nin burada olduğunu bilseydim zaten sizi rahatsız etmezdim.. Selam sarışın.. Bu arada oluşan gerginlik için kusura bakma lütfen"
Jessica bir yandan Francesco'ya cevap verirken diğer yandan sonunda varlığımı fark etmiş olacak ki selam vermişti. Aralanan dudaklarım ona cevap vermek üzere hazırlanırken Francesco'nun donuk sesi bir kez daha mutfakta yankılanmıştı.
"Jessica!"
Jessica muhtemelen bana sarışın dediği için uyarılırken buna aldırış etmeyen tavırları ile ellerini omuzlarının hizasında kaldırarak teslim oluyormuş gibi hareket yaptı.
"Sakin ol." dediğinde bakışlarını yeniden gözlerime indirdi. "Nasılsın Lily?"
Aralarında asla anlayamayacağım bir yakınlık vardı. Şu an buna kafa yormak düşüneceğim son şey olacağı için takılmayarak ona döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖL ÇİÇEĞİ +18
Lãng mạn"Küçük bir kız çocuğu gibi bana kafa tutuyorsun.. Ama bedeninin bana verdiği tepkileri görmekten deli gibi kaçıyorsun.. Söylesene Lillian, beni kışkırtmaya çalışıyor olmaktan hiç korkmuyor musun?" "Ben küçük bir kız çocuğu değilim!" dedim dişlerimi...