Selam, çiçeklerim 🌼
Çok uzatmadan hemen bölüme geçin istiyorum, ama küçük bir ricam var...
Yıldızımızı öksüz bırakmayın, yanımda olduğunuzu hissetmeye ihtiyacım var. Burada boşuna vakit geçirmediğime, sizinle güzel bir bağ kurduğuma olan inancımı tazeleyin olur mu?
Yorumlarda buluşalım, iyi ki varsınız❣️
Sizi çoook seviyorum!
...
Bölüm 52 🍷
__________________________________...
Acının tarifi yoktu.
Ya da benim kitabımda hissettiğim bu acının bir karşılığı bulunmuyordu.
Biri sanki tüm kemiklerimi kırıp ufalamıştı ve ben sadece geriye kalan tozdan ibarettim.
Gözlerim gördüğü şeyi reddediyordu, bakmak istemiyordum. Sanki bir kabusun içindeydim, biraz sonra uyanacak ve her şeyi geride bırakacaktım. Ama öte yandan ruhumu yakan bir çift koyu karartı düşmüş olduğum çukurdan beni kurtarabilmek için çırpınıyordular.
"Lillian.."
Yanaklarımı ıslatan göz yaşları artık tenimi eritecek sıcaklıktaydı. İnce bir çizgi halinde süzülen taneler bulduğu her fırsatta kendilerini boşluğa bırakıyordu.
"Sevgilim.."
Bacağımda hissettiğim dokunuş düştüğüm karanlık çukurun en güzel kurtuluşuydu. Varlığını hissediyor olmak bu hayatta pahabiçilemez tek şeydi.
"Bana bakmalısın Lillian.."
Bacağımın üzerindeki eli kavradığı tenimi sıktığında belki bir kabustan uyanmamıştım ama büyük bir aydınlanma yaşamıştım.
"Francesco!" dedim sesime kavuşarak.
Ellerim gömleğinin kumaşını bulurken iki yana açtığım gömleğiyle tenine baktım. Karnının sağ köşesinden sızan bir kanaması vardı. Küçük delikten sızmaya devam eden kana kayan bakışlarım gördüğünü reddediyordu.
Olmazdı.
Şimdi olmazdı.
Her şey bittikten sonra bir yara daha alamazdık.
Hele de böyle bir yarayı asla alamazdık.
"Francesco" dedim bir kez daha sayıklar gibi.
"İyi misiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖL ÇİÇEĞİ +18
Romantizm"Küçük bir kız çocuğu gibi bana kafa tutuyorsun.. Ama bedeninin bana verdiği tepkileri görmekten deli gibi kaçıyorsun.. Söylesene Lillian, beni kışkırtmaya çalışıyor olmaktan hiç korkmuyor musun?" "Ben küçük bir kız çocuğu değilim!" dedim dişlerimi...