"Küçük bir kız çocuğu gibi bana kafa tutuyorsun.. Ama bedeninin bana verdiği tepkileri görmekten deli gibi kaçıyorsun.. Söylesene Lillian, beni kışkırtmaya çalışıyor olmaktan hiç korkmuyor musun?"
"Ben küçük bir kız çocuğu değilim!" dedim dişlerimi...
Bir önceki bölümümüz olan 33. bölüm ile ilgili çoğu kişiye bildirim gitmemiş. Yeni bölüm geldiğini fark etmeyen bir sürü dostum olmuş. Eğer 33. bölümü okumayanınız varsa bir koşu hemen okuyup gelsinn💃🏻
Bu arada umarım iyisinizdir! ❤️
Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin. Kitabımız yetişkin içerik olduğu ve içerisinde bolca sevişme sahnesi barındırdığı için ihlal yemeye oldukça müsait. Ne yazık ki bu zamana kadar birkaç dostumun başına böyle üzücü olaylar geldi ve tüm emekleri çöp oldu. Bu yüzden oy ve yorumlarınızın önemi çok büyük.
Ve söylemeliyim ki başımıza böyle bir şey gelir diye çok korkuyorum..
O yüzden lütfen bize sahip çıkın 🥺
Siz olmadan altından kalkamam, desteklerinizi esirgemeyin, bizi yalnız bırakmayın❤️❤️
Yine çok uzun tuttum sizi, affedin 🌼
Keyifli okumalar çiçeklerim..🎈
Sizi çok Seviyorumm ❤️
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
________________________________
Bölüm 34 🍷
...
"Bu ne kadar güzel bir tesadüf böyle Lillian Grace.."
Bakışlarım karşımda duran adamın sert ifadeli yüzünde asılı kalırken çarpışmanın verdiği etki ile birkaç adım geriye doğru sendeledim.
"Ü-üzgünüm, sizi göremedim" diyerek şaşkınlık içerisinde titreyen ses tonum ile ona döndüm. Olaylı defile gecesinden sonra yüz yüze gelmediğimiz için konuşma fırsatımız olmadığından oldukça gergin bir karşılaşma olmuştu bu.
Bana doğru attığı adımla sol elini avuç içi yukarıya bakacak şekilde uzattı. Benden bir karşılık beklediği için refleksif bir hareket ile sağ elimi avuç içine usulca bıraktım. Sıcak avuç içine hapsettiği elim biraz sonra havalandığında ellerimizin dudaklarının önüne uzanan yolcuğuna son verdi. İnce dudakları yardımıyla elimin üzerine soğuk bir öpücük bıraktı.
O, tüm bunları büyük bir sakinlikle yaparken ben kasılmaktan titreyen diz kapaklarım ile ayakta zor duruyordum. Cristo Guerra, nedensiz bir şekilde gözümü korkutuyordu. İnsanların ilk izlenimde verdiği enerjiye çok inanırdım. Ve bu adam bakışıyla, duruşuyla ya da ses tonundaki o soğuklukla bana hiç iyi şeyler hissettirmiyordu. Tabi tüm bunların yanında Francesco'nun ondan haz etmiyor oluşununda büyük etkisi vardı.
