Selaaaamm! ❤️
Biz geldik!
Hem de uzun zamandır yapmadığımız şekilde.
Bu bölüm Francesco'dan 🖤
Bakalım yeni bölümde ve sonraki bölümde neler olacak? Ben bir parça heyecanlıyım hatta arttırıyorum bayaaa bi heyecanlıyım. Sizide yorumlarda görmek isterim düşüncelerinizi, eleştirilerinizi okumayı dört gözle beklediğimi bilin ❤️
Eksik, yanlış ve hatalar için şimdiden üzgünüm. Uzun zamandır bu bölümü düzenlemeye çalışıyordum. İçime sindiği kadarıyla da artık size emanet ❤️
Keyifli okumalar ve tabii ki Sizi Seviyorum!!
🍷🍷🍷
Bölüm 59 🍷
_______________________________"Ah Lillian.." diyerek saatlerdir tek başına ve huzursuzca yattığım yataktan kalktım. Söylenmelerimin boyutuna bir ciddilik kazandırmayı planlıyordum. Saatler öncesinde biraz uyumamız gerekiyor diye dillendirirken asla yanıma gelmemesine dair hiçbir söylemde bulunmamıştım. Aksine, eğer yanıma gelseydi eğer zaten bu küskünlüğü sonlandırmayı düşünüyordum. Yaptığımız konuşmada planladığım şey onun bazı düşüncelerinin oldukça yersiz olduğunu ona yansıtmaktı. Fakat yanıma gelmeyerek bu kırgınlığın uzamasınada bozulmadım desem kesinlikle yalan söylemiş olurdum.
Onsuz geçirmeyi düşündüğüm tek bir dakika bile yokken onun benden bu şekilde uzak kalmasına tahammül edemiyordum. Önce farkında olmadan onu gerektiğinden fazla kırıp kırmadığımı düşündüm. Ama sonrasında bunun böyle olmak zorunda olduğunu, her öfkelendiğinde ya da kıskançlıktan gözü döndüğünde hak etmediğim ithamlarda bulunmaması gerektiğini anlaması için de ona olan bu yaklaşımımı uygun bulmuştum.
Adımlarım koridora çıktığında salonun yanmakta olan loş ışığını fark ettim. Biraz daha ilerlediğimde yemek yediğimiz masanın toplanmadığını gördüm. Lillian'dan hiçbir zaman böyle beklentilerim olmamıştı. Fakat normal şartlarda düzen onun hayatının bir parçası olduğu için masayı toparlamamasına şaşırmıştım.
Koltuğun kenarına yaklaştığım saniyelerde üzerine bol gelen kazağın kollarını avuç içlerine sıkıştırdığını gördüm. Yanına diz çöktüğümde onun bu masumluğunu hayatımın sonuna kadar asla sıkılmadan izleyebileceğime karar verdim. Dağınık bir şekilde topladığı topuzundan firar eden birkaç tel saç tutamı yüzüne düşmüştü.
"Lillian?" dedim, alçak bir tonda.
Korkmaması adına ona dokunmadan durmak benim için epey zorlayıcıydı. Sesimi duymadığında bir kez daha "Sarışın?" diyerek seslendim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖL ÇİÇEĞİ +18
Roman d'amour"Küçük bir kız çocuğu gibi bana kafa tutuyorsun.. Ama bedeninin bana verdiği tepkileri görmekten deli gibi kaçıyorsun.. Söylesene Lillian, beni kışkırtmaya çalışıyor olmaktan hiç korkmuyor musun?" "Ben küçük bir kız çocuğu değilim!" dedim dişlerimi...