"Küçük bir kız çocuğu gibi bana kafa tutuyorsun.. Ama bedeninin bana verdiği tepkileri görmekten deli gibi kaçıyorsun.. Söylesene Lillian, beni kışkırtmaya çalışıyor olmaktan hiç korkmuyor musun?"
"Ben küçük bir kız çocuğu değilim!" dedim dişlerimi...
Çok uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakacağım. Ama öncesinde ufak bir ricam var.
*Bölüme rekor yorum istiyorum!💃🏻💃🏻💃🏻
Yoksa valla külahları değişiriz demedi demeyin😬😬
Hadi o zaman keyifle okuyun çiçeklerim! ❤️❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm 38 🍷 ______________________________
...
Bedenlerimiz, yoğun arzu sarmalında kaybolurken bakışlarında gördüğüm parıltılar artık yerini bir bir kıvılcımlara bırakıyordu. Sahip olmakta zorlandığı irade ise son sözlerimle birlikte bütün duvarlarını yıkacak durumdaydı. Başımın iki yanına konumlamdırdığı elleri bir yumruk haline gelmiş; gözlerinden yayılan ateşle dokunduğu her yeri kavuruyordu..
"Sana dokunmamı istiyorsun öyle değil mi?" diye yakıcı bir ses doldu kulaklarıma.
Dağılan düşüncelerimin arasında toplamakta güçlük çektiğim dikkatimi yüzüne doğrultarak derin bir soluk aldım. Başımı usulca aşağı yukarı sallayarak gözlerine baktım.
"Bunu inkar etmiyorum" dedim sol omuzumu hafifçe silkerek.
Gerilen yüz hatları sıkmaktan parçalarına ayrılacak çenesi ile daha çok kasıldığında dudakları aralandı.
"Eğer" dedi buz gibi bir sesle ve devam etti. "Aramızda bir anlaşma söz konusu olmasaydı seni burada, masamın tam üzerinde akşama kadar inletirdim Lillian.. Ama gel gör ki senden isteyeceğim şey büyük bir önem taşıyor. Ve ben karşımda gördüğüm şu halin yüzünden dağılıyor olsam da duracağım.."
Kaşlarım havalanırken sorgulayan bakışlarım yüzünde gezindi. Sahiden bu oluyor muydu? Kendine hakim olup gerçekten bana dokunmayacak mıydı?
"A-anlamadım?" dedim iki saniye kadar duraksayarak. "Yani şimdi.. Bana dokunmayacağını mı söylüyorsun?"
Çok geçmeden başını aşağı ve yukarı hızlıca salladı. Gözlerinde çakan şimşekler her ne kadar dudaklarından dökülen şeyin tam aksini söylüyor olsa da tepkisiz kalacağını bilmek beni bir miktar hüzünlendirmişti.
"Kazanmak zorundayım sarışın" dedi boğuk sesi kulaklarıma yayılırken.
"Benden ne isteyeceksin?" dedim merakıma yenik düşerek. Onu bu kadar dizginleten şey neydi? Bilmek istiyordum.
