Üst üste gelen iki yeni bölüm,
yazar çıldırmış olmalı 💃🏻💃🏻❤️Keyifle okumanız dileğiyle.. 🌟🌟
...
Aramıza koymaya çalıştığım duvarlar gün geçtikçe sarsılıyordu. Ve ben büyük bir yıkımın altında kalmak üzereydim. İdrak etmeye çalıştığım sözleri belirsizlik doluydu. Boşta kalan elimi bileğimi kavrayan elinin üzerine koydum.
"Bırak lütfen"
Ona duyurmaya çalıştığım sesim kulaklarına varmış mıydı emin değildim. Koyu bakışlarını yüzümün her santiminde gezdirirken bir kez daha fısıldadım.
"Canımı yakıyorsun"
Canımın yandığı gerçeği onu harekete geçirmişti.
Büyük olan avuç içine hapsettiği bileğimi çekiştirdiğimde bakışları önce ellerimi daha sonra gözlerimi buldu."Verdiğim acının fiziksel olduğunu düşünmüyorum sarışın" dedi çok bilmiş bir ifadeyle. Kıvrılan dudağı bana hissettirdiği şeyden zevk alırcasına tebessüm etti.
Bir kez daha haklıydı bileğim acımıyordu. Hissettiğim acı bir dokunuştan daha fazlasıydı.
"Fark eder mi? Bana bir şekilde acı veriyorsun. Ve sen bundan rahatsız olacağın yerde mutlu oluyorsun" diyerek sol kaşımı meydan okurcasına havalandırdım.
Bileğimde ki dokunuşları gevşedi. Ama serbest bırakmayacak şekilde hala hakimiyeti altında tutuluyordum.
"Mutlu olmamın sebebi sana verdiğim acı yüzünden değil. Sürekli beni inkar ediyorsun. Her seferinde görmezden gelmeye çalışıyorsun. Oysa şimdi sana bir şekilde acı verdiğimi düşündüğünde aslında bana karşı hissettiğin şeylerin varlığını itiraf etmiş bulundun. Beni mutlu eden şey buydu" dedi ve yarıda bıraktığı tebessümünün devamını büyük bir içtenlikle getirdi.
Karşımda bembeyaz dişleriyle harika bir gülüş bağışladı ruhuma. Dolgun dudaklarının kıvrımları gittikçe genişledi. Sakinliği gözümü korkuturken cesareti alkışlanmaya değerdi. Kim olduğunu öğrendiğim andan beri onu her seferinde itmiş, konuşmak bile istememiştim. Ama O, bıkmadan usanmadan her köşe başından çıkıp ruhumu çelmeye çalışıyordu.
"Bunu bana sorsaydın zaten söylerdim. Sakladığım bir sır değil sana karşı hissettiğim şeyler" dedim kendine güvenen inançlı sesimle. "Ama bana kim olduğunu söylememen üzerine buraya neden geldiğimi bile bile benimle yeniden sevişmen kabul edebileceğim birşey değil. Sen beni kullandın" diyerek çıkıştım.
Ben ona bir açıklama yaparken O, bana bakmakla meşguldü. Elinin üzerinde duran diğer elime uzanarak boşta kalan elinin avuçları arasına aldı. İki elimde eşit hızla bedenlerimizin arasına kaydı. Bizi birbirimizden uzak tutan şey birbirine kenetlenen ellerimizdi. Ve bu öyle acınası bir ironiydi ki. Ondan kaçarken yine ona tutunmak zorunda kalıyordum.
"Elimde değildi" dedi huysuzca. Ses tonu her zamankinden biraz daha farklı çıkmıştı. "Ve hala elimde değil. Şu an karşında o küçük ağzını dudaklarımla kapatmıyorsam eğer herşeyi mahvetmek istemediğim için"
Bakışlarına kondurduğu karanlık ifade aklımı karıştırıyordu. Varlığı yetmiyormuş gibi bir de sözleriyle acımasızca üzerime geliyordu.
"Artık buna izin vermem" diyerek gözlerimi devirdim.
Francesco şaşkınca yüzüme bakarken kaşları çatıldı. Ve ben ne olduğunu bile anlayamadan sıcacık dudakları burnumun hemen ucuna değmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖL ÇİÇEĞİ +18
Romance"Küçük bir kız çocuğu gibi bana kafa tutuyorsun.. Ama bedeninin bana verdiği tepkileri görmekten deli gibi kaçıyorsun.. Söylesene Lillian, beni kışkırtmaya çalışıyor olmaktan hiç korkmuyor musun?" "Ben küçük bir kız çocuğu değilim!" dedim dişlerimi...