Bölüm 33 🍷

10.5K 631 254
                                    

Bölüm 33 🍷 _______________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 33 🍷
_______________________________________

...

"Gidelim mi artık?" diye sordum can çekişen bir ızdırapla. Çünkü biraz daha oyalanırsak yapmayı düşündüğüm her şeyi bir kenara bırakıp dudaklarının üzerinde duran parmakları yerine dudaklarımı yerleştirmek zorunda kalacaktım.

Bakışları gözlerimde ve dudaklarımda gezindiğinde dudağının hemen üzerinde duran elini indirerek gülümsedi.

"Gidelim sarışın"

Avucumu içinde tuttuğum peçete ile kapatarak dikkatimi toplamaya çalıştım. Duyduğum sesi ile arabayı çalıştırırken içim sızlamıştı. Özlemini çektiğim ama sırf acı verdiği için boyadığım saçlarıma inat bana hala sarışın demekten vazgeçmiyordu.

"Bana bir daha sarışın demezsen sevinirim" diyerek ağzımın içinde mırıldandım. Sesimin ona ulaşıp ulaşmadığından emin değildim. Ama onun dikkatinin artık çıktığımız otoparktan yola çevrildiğini fark edebiliyordum.

"Neden?" diye alçak bir ses yayıldı arabanın içine. Bakışlarım tereddütle yüzünü bulduğunda bakışlarını bana değdirmeden sormuştu sorusunu.

"Çünkü artık sarışın değilim" diyerek oldukça normal olan bir çıkış sergiledim. Yan profilden gördüğüm yüzü önce istemsizce kasılmış sonra ise dudaklarına yerleştirdiği gülümseme ile duruşunu taçlandırmıştı.

"Saçını boyamış olman altında sakladığın sarışınlığa yalnızca gölge düşürür Lillian. Ama benim gördüğüm şeye ise.." diyerek birkaç saniye duraksayıp yoldan aldığı bakışlarını gözlerime sabitledi. "Hiçbir etki yapamaz. Sen hala sarışınsın.. Sen hala benim.. Benim tanıdığım o kadınsın. Yani eğer sakıncası yoksa bu şekilde seslenmeye devam edeceğim."

Bakışlarında gördüğüm kararlılık ne dersem diyeyim onu vazgeçiremeyecek olduğumun bir kanıtıydı. Sözlerine duraksayarak devam ediyor olması doğru kelimeleri seçmekte zorlandığını gösteriyordu. Ve sadece bir an için sen hala benim derken onun olduğumu dile getirecek diye tüm nefesimi tutmuştum.

"Sakıncası var" diyerek bakışlarımı tekrar yola çevirdim. Dağılan düşüncelerimi ise toplamakta güçlük çekiyordum. Karşısında bu kadar düşünüyor olmaktan sürekli kendimle ve onunla çelişkiye düşüyor olmaktan nefret ediyordum.

"Seni rahatsız eden şey ne?"

Dudaklarından dökülen soruya verilebilecek dünyalar kadar cevabım vardı. Örnek isterse eğer sıralamayada hazırdım. Mesela bana her sarışın dediğinde boğazıma takılan soluksuz heyecan gibi. Ya da kalbimin yerinden çıkacak kadar hızlı atması. Belki de asıl sebep aşık olduğum sesinden yalnız bana ait bir şeyleri duymayı özlediğim gibi. Ama tabi tüm bunlar onun için rahatsızlığa değer şeyler olmadığı için söylememe kararı almıştım. Ayrıca ona olan kırgınlığım yaşadığımız kötü şeyleri unutturamayacak kadar büyüktü.

ÇÖL ÇİÇEĞİ  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin