Önceki bölüm
O Tarikat çok büyüktü. Onu bulmak için zaman harcaması gerekecekti.
Zhang Yichen, geleceğinin karanlık olduğunu düşündü. Patlayıp Ölmeden önce bir şeyler yapmak zorundaydı.
.
.
.
.
.
Zhang Yichen, Zhou Peng'in dayanıklılığı ile kendi dayanıklılığının farklı bir seviyede olduğunu biliyordu. En fazla 3-4 saat dayanabilirdi. Fakat Zhou Peng, aylarca devam etme potansiyeline sahipti.Zhang Yichen, Zhou Peng'in sadece 8 saatte işini bitiremeyeceğini biliyordu. Dahası...onun boyuna ve vücuduna bakarsak kesinlikle erkekliğinin canavarca bir boyutu olmalıydı.
Bu da ona sığması imkansızdı. Kesinlikle ağzından çıkardı.
Zhang Yichen'in korkudan gözleri doldu. Bir silah tarafından delinmek..çok korkutucuydu. Onu memnun etmesi zordu. Hatta imkansızdı. İşini yarım bırakıp kaçarsa kendisine sinirlenip öldürmeye karar verebilirdi.
Zhang Yichen'in tüm vücudu değişmiş ve güçlenmişti. Boyu da uzamıştı. Şu anda 17 cm'lik bir gururu vardı. Fakat sadece Zhou Peng'e kalkan bir şeydi. Başka kimseye kalkmıyordu.
Kendisinin bile bu kadar büyükse Zhou Peng'in kesinlikle 25-27 cm civarı olmalıydı. Bu ona hayatta sığmazdı. Daha büyük olacağına ihtimal vermiyordu. Zencilerin boyları gibi olmalıydı.
Zhang Yichen, eğer onla bir şeyler yapmaya çalışırsa en ufak yanlış bir dokunuşla paramparça olurdu. Kemiklerin çatlaması hiçbir şeydi. Fakat kırılması...
17 çatlağın bile iyileşmesi 3 gün sürüyordu. Kırıklar için de 1-2 hafta yeterli olurdu. Tabi ölmezse.
Zhang Yichen, ne kadar düşünürse düşünsün işin içinden bir türlü çıkamıyordu. Oraya gitmesine bir hafta daha vardı. Gidene kadar Zhou Peng'i kışkırtsa nasıl olurdu?
Uzak mesafe ilişkisi işte bu yüzden olmazdı.
Zhang Yichen, elinde ki tüm süreyi Zhou Peng'i ayartmak amacıyla kullanmaya karar vermişti. Uçakta telefon konuşmaları yasaktı. Bu yüzden de Jun Gaowen ile konuşamıyordu. Kendi kendine konuşsa kesinlikle dikkat çekerdi.
Zhang Yichen, bir de Deli damgası yemek istemiyordu.
Grup, birbirlerine iyice alışmıştı. Kendileri dışında yabancı olan sadece bir adam vardı. O da çinli ya da koreli gibi görünüyordu. Adam, ciddi bir ifade ile Zhang Yichen'e bakıyordu. Sanki bu adamı bir yerden tanıyor gibiydi.
Bu adam, Artur Gong idi. Zhang Yichen ile birlikte uçakta yolculuk yapan şarkıcı.
Zhang Yichen, düşünmekten başını ağrıdığı fark edince etrafa baktı. Artur Gong'u görünce sırıttı. Herkesin anlaması için Çince değil İngilizce konuştu.
-Bu Artur Gong değil mi? İşini bitmiş görünüyorsun. Beni unuttuysan kalbim kırılır.
Artur Gong, kaşlarını çatmış bir şekilde Zhang Yichen'e baktı. Kendisi ile bu şekilde konuşan tek bir kişiyi hatırlıyordu. Fakat biraz değişmiş görünüyordu. Belki de ona dikkat etmediği için anlayamamıştı.
-Sen..hatırladım! Sen şu şerefsiz stalker'sın! Yine mi sen! Seni şikayet edeceğim!
Grup bir anda konuşmayı bıraktı ve herkesin bakışları Artur Gong ve Zhang Yichen arasında gidip gelmeye başlamıştı.
Normalde Ekonomik grupta olanlar, vip koltuklarının boş olması ve üç vip müşterisinin isteği ile bu tarafa gelmişti.
John, merakla sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacker and Zombieland [BL]
FantasyBir zombi salgınında zavallı bir hacker ne yapabilir? Daha fazla söze gerek yok. Öğrenmek için okumak yeterli olacak. Bu kitap BL'dir. küfür ve smut var.