Önceki bölüm
Bu grup, Zhang Yichen'in grubuydu..
Onlar gerçekten de asker felan değildi! Aksine yoldan toplanmış gibi duruyordu.
Fakat asla küçümsenmemeliydi..
.
.
.
.
Küçük grup, Zhang Yichen'in grubuna korku dolu gözlerle baktılar. Her an silahlar doğrultulup kan çıkabilirdi.Aslında onların zombi olmamaları küçük grup için biraz rahatlama sağlamışsa da bu gerçekten de oldukça azdı.
Küçük grup, turistlerden oluşmuş gibiydi. Kısa bir sessizliğin ardından Zhang Yichen, john'a dönüp konuştu.
-Silahını ver.
John, Zhang Yichen'in ne yapacağını bilmese de silahını teslim etti.
Zhang Yichen, silahı küçük gruba doğrulttu ve buz gibi bir sesle konuştu.
-Buradan siktir olup gitmeniz için size 10 saniye veriyorum. Defolun!
Zhang Yichen, bilerek ingilizce konuşmuştu ki grup anlayabilsindi. Herkes buna şaşkınlıkla baktı. Fakat Zhang Yichen'in şakası yoktu.
Burayı kendi bölgeleri olarak belirlemişti ve istemediği kişilerin kalmasına da gitmesine de izin verecek hali yoktu.
Küçük gruptan bir çinli adam hemen ayağa kalktı ve sinirli bir sesle bağırdı.
-Sen kim oluyorsun da bizi kovuyorsun?!
Patt!!
Zhang Yichen, silahı adamın ayağına ateş etti.
-Ahhh! Ayağımm!! Seni sikik herif ne yaptığını sanıyorsun?! Ayağımm...
-Bir daha tekrar etmeyeceğim. Ya gidersiniz ya da hepinizi öldürürüm!
Ortam buz kesmişti. Zhang Yichen'in cidden şakası yoktu. Zhang ailesi, oldukça şaşkındı.
Bu, Zhang Yichen'in ailesinin önünde bu kadar merhametsiz davrandığı ilk sefer değildi. Fakat açıkça sağlıklı bir insanı ölümle tehdit ettiği ilk seferdi.
Geçen sefer yaptığı şeyde öldürdüğü kişi hastaydı. Zombilerden birisi tarafından yaralanmıştı.
John, kaşlarını çatsa da bir şey demedi. Karışmak istemiyordu. Açıkça onlar da bu insanlarla uğraşmak istemiyorlardı.
Yine de bu şekilde davranılmayı hak ediyorlar mıydı?!
İşte burası şüpheliydi!
Zhang Yichen, silahını herkese doğrulttu ve bir kez daha ateş etti. Bu sefer ki duvara isabet etmişti.
Küçük gruptan ufak çaplı çığlıklar duyuldu ve hemen çıkmak için koşturdular. Ayağı yaralanmış adam da sendeleye sendeleye ayrıldı. Gitmeden önce nefret dolu bakışlar atmıştı.
Zhang Yichen, küçük grubun ayrılışını soğuk gözlerle izledi ve pencereye baktı. Grubun gerçekten de ayrılıp ayrılmadığına bakıyordu.
Kısa bir sessizliğin ardından Zhang Jiao, titrek bir sesle konuştu.
-Abi, neden bunu yaptın?! Onlar da burada kalabilirdi. Burası büyük bir saray!
Zhang Yichen, derin bir iç çekti ve konuştu.
-Onların gitmesi daha iyi. Birbirimiz dışında kimseye güvenemeyiz. İnsanlar, zombilerden daha tehlikelidir.
Bu sözler açıkça tecrübe içeriyordu.
Zhang Yichen, envanterinde ki eşyaları çıkarttı ve konuştu.
-Siz burayı düzenleyin. Ben de etrafı gezeceğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hacker and Zombieland [BL]
FantasyBir zombi salgınında zavallı bir hacker ne yapabilir? Daha fazla söze gerek yok. Öğrenmek için okumak yeterli olacak. Bu kitap BL'dir. küfür ve smut var.