Salvatore×Taekook ✓

-0.3-

"Hadi ama, küstün mü cidden?"

Arabadaydık ve Jeongguk beni kesinlikle sikine takmıyordu.

"Neden önemsiyorsun bu kadar?"

"Jeongguk, trip mi atacaksın bana?"

"Taehyung, anlamıyorsun. Sana duygularımı açıkça söylememem, olmadıkları gerçeğini değiştirmez. Sen nasıl beni kimseyle düşünmek istemiyorsan aynı şekilde bende. Hassasiyetimi bilmiyormuş gibi bir de keyifle oyununa devam ediyorsun."

"Tamam, haklısın. Hata yaptım."

"Umurumda değil."

"Hadi ama bebeğim, bu kadar kızma bana. Bu ilk yapışım değil ki? Seni delirtmeme sen de bayılırdın?"

"Seni az kalsın kaybediyordum, iki ay yüzünü sadece telefon ekranından gördüm. Hiçbir şey aynı kalmadı."

Kafasını tekrar cama çevirdiğinde kaşlarımı çatıp kollarımı birbirine bağladım.

"Sakinleştiğinde konuşuruz o zaman."

Cevap vermeden dışarıyı izlemeye devam etti.

Konumumuza ulaştığımızda silahını beline takıp kapıyı açacakken yakasından tutup kendime çekmiş, dudaklarına sert bir öpücük bırakmıştım.

"Dikkatli ol."

Bit şey demeden yüzümü incelemiş, ardından da arabadan inmişti. Göz devirerek ben de indiğimde kendi mekanıymış gibi gece kulübüne girmişti. Etrafta birbirine sürtünerek dans eden insanlar, kenarda köşede yiyişen ve uyuşturucu içen insanlar vardı. Hatta birinin sattığına şahit olmuştum.

Jeongguk havaya iki el ateş edip müziğin durmasını sağladığında herkes yere çöküp çığlıklar atmaya başladı.

"Beyler ve bayanlar, sizinle işim yok, bir arkadaşa bakıp çıkacağım ben. Percy nerde, bilen var mı acaba?"

Nazikçe sorduğunda cevap alamamıştı, tepemizde dönen disko topuna ateş ettiğinde toptan seken mermi kulübün korumalarından birinin koluna saplandı.

" Bir kez daha sormayacağım. Percy nerede bilen var mı? "

" Y-Yukarıda. En baştaki oda. "

" Teşekkür ederim hanımefendi, bakın, zor değilmiş, değil mi?"

Kadının önünde hafifçe eğilip gülümsediğinde dişlerimi gıcırdatıp ölümcül bakışlarımı kadına diktim. Silahımı önünde salladığımda gözlerini adamımdan çekmişti.

Yukarı çıktık, en baştaki odaya girdiğimizde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Tam da sikişmek üzereydi.

"Ne oluyor babasını siktiklerim!?"

"Babamı yaktırdık, kusura bakma. Evet, neler oluyor anlatayım."

Tüm yağın depolandığı göbeğine iki el ateş ettiğinde kıkırdadım.

Jeongguk ölmek üzere olan adamın dibine girip silahın sıcak namlusunu yanağına bastırdı. Adam bir de bunun acısıyla bağırdığında adamımın yüzünde sikimin kalkacağı psikopatlıkta bir gülüş belirdi.

"Bak tombiş, beni tehdit etmek ne demek göstereceğim hepinize. Umarım senden ibret alırlar da Salvatore onları da kurtarmaya gelmez."

Çenesinin altına yasladığı silahı dudaklarını yalayarak ateşlediğinde tüm kan yüzüne sıçradı.

Bunu seviyordu.

Kan içinde kalmayı, dağınıklığı seviyordu.

Dudaklarına sıçrayan kanı yaladığında tekrar kahkaha atıp dişlerinde gezdirdi bu kez dilini. Yanına yaklaşıp kan bulaşmış boynunu yaladım, ellerini belime koyup dudaklarını dudaklarıma bastırdı.