Salvatore×Taekook ✓

-2.8-

"Noluyor yine şu siktiğimin evinde? Bir günümüz huzurlu geçemez mi ya?"

Aşağı söylenerek indiğimde kulağımı sıyırıp geçen bardakla oldukça yavaş bir şekilde gözlerimi Jerome'a çevirdim. Az önce gülen yüzü birden donuklaşmıştı ve yutkunup gözlerimin içine baktı.

" Evimin anasını siktiniz tanrının cezaları. O bardağı da müsait bir zamanda bir taraflarına sokacağım Jerome. Manyak mısın sen? Niye bardak fırlatıyorsun Edward'a?"

"Kafası karpuz gibi yarılsın diye. Orospu çocuğu sabah üzerime bir bomba bağlamış, karşı duvarımda bir bilmece vardı, çözemeseydim siki tutmuştum Vincenzo! Götüm tutuştu, ne yapacağımı bilemedim, bir saate kurmuş bir de sikik, tam üç saniye kala durdurabildim! "

" Süre dolduğunda kahkaha sesleri çıkacaktı ve giydirdiğim yelek şişecekti. Bu evde bomba patlatmama izin verir mi Vincenzo, delirdin mi sen? Tüm bombaları bir taraflarıma sokar, mayın tarlasına çevirir beni. Özellikle de adamı evdeyken. Bay Jeon'a yan baksak bile gebertmek ister gibi bakıyor bize. "

" Çok garip bir ilişkileri var. Aşırı taşaklı bir çift, Bay Jeon buz gibi bir adam. Bir soru soruyorum, kaşlar çatık, mavi-kahve gözler sert. Vincenzo'ya dönüyor gözlerinin içi gülüyor resmen. "

" Benim ilişkimden size ne piçler. İşinize bakın, adamımı da fazla incelemeyin, oyarım o gözlerinizi. Ne bilmecesiymiş bu arada, çok mu zordu? Bir saate bilmece çözmek ne demek geri zekalı? "

Edward büyük bir zevkle gerindiğinde bilmeceyi sormasını bekledim.

" Ben suyun oğluyum ama su bana dokunursa ölürüm. Neyim ben?"

" Tuz. "

" Hassiktir be ordan! Ben üç saniye kala götüm yırtıla yırtıla buldum diyorum adam saniyesinde tek atıyor!"

" Ağzını yüzünü keseceğine beynini çalıştırsaydın o zaman aptal herif. Vincenzo'ya bu yüzden hastayım işte. Peşinde dolanmak istiyorum çünkü ilk kez birinin benden daha zeki olduğunu hissedebiliyorum. "

Gözlüklerini düzeltip gülümsediğinde yüzümü buruşturup koltuğa oturdum.

" Benden uzak dur. "

" Asla, seni bırakamam. Senin gibi zekisini bulamam çünkü."

"Sapyoseksüel budala. Bay Jeon çiğ çiğ yiyecek seni."

"Tam üstüne bastınız Bay Valeska. Riddler'ı çiğ çiğ yiyeceğim."

Jeongguk'un soğuk ve derin sesi kulaklarımı doldurduğunda derin bir nefes almadan edemedim. Yanıma gelip dibime kadar girmişti ve beni kendisine çekip sırtımı göğsüne yaslamıştı. Omzumdan sarkan elini ellerimin arasına alıp parmaklarıyla oynarken parmaklarımızı birbirine kenetledi. Yüzüklerimiz iç içe geçmişti, manyak hoşuma gitmişti bu görüntü.

"Müstakbel eşime sulandığınızı duydum gibi sanki?"

"Yok, siz yanlış duymuşsunuz."

"Doğru duyduğuma eminim ama?"

"Yok, yok, yanlış duymuşsunuz. Değil mi Vincenzo? Söylesene lan, adam doğrayacak beni."

"Zekamdan dolayı azdığını söyledi Johannes. Peşimi bırakmayacakmış."

Jeongguk'a dudak büzüp konuşmamla yüzümü kendisine çevirip gizlemişti diğerlerinden ve alt dudağıma dişlerini geçirmişti. O sırada Edward'ın ve Jerome'un fısıldaşmalarını duyuyordum.

"Tanrı cezanı vermesin senin, boku yedim. Eh, ziyaretin kısası makbuldür. Ben kalkayım artık."

"Sen misafir değilsin ki, mal."