-3.6-

5.6K 470 240
                                    

JEONGGUK

°°°

Monster'ın işini tamamen bitirmemin ardından beklemeden aşağı indim. Herkes hâlâ bebeğimi arıyordu.

"Jerome? Hâlâ bulamadınız mı?"

"Hayır efendim, henüz bir ize de rastlamadık."

"Tanrım, aklıma sahip çık."

Saçlarıma doladığım parmaklarımla biraz daha uzaklaştım ve ismini bağırmaya devam ettim. Kendimi tutamadan deli gibi ağlamaya başladığımda bir fısıltı duydum.

Yeminler ederim ki bir fısıltı duydum.

Ağlamayı kesip gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım, yerdeki çakıllardan dolayı ve yorgunluktan doğru düzgün ayakta duramıyordum.

"Bebeğim? Güzel bebeğim, nerdesin? Deliriyor musun yoksa, Taehyung, ses ver ne olur."

Boğazım yanıyordu, ona bir şeyin olduğu düşüncesi tahtalarımı gıcırdatıyordu. Sinirle dişlerimi sıkıp biraz daha diplere girdim, büyük ve sivri kayalar vardı, ya kayalıkların arasına düştüyse?

Düşüncesiyle bile nefesim kesildi ama biraz daha ilerlediğim sırada ıslak olan bir yer fark ettim. Kanlıydı. Kafamı çevirdiğim gibi ağlayarak dizlerimin üzerinde ona emekledim.

"Taehyung, bebeğim, bebeğim ne olur aç gözünü, Taehyung'um, miniğim ne olur uyan."

Islak bedenini kucağıma çektiğim gibi bağırıp herkesi başımıza topladım, dudakları mosmor olmuştu soğuktan.

"Jerome, battaniyeyi ver, hemen!"

Sırt çantasından çıkardığı battaniyeyi verdiğinde hemen bebeğimin üzerine sarıp morarmış dudaklarından öptüm. Kucaklayıp hızla arabalardan birine doğru koşmaya başladım.

"Jeon-gguk."

Adımı dudaklarından duyduğum gibi bakışlarımı ona indirdim koşmaya devam ederken, çenesi titriyordu soğuktan, gözlerini zar zor aralamıştı.

"Burdayım, buldum seni bir tanem, hastaneye gideceğiz hemen, tamam mı? Dayan ne olur, Taehyung, bırakma sakın beni, aşkım, bana tavşanım demene izin vereceğim, ne olur bırakma beni miniğim, ne olur."

Battaniyeye biraz daha sokulduğunda arabaya gelmiştim sonunda, arka tarafa o kucağımdayken binip iyice kendime çektim, yaralarına dikkat ediyordum.

" Hemen ısıtıcıları aç, en sonda. "

Edward direksiyondaydı, ısıtıcıları açtığında Taehyung'un gözleri kapanmıştı, yalvar yakar tekrar açtırıp bana bakmasını sağladığımda dudaklarından öptüm çokça.

"Taehyung, ölme sevgilim, daha sevemedim seni, yetmedi yemin ederim, hiç yetmedi hem de, evleneceğiz daha, seni balayına götüreceğim, gezeceğiz bütün gün, sandaletlerin ve şapkanla, aptal aptal gezeceksin."

Fısıldadıklarımda dudaklarındaki tebessüm büyüyordu, gözleri kayarak kapandığında panikleyip biraz daha sıkı sarıldım. İçerisi o kadar sıcak olmuştu ki ter döküyordum.

" Taehyung, Taehyung, bebeğim hadi, miniğim, ne olur, bana bak, kapama gözlerini, aferin sana, güçlü sevgilim benim, aferin, seni seviyorum, kapama gözlerini, korkutma beni, miniğim bana bak."

Zor bela araladığı gözleriyle hastane bahçesine girmiştik, Edward deli gibi bağırıp yardım istiyordu.

" Geldik sevgilim, Taehyung'um, güzel çiçeğim geldik, dayan, bitti. "

Salvatore×Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin