-4.2-

5.3K 420 254
                                    

Nefes isteğiyle suyun yüzeyine çıktığımda yüzüme yapışan saçlarımı ittim ve etrafıma bakındım. Jeongguk hamakta uzanıp keyif yapıyordu.

Maldivler'deydik. Denizin ortasında mükemmel bir evde kalıyorduk ve henüz iki gündür buradaydık. Gideceğimiz daha çok yer vardı, iki ay kadar sürdürmeyi düşünüyorduk tatilimizi.

"Aşkım."

Seslenmemle bakışları gözlük altından beni buldu, kollarımı uzattığımda yerinden kalktı ve havuzun kenarlarını çevreleyen taşa oturup ayaklarını suya soktu. Ona doğru yüzüp diz kapağına dudaklarımı bastırdım ve yanağımı yasladım, ıslanan saçlarımı parmaklarıyla tarıyordu.

"Gelsene suya. Soğuk adamsın sen, seversin serin havuzu."

Hafifçe gülümseyip bana doğru eğildi ve dudaklarımı öptü.

"Biraz pişman gibiyim buraya geldiğime, çünkü çok sıcak, fazla fazla sıcak hem de."

"Güneş kremini sürdün mü? Bebeğim, çok yanarsın, süt gibisin."

"Bir saat önce falan yeniledim, kaç saattir yüzüyorsun, üstelik dört bir yanın denizle çevriliyken havuzda."

Kıkırdayıp sudan çıktım ve onun gibi taşa oturup omzuna dudaklarımı bastırdım. Bana doğru dönüp tek ayağını katlayarak bağdaş kurmuştu.

"Akşam ne yapalım? İstersen etrafı gezeriz, istersen evden çıkmaz, yemek falan yaparız."

"Sinema perdesi kuruyorlarmış suyun üzerine. Yemek yeriz, sonra da film izleriz. En uzak evi seçmişsin zaten, rahat ederim hem."

"Bilerek burayı seçtim, çünkü ucuz."

"Siktir git Jeongguk!"

Kafasını geriye atıp gür bir kahkaha atmış, bedenimi tuttuğu gibi kendisine çekip sıkıca sarılmıştı.

"Şaka yaptım bal peteğim, burası diğer evlerden daha uzak ve sessiz. Üstelik en uç noktada olduğumuzdan deniz manzarası çok daha güzel ve sesimizi duymaları biraz zor."

Munzur sesiyle cilveli bir şekilde güldüm ve alnımı alnına yasladım.

"Hadi yüzelim."

°°°

"Bebeğim, etin nasıl pişsin?"

Mutfaktan gelen sesle kafamı koltuğa yaslayıp adamıma baktım. Üzerinde hiçbir şey yoktu, altında bir şort vardı ve kalçalarını tamamen sardığından oldukça iştah açıcı görünüyordu. Dudaklarımı yalayıp yerimde dikeldim.

" Sen kendininkini nasıl pişiriyorsan öyle."

"Az-orta yapıyorum o zaman."

Mırıldanıp ayağa kalktım ve arkasından beline sarılıp yüzümü boynuna gömdüm. Kendisini bana biraz daha itip aramızdaki boşluğu tamamen kapadı ve yemek işine devam etti. Üç ay öncesine kadar yemek yapmak konusunda berbattı ama birlikte bir şeyler yapa yapa öğrenmişti. Eli gerçekten lezzetliydi.

"Ben seni yesem? Oldukça doyurucu bir yer biliyorum, hatta öyle ki onu yediğimde ayağa kalkacak mecalim olmuyor, iliklerime değin tatminlik hissine doyuyorum."

Parmaklarımı kaslı karnında kaydırıp şortundan içeri soktum ve iç çamaşırı giyinmemiş olmasına gülerek karşılık verdim. Sıcacık ve uyur vaziyette duran erkekliğine temas etmemle ellerimin arasında titredi Jeongguk, boğazını temizleyip kalçasıyla hafifçe ittirmişti beni.

Salvatore×Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin