Salvatore×Taekook ✓

-2.7-

Medya : Arctic Monkeys - I Wanna Be Yours

°°°

"

Taehyung? Nereye gidiyorsun bebeğim?"

"Fredrick ile buluşmam lazım Jeongguk. Geç dönerim."

"Neden geç dönersin ki? Ne konuşacaksınız? Ayrıca Fredrick de kim?"

Sert çıkan sesiyle gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Oyunuma devam etmem gerekiyordu.

"İş yaptığım insanlardan biri işte. Önemli biri değil."

"Önemli değilse neden bu kadar göz alıcı görünüyorsun? Taehyung, üstünü değiştir, öyle git. "

"Hadi ama Jeongguk! Zaten geç kalıyorum! Hem ne var ki kıyafetimde?"

"Ne kadar sikici göründüğünün farkında mısın sen? Çok güzelsin, suratındaki makyajı da çıkar. Taehyung katil mi edeceksin beni?"

Bana büyük adımlarla yaklaşıp dibime girdiğinde aynadan gözlerinin içine baktım ve ürperdim.

Bakışları beni harbiden korkutmuştu. Bir an her şeyi söyleyesim geldi. Ama kendimi tuttum ve yüzümdeki alaycı ifadeyi silmeden arkamı dönüp göğsüne ellerimi koydum.

"Çok mu güzel olmuşum? Yakışıklı değil miyim?"

"Sen beni deli edecek her şeysin. Taehyung, kıyafetlerini daha sonrasında bana süslen diye yırtıp atmak istemiyorum. Hadi bebeğim, üzerini değiştir. Makyajını da sil."

"Güzel olmamış mı?"

"Sabrımı mı sınıyorsun şu an benim? Ömrümde gördüğün en güzel varlık olmuşsun. Tahtaları kırmama son üç soru Taehyung, bir şey deme ve üzerini değiştirmeye git, hadi."

"Iım, hayır. Beni beğendiysen böyle gitmemde hiçbir sakınca yok. Beğenmeseydin değiştirirdim."

"İğrenç görünüyorsun, makyaj falan da yapma bir daha."

"Ağzının suyunun aktığını görmesem inanacağım."

Gülümseyip ellerimi ensesine koydum ve dudaklarımdaki renkli balmı bilerek dağıtmak için çok sert öptü beni. Bu haline kıkırdayıp üzerine doğru yürüdüm ve koltuğa oturduğunda kucağına yerleştim.

"Gitmem gerek artık."

"Taehyung, hayır. Bebeğim gitme. Sevişelim, hm?"

Gözlerimin içine öyle istekle bakıyordu ki gerçekten gidip gitmemek arasında tereddüt ettim. Ama gitmeliydim, yoksa sürprizi bozacaktım.

Bugün bebeğimin doğum günüydü, onu yeni aldığım minicik, şirin eve çekmeye çalışıyordum.

" Akşam gelince, tamam mı? Sabaha kadar sevişeceğim seninle. Ama şimdi işe gitmem lazım."

"En azından neye gideceğini söyle. Hiç yapmazdın böyle, bir şey mi saklıyorsun yoksa?"

Kaşlarını çattığında şüpheyle süzdü beni, heyecandan kıpırdanmamak için kendimi zor tuttum. Açık vermemen gerekiyordu ama siktiğimin seksi herifi her şeyi anlatmam için baskı yapıyordu resmen.

" Ne saklayabilirim Jeongguk? Senden gizlim saklım mı kalmış sanki?"

Gözlerini kısıp tekrar bana baktığında sırıtıp dudaklarını tekrar öptüm ve kucağından kalktım. Uylukları ve kasıkları o kadar davetkâr görünüyordu ki iç çekmeden edemedim.