Gözlerimi araladığımda yatağın soğukluğundan dolayı sızlanıp yerimde biraz daha küçüldüm.
Ardından arkamı dönmüş, Jeongguk'un tarafına kolumu atmıştım ama hissettiğim boşlukla gözlerimi tamamen açıp etrafa bakındım.
"Jeongguk?"
Jeongguk yanımdan kalkıp gitmezdi, asla. Uyanmamı beklerdi hep.
Önemli bir şey olmadığı sürece.
"Jeongguk?!"
Panikle bağırıp eşofmanımı altıma geçirdiğimde ayak sesleri duydum.
Birden fazlalardı ve evi dolanıyorlardı.
"Siktir."
Kapının önünden geçtiğini duyduğum adım sesiyle yere çöktüm ve dün çıkardığım kıyafetlerime doğru yavaşça hareket ettim. Küçücük evde beni hâlâ bulamamış olmaları büyük bir şanstı benim için. Yatağa yastıkları sanki yatıyormuşum gibi dizip üzerine yorganı çektim.
"Jeongguk, umarım evde değilsindir bebeğim, umarım gitmişsindir."
Silahımı elime alıp tetiği çektim ve o sırada adım sesleri tam kapımın önünde durdu. Hemen küçük banyoya girip kapı aralığından olanı biteni seyretmeye başladım.
Üç kişiydiler, yataktaki potluğu gördükleri gibi delik deşik etmişlerdi. Kurşun sesleri ayyuka çıkmıştı, durmalarını bekliyordum sabırla. Sesler durulduğu vakit biri yanaşıp yorganı çekerek yere attı, bana arkaları dönük olduğundan banyodan çıkıp hepsine alayla baktım.
"Şimdi sıra bende."
Acımasızca her birine kurşun sıktığımda dış kapıdan gelen sesle bskışlarım öldürmeden bıraktığım adama kaydı. Yanına yanaşıp yarasına silahımın ucunu bastırdım ve çığlıklarını dinledim.
"Kim emir verdi size? Konuş."
Silahın namlusu etine gömüldüğünde sızlanarak ağlamaya devam ediyordu.
"Kim emir verdi dedim?"
"Monster! O istedi! Monster istedi!"
Gerekli olan şeyi öğrenmiştim, kafasına bir tane sıktığımda sonunda dış kapı açılmış, hızlı nefes sesleriyle Jeongguk olduğum odaya resmen uçarak girmişti.
"Taehyung!? Bebeğim.."
Silahımı bırakmadan boynuna sıkıca sarıldığımda belime öyle kuvvetli sarılmıştı ki, eğer acıyı hissedebiliyor olsaydım canımı çok yakardı. Boynumu ve omuzlarımı öpücüklere boğarken saçlarını okşayıp sakinleştirmeye çalışıyordum onu.
" Aşkım, sürpriz yapacaktım sana, kahvaltı hazırlayacaktım. Çıktım o yüzden, özür dilerim, Taehyung iyisin değil mi?"
Geri çekilip bedenime iyice bakmıştı, her çatışmadan sonra böyleydi, zira acı hissetmediğimden bazen yaralandığımı anlamıyordum.
"İyiyim, bebeğim iyiyim. Jeongguk sakin ol, başıma ilk kez gelmiyor bu. Seni yanımda göremeyince önemli bir şey oldu sandım, yataktan kalktığımda da sesleri duydum. Evde olmaman tek temennimdi, sakin ol sevgilim."
Boynuma tekrar sarıldığında silahın emniyetini kaldırıp yatağa attım ve az önceki gibi sıkıca sarıldım.
" Kim, kim yapmış? Götünden kan alacağım onun, kim yapmış? "
" Monster. "
" Orospu çocuğu. Lime lime edeceğim onu, ya uyanmasaydın? Sikeyim, düşüncesi bile nefesimi kesiyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Salvatore×Taekook ✓
أدب الهواةVincenzo Kim, Rus Mafyası Johannes Jeon'un kıymetli elmasıydı. By Amethyst ⛓️