2 ay sonra
Taehyung
°°°
Kırışan gömleğimi elimle düzeltip kızıl saçlarımı karıştırdım. Kol düğmelerimi son kez kontrol ettim ve bakışlarım aynadaki yansımamı buldu.
Bakışları parlayan, gözleriyle gülen biri vardı yansımada. Üzerinde şık, siyah bir takım elbiseyle nikahtan çok bir iş yemeğine gidiyor gibiydi ama hoşnuttu bu durumdan, zira yapacakları tek şey gidip imza atmaktı. Yansımama baktıkça dudaklarım kıvrılıyordu istemsizce, ben ki Vincenzo Kim, evlenmek için, birine ait olmak için yanıp tutuşuyordum. Resmi olmasa da soyadını alcağımı bilmek mahvediyordu beni. Ki ben biliyordum ki Jeongguk her seferinde bana kendi soyadıyla seslenecek, ikimizi de krizlere sokacaktı.
"Bebeğim- ha siktir, bebeğim.."
İçeri giren Jeongguk'un verdiği tepkiyle küçük bir kahkaha attım ve yanıma gelmesi için kollarımı açtım. Hemen büyük adımlarla ait olduğu yere gelip sıkıca sarılmıştı bana, yüzümü boynuna gömüp has kokusuna karışan parfümünü soludum.
" Evleniyoruz."
Mutluluğun bariz bir şekilde hissedildiği sesiyle hafifçe gülümsedim, kalbim çarpmıştı yeniden, Hollanda'da, istediğimiz bu yerde bu adamın olacaktım.
"Bir yere gittiğimizde 'boşuna bakmayın, tapusu bende' diyeceğim sana bakanlara."
Kollarımın arasından ayrılmadan geri çekilmiş, gür bir kahkaha atıp beni de güldürmüştü.
"Bu, bu iğrenç! Hayatım, yapma sakın öyle bir şey."
"Hayatım mı?"
Dudaklarımın arasından erir gibi çıkan sesime karşılık tavşan dişlerini gösterek tatlı tatlı sırıtmış, kırışan burnunu burnuma sürtüp belimdeki tutuşunu sıkılaştırmıştı. Gözlerimi alamıyordum muntazam yüzünden, birbirinden farklı gözlerine baktıkça nefesim kesiliyordu.
"Hayatım tabii. Kocam olacaksın Taehyung, benim hayat arkadaşım, biricik yoldaşım. Aslında, biz zaten öyleydik, pek bir şey değiştirmeyecek hayatımızda, ama olsun. Jeon diyeceğim sana, Jeon Jeongguk'un şımarık eşi, Jeon Taehyung."
Parmaklarımı ensesine sarıp kasıklarımı kasıklarına yasladım ve dudaklarımı yaladım, gözleri hemen parlayan dudaklarımı bulmuştu.
"Sen benim soyadımı alsan ya? Sikiliyorum diye senin soyadını almak zorunda mıyım ben?"
Yüzündeki gülümseme silindi, hafifçe kaşlarını çattığında gülmemek için dudaklarımı ısırdım.
"Tabii ki hayır bebeğim?! Ben, sen de istersin diye düşünmüştüm, yani, işlemler için geldiğimizde de bir şey dememiştin. Memnun değil misin durumdan? Bilemiyorum, değişiklik yapabilir miyiz, nikahımıza yirmi dakika falan var-.."
"Sakin ol, aşkım, sakin ol şaka yaptım."
Dudaklarına yatıştıracak birçok öpücük bıraktım, gözlerimin içine bakıp da gerçekten şaka yaptığımı anladığında derin bir nefes verip sıkıca sarılmıştı bana.
"Ödümü kopardın Taehyung, gerçekten istemiyorsun sandım. "
" Mümkün mü sence Jeongguk'um ya? Her şeyinle seni almak için uğraşırken soyadını istememek, aptallığın daniskası olurdu herhalde. Hem, ölürsen falan, parana konmam daha kolay olur, soyadımı da değiştirmek zorunda kalmam, adının haşmetini de alırım arkama, bir güzel yaşarım ki sorma. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Salvatore×Taekook ✓
FanfictionVincenzo Kim, Rus Mafyası Johannes Jeon'un kıymetli elmasıydı. By Amethyst ⛓️