-3.4-

5K 459 137
                                    

"Siktir, siktir, siktir, siktir."

Elimdeki telefona gelen mesajı okuduğumda panikle ayaklanmış, hemen odama koşmuştum. Jeongguk evde değildi, onu arayıp anlatacak vaktim de yoktu.

Polisler evi bastı, tüm dosyaları aldılar. Hemen Meksika'ya gelmelisin kaplanım, zor durumdayım.

-Namjoon

"Hamlet!"

Ben eşyalarımı hızlı hızlı küçük bir çantaya tıkıştırırken Hoseok hemen odaya girmişti.

"Acilen jete ihtiyacım var, abim zor durumda Meksika'ya dönüyorum."

"Hemen hazırlatıyorum. Adam da göndereyim mi?"

"Çatışma falan çıkacağını sanmıyorum ama olur, birkaç kişi ayarla, hemen hazır olsunlar. Jeonggk'a bir şey söyleyemedim, sen eve gelince anlatırsın, olur mu? Bir de, onu çok sevdiğimi ve işimi halleder halletmez döneceğimi söyle. "

Kafasını sallayıp yolumdan çekildiğinde çantamı sırtıma atıp mühimmat deposuna indim. Birkaç tabanca ve kendi yaptığım bombaları da çantama atıp kutu kutu mermiyle odadan ayrılıp arka bahçeye geçtim.

" Victor! Benimle geliyorsun. "

Neler olduğunu hiç sormamıştı bile arkadaşım, jetin önünde bekleyen adamlar teker teker binmeye başladıklarında biz de bindik ve kokpite geçtik.

"Neler oluyor Vincenzo?"

"Abim zor durumda, polis baskını yemişler, tüm dosyalar ellerine geçmiş. Hemen gitmezsem siksen çıkaramam onu hapisten."

Kafasını sallayıp kulaklığını geçirdiğinde hemen havalandım.

"Bu kadar adam gerekli mi ki? Consigliere olarak gidiyorsun sonuçta. Dikkat çekeceksin."

"Abimin bir baron olduğunu ve benim de kim olduğumu biliyorlar, yalnızca ellerinde kanıt yoktu. Şimdi o da var, kendi götümü ve Johannes'in götünü de kurtarmaya gidiyorum. O dosyalarda sadece abimle ben yokuz, Johannes'in abime gönderdiği ton ton uyuşturucu teslimatları da var. Hem abimi, hem kendimi hem de adamımı koruyamam, bir şeyler düşünmem lazım. "

Gözlüklerimi takıp alnımı ovalamaya başladığımda Victor dudaklarını ısırıp gözlerini tuşlara dikti.

" Vincenzo, bu neden yanıp sönüyor? "

Gösterdiği tuşa baktığımda radaro gösterdiğini gördüm, basıp radarı aktif hale getirdiğimde ekranda bizim jetin hemen üzerinde bir uçak olduğunu fark ettim.

" Ne sikim oluyor Lucifer aşkına?!"

Tavandan geldiğini duyduğum seslerle kokpitin kapısı birden açılmış, kan içinde kalan adamımız içeri düşmüştü.

"Victor! Ne sikim oluyor!"

Otomatik pilota aldığım jetle ayaklandım ve kulaklığı fırlatıp içeri geçtim. Kokpit ses geçiremezdi ve bu sikik özellik yüzünden cehenneme dönmüş, çatışmanın hâlâ durmadığı yerde iki ateş ortasında kalakaldım. Biri Victor'u bacağından vurduğunda iki kişiyi çoktan vurup öldürmüştüm.

"Selam şekerim."

Arkamda birden geliren bedenle bağırıp silahımı ona doğrultacakken içeri attığı bir sis bombasıyla hayatım kaymıştı resmen. Yüzlerinde maskeler vardı gelenlerin, sisten etkilenmiyorlardı.

"İyi uyu bakalım Vincenzo. Yolumuz uzun."

°°°

Yüzüme fırlatılan buz gibi suyla uyandığımda genzime kaçan sudan dolayı bir süre nefes alamamış, deli gibi öksürmüştüm. Gözlerimi açıp karşımdaki sandalyede oturan herife baktım ve kıkırdamaya başladım.

Salvatore×Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin