Mecburiyetten Aşk (B×B)

12.

Yazardan

Demir ile göz göze ve el ele olan Can patlayan flaşlar ve art arda sorulan sorularla kendine geldi. Demir'in medyatik biri olduğunu bilmiyordu. Gerçi nerden bilsin ilgilenmezdi o böyle şeylerle.

Gazeteciler

" Can Bey ile sevgili misiniz Demir Bey?"

" İkişkiniz ne zaman başladı?"

" Ne zaman yüzük taktınız?"

" Aşkınız ne zaman evliliğe dönüşür? "

Elini Can'ın beline atıp sahiplendiğini göstererek diğer elini havaya kaldırıp herkesin susması için işaret verdi.
Az önce Can'a gülümseyerek bakan gözler karşısındaki gazetecilere sert bakışları ile

" Arkadaşlar öncelikle sevgilim değil, Can benim eşim. Dün evlendik, ilişkimiz üç gün önce başlasa da kendisine 8 yıldır aşıktım. Çok şükür ki artık evliyiz. İlginiz için teşekkür ederiz ama ikimiz de işi ile gündeme gelen insanlarız. Özel hayatımıza saygı duymanızı bekliyoruz. Aksi halde karşınızda beni ve eşimi farklı bi şekilde bulacağınızdan eminim. Hepinize iyi günler."

Can ağzı açık kocasına bakıyordu. Tüm basının önünde şaşkaloz gibi kalmasa iyiydi tabi ama şok geçirmemesi anormaldi. Kim 8 yıllık aşk itirafını böyle duyardı ki.

Korumalar basının daha fazla soru sormasını engelledi ve etten duvar oluşturarak ikilinin araca doğru ilerlemelerini sağladı. Demir ile el ele araca ne zaman bindiğini bile fark edemeyen Can şoktan çıkamamıştı.

Pür dikkat Demir' e bakıyordu. Sert çehrenin yalan söyleme ihtimalini düşündü. Niye yalan söylesin diye de düşündü. Kafası çorba oldu.

" Yüzümü eskiteceksin Güzelim, çok özlediysen bak tabii, tamamen seninim ne de olsa."

Demir şaka yaparak havayı yumuşatmak istemişti. Can' ın olumsuz tepki vermesinden deli gibi korkuyordu.

Can da artık kendine geldi nihayet. Ciddi bi konuşma yapmak istiyordu.

" Arabayı çek sağa Demir Ağa."

Demir sert bi nefes alıp kenara çekti lüks jipini. Bedenini Can' a doğru çevirdi ve gözlerine baktı. Ağa demesine sinir olsa da Can' ın diyecekleri için bekledi.

" Aşıksın öyle mi hem de 8 yıldır, niye tüm basının önünde yalan söylüyorsun, ne gerek vardı buna? Birbirimizi 3 gün önce gördük biz ve hatırlatırım mecburiyetten evlendik, sen katil olma diye evlendik, abim kardeşin ölmesin diye evlendik. Aşkı böyle dillere sakız edemezsin, aşkı böyle basitleştiremezsin."

" Bitti mi söyleyeceklerin Can? Meğer gözünde yalancının biri olacak kadar değersizmişim. Ben seni 8 yıl önce gördüm daha 18'indeydin. Lise çıkışı 3 tane piçi bi güzel patakladın ve onlara 
' Bi daha karşıma çıkarsanız bana bakan gözlerinizi kürdanla çıkarırım' diye tehdit ettin. Sana yardım etmeme gerek bile kalmadı. Haşat ettin pislikleri. Sonrasında hep seni takip ettim. Adım adım izledim. Gönlüme ne ara düştüğünü ben de anlamadım, hep uzaktan sevdim seni. Başarılarınla gururlandım, üzüntülerinle kederlendim, sevincinle mutlu oldum.
O kadar güzeldin ki yaklaşamadım sana. Sevdim ulan çok sevdim. Sen de sev istedim ama geç kaldım.
Sen başkasını severken ben kahroldum, sen başkasının arkasından ağlarken ben de yıkıldım.
Sana olan aşkımın yalan olduğunu sen bile söyleyemezsin, izin vermem Can. "

Can'ın cevap vermesini beklemeden aracı çalıştırdı. Direksiyonu sıkmaktan ellerinin boğumları beyazladı. Burnundan soluyordu. Ağlamamak için kendini sıktı. Dolan gözlerini Can'a belli etmemek için uğraştı.

Can ise başını önüne eğmişti. Konuşmak istemeyen Demir'i zorlamaması gerektiğini anladı. Utanmıştı ona yalancı dediği için. Kaç gündür kendisini deli gibi sevmesini istediği adam ona sahiden aşıktı hem de yıllardır.

Elini Demir'in bacağına attı ve yeşillerini kocasına çevirdi. Şimdi bambaşka bakıyordu ona.

" Neden geç kaldın bana aptal herif?"