Demir'den
Gülay bana her zaman yakın olmuştur, ona çok güvenirim ama bu gece Can'ı görmezden gelmesi ve bana sımsıkı sarılması aşırı bir durumdu. Güzel yüzlümün yanlış anlamasını asla istemezdim çünkü biz birbirimizi kardeş gibi görürdük.
Yanağımı silip ensemdeki saçları okşadığında baktığım tek yer Can'dı. Can'ın baktığı tek yer ise Gülay'dı. Ben onun yanlış anlamasından çekinirken ilk defa gördüğü kıza iltifat etmesine sinir oldum. Kocamı Gülay'dan kıskandığıma da inanamıyorum ama elimde değil.
Bana yine hiç bakmadan lavaboya doğru ilerlediği için ardından gittim. Ardından geldiğimi bildiği için kapıyı kapatmadı. İkimizi de deli gibi sabunladığında ancak anlayabilmiştim beni kıskandığını ve Gülay'dan hoşlanmadığını.
Aşık olduğum Can ile kardeşim bildiğim Gülay'ın arasında anlaşmazlık olmasını istemezdim ama ilk anda olan olmuştu bile ve ben kocamın yüzünde bi anlık bile gölge görmek istemem, izin de vermem.
Beni duvara yapıştırıp sertçe öptüğünde beklemediğim bi şey olduğundan şaşkınlığım daha geçmeden tehdit eder gibi konuştu gitti kıskanç kocam. Hoşuma gitmedi değil. Beni kıskanması güzel ama kıskanacağı son insan belki de Gülay. Gerçi o sarılma fazlaydı kabul, konuşurum ben onunla nasılsa.
İkili koltukta Elçin'i dizine oturtmuş sevdiceğimin eline çocuk ne de güzel yakışmıştı, eşsiz manzaramın yanına oturdum hemen. Banyodaki arsız adam nerde, şimdiki sevecen adam nerde? Her hali ayrı güzel yarimin.
Elçin annesiyle pasta hakkında konuşmak için Can'ın kucağından indiğinde ait olduğu yere, göğsüme, çektim sevdiğimi. Bakışlarımızla anlaşabilmemize şaşırmıyorum artık.
Kızgınlığının bana baktığında geçtiğini anlıyordum ama hesabımı kesecekti eminim. Seve seve yiğidim sabaha kadar seninim, benimsin.Masaya geçtiğimizde Gülay'ın ne yapmaya çalıştığını anlamadım ya da anlamak istemedim, konduramadım. Hiç böyle davranmazdı. Kendimi geri çeksem de anlamazdan gelip
sürekli bana temas etmesi hiç bu kadar batmamıştı. Beni eşimin yanında bilerek zor duruma düşürüyordu. Onunla kesinlikle sert bi şekilde konuşacağım.Bu halimin farkında olan, beni benden daha iyi bilen tek kişi tabi ki Can'dı. Harika zekası ile Gülay'ın ne yapmaya çalıştığını çoktan anlamış ama arkadaşlarım içinde rezillik çıkarmak istemediği için kendini geri çekmişti. Belki de en güzelini yapıyordu, yoksa kimseye pabuç bırakacak biri değildi benim sevdiğim. Asaletini bozmadan arkadaşlarımla samimi sohbetine devam ediyor bi yandan da bana bakıp gülümsüyordu. Gülaysa meydanı boş bulmuşcasına sürekli benimle konuşuyordu. Bu durum iyice canımı sıkmıştı ki Elif dayanamadı sordu Can'a evliliğe alıştın mı diye, aslında beni korumaya çalışıyordu biliyordum. Çünkü yıllarca mecnun gibi sevdamı içimde yaşayan arkadaşlarının karşılık görmemesi ve mutsuz olmasını istemiyorlardı.
Benim Can'ım kocam ise harika cevabını verdikten sonra dudaklarımdan öpünce zaman mekan silindi bende. Tek istediğim onunla yalnız kalmak ve her yerini sabaha kadar sevmekti.
Asıl benim hayattaki en büyük şansım kocamdı ve onsuz nefes alamazdım.
( Mrb. Okuyucularım, Demir'e çok kızdığınız için hemen yazmak istedim. Yorumlarınızı bekliyorum. Sizi seviyorum:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mecburiyetten Aşk (B×B)
RomanceGenç, yakışıklı, güçlü ağanın berdel yaptığı hırçın, kendine güvenen, zeki avukata aşkını anlatacağım. Aşkı için beklemek Demir'e düşerken töreye boyun eğmek Can'a düşmüş. Kader iki güzel kalbi birbirine kördüğüm ile bağlamış, bize ise tebessüm il...