24.

6K 390 13
                                    

Yazardan

Yerde dizleri üstüne çökmüş Zilan' a kitlenmiş öfke ile bakan Demir Ağa' nın kendisini duyduğundan emin değildi Can. Bilirdi ağaların hükmünün kesilmemesi gerektiğini ancak törelerin onu durdurması pek mümkün olmuyordu. Zilan'dan zerre hoşlanmasa da onun hareketlerini çocuksu bulmuştu; muskaymış, donmuş bunlar Can' etkileyecek şeyler değildi. O her sorunun konuşarak halledileceğine inanırdı, Demir ile arasını öyle ucuz hareketler bozamazdı.
Sinirle yanlış karar alınmasına ise göz yumamazdı.

Elini Demir'in yanağına koyduğunda göz göze geldiler. Sert bakışlar Can'ın yeşillerindeydi şimdi.

" Suça teşebbüsün hükmü müebbet olmamalı dimi Demir?"

Derin bi nefes alıp verdiğinde gözünü uzunca kapatıp tekrar açtı Demir. Yanaklarında bulunan eli dudağına getirip hafifçe öptü. Bi adım uzaklaşıp daha ortaya geldi Demir Ağa. Şimdi hükmünü dinleme zamanıydı işte.

" Zilan yurt dışına gidip üniversitede okuyacak. Mesleğini eline alıp evlendiği zaman Mardin'e dönebilecek. Ancak bu konağa adım atamayacak.
Anası da onunla gidecek.
Şimdi hem attığı iftira ve yaptıkları için Can'dan özür dileyeceksin, hem de onun insafı için teşekkür edeceksin. Yoksa kararım değişmeyecek Zilan."

Zilan son derece pişmandı, akıllı davranamamıştı. Gururuna yediremese de akan gözyaşını silip özür de diledi, teşekkür de etti. Konağın kapları ona sonsuza kadar kapanmış oldu.
Amcası hiçbir şey dememiş, ailesini alıp gitmeden önce Can'a yaklaşıp omzuna dokunmuş ve minnetle bakmıştı sadece. Bilirdi ağa yiğeninin ne kadar acımasız olduğunu, bu kapıdan boynu bükük çıkmak yaşlı adamı yıkmıştı adeta.

Onlar konak tan çıktıktan sonra Demir sinirini atmak için ortamdan uzaklaştı. Can'ın yanında ismi kullanılan Kenan'daydı şimdi aklı.
Taş taş üstünde bırakmazdı Can'a dokunan olursa. Üst kattaki geniş balkona geçip sigarasını yakmış, bir nefes almıştı. Arkasından beline sarılan Can duman gelince yüzünü buruşturmuştu. Hiç hazzetmezdi sigara kokusundan.

Demir uzaklaştı ona sarılan ellerden. Can kendisine kızgın olduğunu düşündü bu hareketle. Kalbi tekledi bi an.

Demir elindeki sigarayı küllüğe bastırıp söndürdü. Elini sallayarak çıkan dumanı yok etmeye çalıştı.

" Güzelim sen sigarayı sevmezsin."

" Sevmem de sen nerden biliyorsun ki"

" Senin hakkındaki çoğu şeyi biliyorum desem."

" Takipçi sapıksın derim"

" Sapık mı aşık diyecektin herhalde"

" Nasıl bu kadar sevebildin beni, hala inanamıyorum. Yani istediğin herkesle olabilirdin, bu zamana kadar niye bekledin ya da niye hiç tanışmadık, karşılaşmadık? Sigarayı sevmediğimi nerden biliyorsun mesela."

" Bilmem sevdim işte, vazgeçmek istediğim zamanlarda oldu ama beceremedim. Karşılaştık birçok kez ama sen etrafına dikkatle bakan biri değilsin. Tanışmadık çünkü yakın olmaya cesaret edemedim. Sigara içilen ortamdan hemen uzaklaştığın,yüzünü ekşittiğin için biliyorum. Ayrıca bana sapık dediğin için bu gece sana sapık neymiş göstereceğim."

" Bundan memnun olurum
kocacığım. "

" Can gerçekten beni çok zorluyorsun güzelim, böyle yapınca kendimi nasıl durdurabilirim ki"

" Dur diyen yok zaten yakışıklı."

" Bunları söylediğine pişman olma da sonra."

" Beni korkutmaya mı çalışıyorsun ağam, başaramazsın söyleyim. Ama birazcık sen korksan fena olmaz. "

Tam birbirlerine yaklaşmış öpüşecekken evin yardımcılarından Fatma abla geldi. Tepkisi güldürdü Can'ı. Ağzını başına taktığı yazması ile kapamış utanmış ve garip sesler çıkarmıştı. Demir ise sert çehresi ile

" Ne vardı Fatma abla?"

" Ağam kusuruma bakmayın misafirleriniz geldi, sizi çağırıyorlar."

" Tamam sen git, geliyoruz şimdi."

Zavallı kadın toz oldu anında.

" Demir kadın kalpten gidecekti az kalsın, niye bu kadar sert bakıyorsun yahu. Az önce ne güzel gülümsüyordun."

" O sana özel aşkım, hadi gidelim."

Can'ın içine ılık ılık bi şeyler aktı.

'Aşkım dimi aşkıyım işte, öyle de gülmesene işte zalımın oğlu' dedi içinden.

Can çoktan tutuldu Demir Ağa'ya ama önce kendisine mi itiraf eder yok Demir'e mi bilinmez.








Mecburiyetten Aşk (B×B)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin