Genç, yakışıklı, güçlü ağanın berdel yaptığı hırçın, kendine güvenen, zeki avukata aşkını anlatacağım.
Aşkı için beklemek Demir'e düşerken töreye boyun eğmek Can'a düşmüş.
Kader iki güzel kalbi birbirine kördüğüm ile bağlamış, bize ise tebessüm il...
Demir Can'ın yeşillerine baktı bi an için. Dizinde bulunan eli tutup dudağına yaklaştırıp öptü.
Tekrar baktı, yeşillerdeki duygu yoğunluğunu anlamaya çalıştı.
" Geç olsun da güç olmasın güzelim, hem kocaya aptal denmez, senin o güzel dilini ısırırım."
" Aşıksın yani bana öyle mi?" Can tekrar duymak istiyordu.
" Evet"
Demir'in keyfi yerine geldi.
" Yok öyle değil, aşığım,de"
Can duymalıydı derhal. Bu yakışıklı, karizmatik, egosu tavan, cesur, dürüst, sert ve duygusal adamın onu sevdiğini duymak istiyordu deli gibi.
" Öpersen derim."
Fırsatçı da olduğunu söylemiş miydi?
" Öpmeden desene be adam."
Ciddi bi itiraf bekliyordu Can.
" Olmaz öpeceksin, sarıp sarmalayacaksın, yüreğimden tutacaksın ki dile geleyim değil mi güzelim."
Demir bi daha tuttuğu eli öptü.
Can bu adamın yanında erimeden durabileceğinden emin değildi artık. Susup kaldı elalara bakarak. Sol göğsünde patlayacak gibi çarpan kalp Can'ın mıydı sahi?
" Evimize geldik güzelim."
" Ha.. Şey.. Tamam"
Demir'in kendinde emin halleri de Can'ı çekiyordu ya neyse.
Demirin evi oldukça modern düzenlenmişti. 25. katta bulunan rezidans daire kuş bakışı tüm İstanbul'u görüyordu. Siyah ve gri ağırlıktaki mobilyalar sade ve şıktı. Salonun bi duvarı boydan boya kitaplıkken diğer duvarda bulunan kocaman fotoğrafı görünce olduğu yerde kalakaldı Can.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Fotoğrafta 5 yıl önceki kendine baktı. Gerçekti işte. Aşk gerçekti. Çok şükür, dedi içinden.
Bu foto üniversitedeyken gizlice çekilmişti. Sınav arasında camdan bakıyordu o gün.
Napacağını bilemezken arkasından beline dolanan kollar ile kendini kastı.
+18 var. İstemeyen okumasın!!
Demir sımsıkı sardı sevdiği adamı. Yanağını yanağına yasladı.
" Çok güzelsin Can çok." dedi yanağından yumuşacık öptü.
Can başını yana eğip ona daha çok alan sağladı.
" İzin ver karışsın kokun tenime." bembeyaz boynunu öptü bu sefer. Kokusunu içine çekti. Sarhoş edici kokusu ile mest oldu.
" Can'ım benim, kocam" elini Canın kravatına atıp gevşetti, hala boynunu öpüyor, kulak memesini emiyor, canını acıtmayacak şekilde ısırıyordu.
El yordamı ile üstten üç düğmesini açıp elini göğsüne attı.
Can'dan sessiz bi ahh sesi duyuldu aynı anda. Ayakta duracak takati yoktu heyecandan, sırtını tamamen Demir'e yaslayıp başını omzuna geriye doğru bıraktı. İzin vermişti Demir'e.
Demir kendine çevirdi güzelini. Nazlanan haline de ayrıca bitiyordu. Kendisine dokunmasını bekleyen Can'ı nasıl seveceğini şaşırmıştı. Sakinleşmesi lazımdı. Yoksa çok sert davranır canını yakardı da kıyamıyordu.
Öpmeye başladı, alt dudağınını emdiğinde Can da karşılık verdi, ellerini Demir'in boynuna attı. Aşk şerbetini içti Demir o güzel dudaklardan. Dolgun dudaklarını açlıkla öpüyordu Can da artık.
Koltuk altlarından tutup kucağına alarak kalçasından destekledi. Can da bacaklarını Demir' in beline doladı. Öpüşerek yatak odasına taşıdı güzelini Demir.
Yavaşça yatağa bıraktığında dizi ve kolları üzerinde geri çekilip öpmekten pembeleşmiş dudaklara, sonra da arzu dolu yeşillere baktı.
" Can seni çok seviyorum, sen de beni sev olur mu?"
Can gülümseyip ensesinden çekti, cevabı güzel dudaklarıydı.
Kendini Can'ın üzerine bırakan Demir ağırlığını vermekten çekinmedi. Tüm bedeniyle üstüne uzandı. Sımsıkı sarıldı. Alnını yanaklarını gözlerini öptü. Tekrar dudakları birleştiğinde ikisi de nefessiz kaldı. Demir bu dudaklarda can buldu, dayanacak gücü kalmamıştı. Bacaklarına oturup Can' ı kendine çekti ve üst kısmında hiçbir şey kalmayana kadar soyarken her adımda açılan göğsüne, karnına bi öpücük kondurdu. Bembeyaz ten başını döndürüyordu, zayıf ama kaslı bedende iki pembe göğüs ucunu ısırdığında canı yandığından ilk kez konuştu Can.
" Ahh...Acıttın!"
Demir ısırdığı yeri yaladı. Dilini yuvarladı göğüs ucunda. Sertleşen pembelikleri emip öptü.
Birden geri çekildi, gömleğinin düğmelerini koparak açtı, çıkarıp yere fırlattığında Can kaslı vücuduna ve dövmelerine koyulaşmış gözlerle bakıyordu. Kemerini açıp pantolon ile birlikte baksırını da çıkarıp vakit kaybetmeden elini Can'ın pantolonuna attı. İkisi de tamamen çıplak kaldıklarında Can'ın bacaklarının arasında yerini aldı. Eline tükürüp sevdiğinin aletini okşamaya başladığında Can gözünü kapadı.
" Kapatma gözünü Aşkım."
Can emrine uydu ve Demir' i izlemeye başladı.
Neredeyse tüysüz bacaklarını omzundan aşırttığında Can'ı daha çok kendine çekti. Sertleşen penisi ağzına aldığında hala göz gözeydiler. Dili ile yaptıkları Can'ı çıldırtmış, dayanamayacak hale getirmişti. Toplarını da ağzına aldığında çığlık atmıştı. Beli yay gibi kıvrılmış, gözlerini kapatmış, boşalacak hale gelmişti. Saçından tutup çektiğinde hırladı Demir, işine karışmasını istemedi. Çok pis sikecekti o güzel kıçını. Boynundaki bacakları Canın kafasına doğru ittiğinde Can ikiye katlanmış, pembe delik gözüne bayram ettirmişti. Dili ile yaladı, defalarca içine soktu. Can' ın bacakları titriyordu, inleme sesleri odada yankılanıyordu. Alnındaki ter boncuk boncuk birikmişti. Kalçasına şaplak attığında beyaz tende beş parmağının izi çıktı ama Can hiç de şikayetçi durmuyordu.
Komodinden kayganlaştırı jeli alıp deliğine yaydı ve parmağını içine yolladı. Sıkı delik parmağını tamamen sardığında
" Çok darsın, rahatla güzelim."
Can' dan sadece inleme sesleri geliyordu. Üç parmağı da içine alabildiği vakit Demir kendini ait olduğu yere bıraktı. Can'ın gözünden bi damla yaş geldi, yanağından süzüldü. Gözünden öptü kocasını Demir.
Alışması için biraz bekledi, yavaş hareketlerle git gel yaparken boynunda izlerini bırakıyordu.
" Hızlan hadi daha hızlı lütfen!" diye inleyerek konuşabildi Can.
İşte bunu Demir'e demeyecekti.
Çünkü o andan itibaren Demir'i yılların açlığı ele geçirmişti...
( Beklenen bölüm geldi. Yıldıza basınız, yorum bekliyorum. Keyifli okumalar değerli okuyucularım;)
