Yazardan
Demir ve Can çorbacıya geldiklerinde gece yarısı olmuştu. Gece gece ağır bi şey yemek istemediler.Tatlı atışmalarıyla gülümseyerek içtiler çorbalarını.
" Bizimkiler sabah kahvaltıya bekliyor Can uçağı hazırlattım."
" Tamam Ağam bekletmeyiz insanları"
" Ağan yer seni bak."
" Demir valla çok yoruldum yeme sakın."
Demir kahkaha attığında çocuksu hallerine bitmişti Can'ın. Her hali başka güzeldi.
" Tamam güzelim, valizi ben hallederim sen hemen uyuyacaksın."
Can' ın tüm itirazlarına rağmen kendi eliyle içirmişti çorbasını. Çok oyalanmadan hesabı ödeyip çıktılar.
Eve dönüş yolunda ayakkabısını çıkarıp dizilerini kendine çekip başını dizine yaslayan Can, kocasını izliyordu. Esmer kemikli yüzü, kirli sakalları, dolgun dudakları, keskin bakışları tek tek inceledi.
" İzlemelere doyamadın Can'ım." keyifle gülümseyip Can adını vurgulayarak söyledi her zamanki gibi.
"Maşallah de nazar değmesin, hadi iyisin kaptın yakışıklı kocayı."
" Kocanın nazarı değmez bi kere, kem gözlü müyüm ben? Hem ne belli seni yakışıklı bulduğum halla hallah."
" Kem gözlü değilsin, orman gözlümsün. Ayrıca yakışıklılığıma laf ettirmem, peşimde kaç kişi dolanıyor biliyor musun sen bakıyım."
" Kimmiş onlar de bakayım Ağa bozuntusu. Gebertirim seni. Ne demek peşinde dolanıyorlar. Evlisin sen, kocamsın kocam."
Demir aracı sağa çekti. Orman gözler çok öfkeliydi, kalbinde kırlmıştı.
" Can kimse yok hayatımda senden başka, ben eşine sadık biriyim. Asla asla seni aldatmam. Ulan sen yokken bile ben sana sadıktım. Beni kıskanman güzel Can ama karartma yeşillerini, bana güven. Ben sana güveniyorum"
" Bak Demir zaten biliyorsun geçmişte ne yaşadığımı. O şerefsizden ayrılma sebebim bana ihanet etmesiydi.
Şimdi ömrümü ömrüne kattıysam adının yanında benim adımdan başkası olamaz. Sen buna kıskançlık de, ben onurumu koruma diyim fark etmez, beni sakın üzme Demir."Sol yanı teklemişti Demir'in. Geçmişten bahsetmek damarlarındaki tüm kanı kalbine pompalamıştı. Can'ın üzüldüğü zamanı yok etmek, güvensizliğini tamir etmek istiyordu.
" Yakışıklı olduğumu kabul et kıskanç kocacığım."
" Yani ben o kadar lafı boşa mı söyledim pes doğrusu bi şey demiyorum."
" Diyeceksin Can, yakışıklı kocamı çok kıskandım de bakalım."
" Demiyeceğim ya."
" Diyeceksin yoksa sabaha kadar uyutmam seni."
Can sinirden gülmeye başladı. Zaten başından beri konuştuklarının saçma olduğunu biliyordu. Kıskanmıştı işte. Çok fazla yakışıklı olan kocasına kimseler bakamazdı, peşinden dolanamazdı. Heyecanlanmıştu ayrıca duydukları inanılmazdı.
" Evet çok yakışıklısın oldu mu egon için yeterli mi?"
" Yetmez, eve gidelim göstercem sana ben egoyu"
Can biraz önce espri yapan kocasının sert ve ciddi halinden tırsmıştı. Böyle de bi etkisi vardı işte Demir Ağa'nın.
" Tamam ya, evet gerçekten yakışıklısın ve ben bu yakışıklı adamın yıllardır beni sevip beklediğine inanmıyorum. Kıskancım ben ayrıca."
" Kıskan tabi gülüm, ben daha kıskancım o nasıl olacak bilmiyorum."
İkili artık konuşmadı. Can başı dizinde kocasını izlerken uyuyakaldı.
Araç eve vardığında Can'ın küçük çantasından evin anahtarını aldı, güzel kocası derin uykudaydı. Ne aracın durduğunu ne de ona dokunduğunu anlamıştı. Yan tarafa geçip belinden ve bacaklarından kollarını sararak kucağına aldığında yarı uyanır gibi olan Can kedi gibi yerleşti Demir'in boynuna.
Anahtarı korumalardan sağ kolu olan Çağrı'ya vermişti Demir. Kapıyı açan Çağrı diğer korumalarla birlikte kapı önünde nöbet tutmaya başladılar. Bu şaşmaz bi kuraldı.
Demir ise zaten ayakkabısı olmayan eşini yatağa güzelce yatırmış, üstüne ince bi pike örtmüş ve dalgalı saçlarından öpmüştü.
Can' ın da valizini hazırlamış, hiç istemese de şortlarından bile koymuştu. Kıyafet kısıtlaması getirmek istemiyordu içi gitse de.
İşi bittikten sonra Can'ın yanına yatıp sarılarak gözünü kapamıştı. Huzurla uyuduğu ikinci geceydi ve bunun bozulmasına asla izin vermeyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mecburiyetten Aşk (B×B)
RomanceGenç, yakışıklı, güçlü ağanın berdel yaptığı hırçın, kendine güvenen, zeki avukata aşkını anlatacağım. Aşkı için beklemek Demir'e düşerken töreye boyun eğmek Can'a düşmüş. Kader iki güzel kalbi birbirine kördüğüm ile bağlamış, bize ise tebessüm il...