Yazardan
Çağrı arabaya döndüğünde Can sessizdi, konuşmak saçma ve utandırıcıydı. Az önce ne yaşandığını araçtaki herkes bilirken normale dönüşü hızlı olamazdı. Kalbi hala hızla çarpıyor, heyecanı belli olmasın diye nefesini tutuyordu ama o da ani bıraktığı soluklar yüzünden durumu iyileştirmiyordu. Eve gidince Demir'e kızması gerektiğini aklına yazdı. Tamam Can da sürekli yükseliyordu Demir'e, temas arzusu ikisinde de vardı ama tanıdık birinin yanında yerin dibine girmişti utançtan işte. Demir'e hem kızacak hem de intikam alacaktı, dişe diş göze gözdü çünkü Can için her şey.
Araç durduğunda önden indi Can, beklemedi kocasını. Az önce adamı çileden çıkarıp kur yapan o değilmiş gibi tüm suçu Demir'e atmış, onu utandırdığı için valizleri taşıma cezası vermişti. Nazına kurban olan Demir Ağa ise Çağrı ile birlikte valizleri asansör kapısına kadar taşıdılar.
" Ağam istediğiniz bir şey vardır?"
Çağrı Ağa'sının gülen yüzünü görünce afalladı bi an, çok nadir tebessüm eden Demir Ağa'yı böyle mutlu gördüğü için ağası adına o da çok mutlu oldu, aşk acısına sekiz yıldır şahit oluyordu, derdini bi tek Çağrı'ya açıyordu. Ağasının gülen gözlerine o da tebessüm ile baktı. Demir elini Çağrı'nın omzuna koyup patpatladı.
"Yoktur Çağrı, sağ olasın her şey için."
"Ne demek Ağa'm, olur öyle şey hiç? Asıl sen sağ olasın Ağa'm, hep mutlu olasınız inşallah."
Demir Çağrı'nın bu kadarcık konuşmasına alışmıştı, az konuşurdu ama Demir onun ne demek istediğini gözünden bile anlardı. Ağası için çok mutlu olduğunu anlamıştı mesela, Can'ı da onu koruyup kolladığı gibi koruyacağını iyi bilirdi mesela.
"Amin Çağrı, sen git dinlen, korumaları bırak, sabahtan gelirsin şirkete geçeriz."
" Tamam Ağa'm"
Can çoktan ikinci asansör ile yukarı çıkmıştı. Tabi kapıda kalması kaçınılmaz olmuştu. Kapının şifresini bilmiyordu. Önce Demir'in doğum gününü girdi. Bu kadar basit olamayacağını biliyordu ama denemekten ne zarar çıkardı. Olmadı.Kendi doğumgününü girdi. Bu daha olası geldi neticede kendisine aşık bi kocası vardı. Olmadı. Sinirlendi bu duruma. Evlilik tarihlerini girdi. Olmadı.
"İşte şimdi gazabımdan kork Ağa bozuntusu." diye söylenirken ensesindeki nefesi hissetti. Kocası gelmiş, arkasından ince belini sarmış ve şifreyi sakince girmişti. Rakamlara baktığında hiçbir şey çağrıştırmamıştı
Can'a. Hayalkırıklığı yaşıyordu şu an." Şifre seni ilk gördüğüm gündür orman gözlüm."
Yanağından öpmüş ve yüzündeki değişimi keyifle izlemişti.
" Hem ne diyordun bakıyım sen, gazabımdan kork ağa bozuntusu, öyle mi"
Can önden içeri girmiş, Demir ise valizleri içeri alırken konuşmuştu.
Can hemen kıvırmalıydı, üste çıkmak onun en iyi yaptığı şeydi. Ama aklına bi şey gelmiyordu. Kocası onu her türlü yerdi ve haklıydı.
Yanına büyük adımlarıyla gelen kocasının kararan bakışları ile geri adım atmaya başalayan Can'ın imdadına çalan telefon yetişmişti. Demir telefon sesini umursamadı, anında yakaladı geriye usul usul kaçan kocasını. Tam öpecekti ki ısrarla çalan telefon için
" Açsana hayatım, önemli olabilir. " dedi Can.
" Hayatım diyen dilini ısıracağım şimdi. "
Can Demir'den birazcık uzaklaşıp telefonu açması için işaret verdiğinde Demir küfrederek cebindeki telefonu çıkardı. Arayan Volkan'dı.
Can'ın merak etmemesi için hemen gösterdi arayanın kim olduğunu. İnce adamdı kocası işte. Can merak etmişti gerçekten.
" Sen konuş canım ben odaya geçeyim."
Volkan Demir'in çok yakın arkadaşıydı. Düğünde Can ile de tanışmıştı. Can hatırlamıştı kim olduğunu. Demir'e laf sokup duruyordu 'Evlendin, yaktın başını.' diye. Kısa süreli bi tanışmaları olsa da kafa adam olduğunu düşünmüştü Can. Evli ve iki kız babası olduğunu duyunca şaşırmıştı. Demek İstanbul'da yaşıyorlardı, bilmiyordu Can. Demir'in arkadaşlarıyla tanışmak istiyordu kesinlikle. Kendi çevresine de kocasını tanıştırmak istiyordu. Hayatları birbirine karışacaktı böyle böyle. Birbirlerini daha iyi tanıyacaklardı.
Odaya valizlerle beraber geçip yerleştirmeye başladı. Çarçabuk halletti, eli hızlıydı. Sevmezdi yavaşlığı da yavaş olan hiçbir şeyi de. Kirlileri ayırıp banyodaki sepete koydu. Otelde eşyalarını yıkatma servisinden yararlanmamışlardı, ihtiyaç olmayacak kadar eşya götürmüşlerdi zira.
Telefonu kapatan Demir, evinde oradan oraya hareket eden Can'ı bi an seyretti. Ne de güzel yakışmıştı evine. Yaklaştı sevdiceğine, onu görür görmez incilerini gösteren, göz süzen Can öpmesi için davetiye çıkarmıştı adeta. Kaç dakikadır öpüşmüyorlardı ve bu ikisine de çok uzun geliyordu. Öpüşmeleri, sarılmaları onlar için çok doğal bi durumdu artık, olmazsa olmaz, ihtiyaç mı desek zorunluluk mu desek bilinmezdi. Her şey çok sevmektendi aslında.
Buluşan dudaklar iştahla emdi birbirini. Ne kızgınlık kaldı, ne tavır yapma isteği. Bu kadarcıktı işte Can'ın Demir'e olan tribi.
" Güzelim Volkanlar akşam yemeğine davet etti, sana sormadan cevap vermedim, ne dersin gidelim mi?"
" Gidelim canım, evet deseydin ya hemen. Bana sormana gerek yoktu, nasılsa müsaitiz, nolcaktı ki? "
Can uyumluydu, sorun olmazdı onun için böyle şeyler.
" Olmaz bitanem, sana sormadan, rızanı almadan hiçbir şey yapmam, artık tek değilim, yalnız karar vermem bencillik olurdu. Gerçi Volkan dalga geçti, kılıbık diye ama akşama keserim cezasını şerefsizin. Bu kılıbıklıksa eğer olurum elbet, çünkü benim hayatımda senden önemli hiçbir şey yok güzelim."
Can'ı iki lafıyla böyle duygulandıran başka kimse olamazdı. Kocasına aşık olma sebeplerinden biri de buydu. Sadece on günlük evliydi ama hayatında ona güvendiği kadar kimseye güvenmemiş, böylesine teslim olmamıştı. Çarpılmıştı Demir'e.
" Sen nasıl bi adamsın Demir, gerçek misin diye düşünüp duruyorum bazen. Bu yaşadıklarımız bir rüyaysa eğer beni uyandıranın belasını si.."
Can'ın küfrünü dudaklarıyla susturan Demir her şeyin gerçek olduğunu, rüya olmadığını ispatlayacak bi öpüşme başlatmıştı bile. Gerçi o da rüya gibiydi ya Can için..
( Mrb. Okuyucalarım, uzunca ara verdim, kusura bakmayın beklettim sizi. Volkan kişisi ilk bölümlerden birinde geçiyordu. Düğünde kuliste tanışmışlardı. Keyifli okumalar diliyorum. Yorum yapmayı ihmal etmeyin. Çokça seviliyorsunuz. Görüşürüz:))
![](https://img.wattpad.com/cover/296697825-288-k112260.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mecburiyetten Aşk (B×B)
RomanceGenç, yakışıklı, güçlü ağanın berdel yaptığı hırçın, kendine güvenen, zeki avukata aşkını anlatacağım. Aşkı için beklemek Demir'e düşerken töreye boyun eğmek Can'a düşmüş. Kader iki güzel kalbi birbirine kördüğüm ile bağlamış, bize ise tebessüm il...