Can'dan
Ben hiçbir zaman cümleye 'şeey' ile başlamazdım, konuşurken teklemezdim, heyecan desen çok azdı hayatımda. Her zaman nasıl bi durumda olursam olayım kontrollü davranırdım. Kimse bana emir veremezdi, kabul etmezdim.
İki gündür bu adamın yanında kontrolümü kaybediyorum, konuşurken heyecanlanıyorum, deli gibi ona çekiliyorum, sert davransa da makul olduğu için razı oluyorum. Freni patlamış kamyon gibiyim. Kalp kalbe çarpışmamız yakındır, hissediyorum.
Bana güzelim diyişi, sahiplenişi, arzu dolu bakışı, kıskanması, öpüşü, dokunuşu ile büyülüyor...evet efsunlu bu adam... Kesin büyü yaptı banaBu Yusuf da gelecek saati buldu. Tek başıma yapabilirim dosyaları okuma işini. Gereksiz yere uzatıyor, duruşmada karşılaşabileceğimiz ihtimalleri değerlendiriyordu. İlk kez onu bu kadar saçmalarken görüyorum. Bi haller var da neyse.
Gözüm saate kaydı önce 3' e yaklaşmıştı. Gözümden uyku akıyordu. Duruşma sabah 10 da olacağı için bi an önce uyumalıyım diye düşünürken içeri neredeyse tüm göğsünü ve koltuk altını açıkta bırakan geniş siyah kalın askı bi t-shirt ve diz üstü bi şort ile odaya girdi, dağınık ıslak saçları ile yalın ayak önümüzden mutfağa geçti. Ada tezgahın üstünde duran kahve makinesine su ve kahve koydu ( eliyle koymuş gibi buldu ayrıca) iki fincan çıkarıp hazırladığı kahvenin birini bana getirirken diğerini yudumladı. Yusuf'a bi şey ikram etmemesi ufak bi tepkiydi. Çaprazımızdaki koltuğa oturup bacaklarını uzatıp ayak ayak üstüne attı. Bu adamdaki auranın onda biri bende olsun şerefsizim Holywood starı olurdum.
Yusuf'un kaçıncı kez seslenişi bilmiyorum ama sonunda ona dönebildiğimde kızgın ve sitemliydi.
" Kaç kere çağırdım Can, dosya diyorum, dava diyorum."
" Ha evet de Yusuf yoruldum artık, saat kaç oldu. Yarın adliyede görüşürüz hadi sana iyi geceler kardeşim."
" Geç oldu evet bu saatten sonra gitmeyeyim burada kalırım, üstüme bi tane pike getir sen hadi."
Yüzsüzlüğüne ne demeliyim artık bilmiyorum. Yusuf sanki beni kocamla yalnız bırakmamaya çalışıyor gibiydi. Demir ile aynı şeyi düşündüğümüzü bakışlarındandan anladım. Ne ara bakışarak anlaşabildiğimizi de çözemedim ya neyse.
" Yusuf Bey, burada kalamazsınız. Bizim artık evli bi çift olduğumuzu kabul etmeniz gerekiyor. Yorgun görünüyorsunuz. Kapının önünde araç var, adamlarım sizi gideceğiniz yere bıraksın. İyi geceler."
Bi insan bu kadar güzel konuşup aynı anda gitmezsen belanı sikerim mesajını nasıl verebilir acaba. Ses tonu... bakışı... Of... Off... Valla hayran oldum.
Yusuf malı da daha hala bana bakıyor, tövbe yarabbim. Dayak mı yemek istiyor, zoru ne anlamadım ki.
Kaşımla gözümle git hadi dedim, daha napayım yahu.Demir ayağa kalktı elimden tuttu beni de yanına aldı. Ama ben bu adamın sabrını yerim. Böyle adamlar kalmış mıydı canım, bi de benimle evli. Tokat atsam kendime idrakim açılır dimi. Mala bağladım ben çünkü.
Yusuf da ayaklandı şükür.
" Gerek yok, kendim giderim." dedi, çekti gitti, dangoz benim bu arkadaşım valla.
Özür diler gibi Demir'e baktım.
" Sıkma canını, o da alışacak bize, tepkisini anlayabiliyorum ama bi dahakine bu kadar sabredebilir miyim emin değilim güzelim. "
Yok valla bakışla anlaşıyormuşuz level atladık yeminle.
İyi dayandı ama ben olsam küfür etmiştim Yusuf'a.
Sehpaya bıraktığı fincanları eline aldı, hiç içememiştim halbuki.
"Hadi odaya geç, ayakta uyuyacaksın şimdi, ben bunları halledeyim Can'ım."
Transa geçiyorum böyle davranınca işte
" Tamam" dedim sadece. Ben de odunum dimi? Adam ne güzel canım, güzelim, kocacım diyor. Ben en fazla demir diyebildim. Haricindeyse öküz ve boğa demişliğim var. Napayım ben de buyum öyle hemen istesem de diyemem ki.
Kıyafetlerimi alıp beş dakikalık duşa girdim, çıktığımda boylu boyunca yatağıma uzanmış bi elini başının altına koymuş tavana bakan bi taş beni bekliyordu.
Sağ tarafa geçip yanına uzandım. Aynı anda birbirimize dönüp yan yattık. Ellerimiz yanağımızın altında sessizce bakışıyorduk. Hiçbir hamlede bulunmadı, sadece izledi. Yavaşça gözlerim kapanıyordu ki beni kendine çekip göğsüne başımı koydu. Saçlarımı koklayıp öptü.
" İyi geceler dilemın ( kalbim)"
" İyi geceler kaderamın ( kaderim)"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mecburiyetten Aşk (B×B)
RomanceGenç, yakışıklı, güçlü ağanın berdel yaptığı hırçın, kendine güvenen, zeki avukata aşkını anlatacağım. Aşkı için beklemek Demir'e düşerken töreye boyun eğmek Can'a düşmüş. Kader iki güzel kalbi birbirine kördüğüm ile bağlamış, bize ise tebessüm il...