4

405 25 27
                                    

1 Ay Sonra

Bir aydır Seul'de yaşıyordum. Yeni bir hayattı benim için ama zaten önceden yaşadığım için yadırgamamıştım. İlk olarak Seul'deki eşyalarımı toplayıp Yuna'nın evine yerleştim. Yuna önceden burada bir ev tutmuştu. Çok büyük bir ev değil ama çok tatlış bir ev. Bir apartman gibi bir ev. Alt komşumuz Kim Bum çok iyi biri. Onunla Yuna dolayısıyla tanışıyoruz. Yuna ile Amerika'dan arkadaşlardı. Kendisi bir okul öncesi öğretmeni. Aslında Yuna ile benim gibi yakın arkadaş olmasını ilk başta garipsedim ama sonra işime gelmişti. Çünkü tanıdık biri olması güzel oluyor.

Burada manevi açıdan gayet iyi sayılırdım. Çünkü onunla ve onunla ilgili herhangi bir şeyle karşılaşamıyorum. Bu iyi hissettiriyor ama maddi açıdan baya kötüyüm. Çünkü her gün bir şekilde kendimi yeni evin lavabosunun önünde kusarken buluyorum. İlk hafta bunun hava değişiminden olduğunu düşünmüştüm ama bu haftalardır devam edince aklıma şüphe düşmüştü. Acaba mide kanseri olabilir miyim? Bunun için hastaneye gitmeyi düşünmüştüm ama vakit olmadığı için gidememiştim.

Bir de burada bir şirkette işe başlamıştık. Eve yakındı. Gidip gelmek kolay oluyordu.

Sabah yüzüme vuran güneş ışığıyla gözlerimi araladım ve yatağımdan doğruldum. Elimi yüzümü yıkayıp Yuna'nın yanına gittim. O oldum olası erkenciydi. Çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı.
"Günaydın"
"Günaydın"
diye cevapladıktan sonra masaya oturdum ama masadaki yiyeceklerin kokusu midemi bulandırmıştı. Aslında daha yeni yeni oluyordu böyle şeyler. Dedim ya hayatım maddi açıdan baya kötüye gidiyor. Birkaç lokma yedim ama içim almıyordu. Masadan kalkıp televizyonun karşısına geçip oturdum. Biraz sonra Yuna elinde meyve sularıyla gelip birini bana uzattı ve karşıma geçip söze girdi.
"Sana bir şey söyleyeceğim ama kızmak yok" dedi.
"Söyleyeceğin şeye bağlı dökül" dedim.
Resmen dejavu yaşıyorum.
"Bilirsin lafı eveleyip gevelemeyi sevmem."
"Biliyorum da ne diyeceksen de artık."
"Bence sen hamilesin" dediğini duyar duymaz içtiğim meyve suyu boğazıma kaçtı ve öksürüklere boğuldum.
"Tamam dur sakin ol dur bence dedim dur" diyip sırtımı sıvazlamaya başladı.
"Ne dediğinin farkında mısın? Aramızda öyle bir şey olmadı. Yani bayadır olmadı" dedim.
"Bilmiyorum ama ne bileyim benim aklıma başka bir ihtimal gelmiyor"
dedi. Haksızdı. Çünkü böyle bir şey olmamıştı. Olsaydı hatırlardım.
"Ben mide kanseri olduğumu düşünüyorum sen neler düşünüyorsun." diyip elimdeki bardağı mutfağa koymak için kalktım.

Bir kaç adım attıktan sonra başım çok feci bir şekilde dönmeye başladı. Geçmesini umut ederek bekledim. Azalınca mutfağa doğru yürümeye devam ettim. Tam mutfağa varmıştım ki sanki yer altından kaydı ve ben yere yığıldım. Sonrası zifiri bir karanlık.

PROMİSE 💙 /PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin