Hei Jun'dan
Jimin'in söyledikleri karşısında sessiz sessiz gözyaşlarım altı yanaklarımdan. Benim gözyaşlarıma karşın onun da gözyaşları aktı. Önümde diz çöküp cebinden bir kutu çıkardı.
" Benimle evlenir misin? " diye tekrarladı.
"Evet evlenirim ve varım seninle bir ömüre." dedim. O sırada yavaştan yavaştan yağmur yağmaya başladı.Yüzüğü kutusundan çıkarıp elime taktı. Beni kendinsine çekip sımsıkı sarıldı. Yağmur git gide hızlandı. Ellerini yüzüme yerleştirdi ve yüzümü okşadı. Sonra dudaklarıma bir öpücük bahşetti. Ne kadar öyle kaldığımızı bilmiyorum.
"Öhö öhö." diyen Namjoon'un sesiyle sırılsıklam olurken ayrıldık.
"Bunun için odanız var." dedi Taehyung. O başı önünde gülümserken ben de ona bakarak gülümsedim.
"Ben zature olmadan gidebilir miyiz?" dedi Yuna.
Namjoon onu kendisine çekip kolları arasına aldı.
"Isındın mı?"
"Evet senin kollarındayken üşümüyorum."
"Benim karımda üşüdü gidebilir miyiz?" dedi Taehyung.
"Tamam hadi gidelim." dedi Jimin ve elimi ellerine kenetleyerek yola çıktık. Arabaya binip eve vardık.Üzerimiz ıpıslak olduğu için o evine ben evime gittim. Üzerimi değiştirdim ve yukarıya Dan Bi'yi almaya çıktım. Kapıyı Seokjinie açınca içeri geçtim. "Anne!" diyip kucağıma atladı Dan Bi. "Saçların niye ıslak anne?"
"Biraz yağmurda ıslandık biz o yüzden."
"Niye ıslandınız?" dedi. O sırada elinde havluyla saçını kurulayarak geldi Jimin.
"Babana sorabilirsin." dedim ve topu ona attım.
"Baba annemle siz niye ıslandınız?"
"Iıı şöyle ki kızım."
"Annenle baban evlenecekler Dan Bi'm." dedi Seokjinie.
"Gerçekten mi?"
"Evet kızım." dedi Jimin.
"Yaşasın yani babam artık bizimle yaşayacak." dedi. Hemen sonra kapı çaldı ve Taehyung'lar geldi.Gülücükler eşliğinde biraz sohbet ettikten sonra biz eve inmek için kapıya yöneldiğimizde Jimin arkamdan seslendi.
"Gitmesen olmaz mı?"
"Yakında yan yana olacağız zaten. Taehyung'lar var onları rahatsız etmeyelim."
"Onlar sizin evde kalsın."
"Bilmem olur mu ki öyle? "
"Bal gibi olur." dedi ve içeri gitti. İçeriden Taehyung ve He Ran çıktı. "Müstakbel kocan bizi evden kovdu da evin anahtarını alabilir miyim?" "Ben de yok ama Yuna da vardır." dedim. Yuna'dan anahtarı alıp aşağıya indiler.
"Dan Bi'cim güzel kızım. Seokjin hyung ile uyumak ister misin bugün?" dedi Jimin.
"Olur. Ama o ister mi?"
"Hadi sor bakalım."
"Tamam babacım." dedi ve yanımızdan ayrıldı. Ben onun ardından bakarken o beni bacaklarımdan tutup kucağına aldı. "Ne yapıyorsun?"
"Ne var yorulma diye kucağımda taşıyayım dedim."
"Teşekkür ederim ama ayaklarım var şükür."
"Neyse çok uykum var benim." dedi ve yatak odasına doğru yürüdük. İçeri girince yavaşça bıraktı beni yatağa. Ben yerime yerleşirken oda yanıma uzandı ve kollarını belime sardı. Ben elimi yukarı kaldırıp yüzüğümü incelerken o başını boynuma gömdü. "İyi geceler geceme doğan güneşim."
"İyi geceler." dedim ve uykuya daldım.Sabah onun kollarında uyanmak mükemmel bir histi. Ellerimi onun ipeksi sarı saçlarına daldırıp okşadım. Tek sorun var ben hapşırıyorum. Şirkete gitmem gerekiyordu ama mecalim yoktu. Bir süre sonra hapşırıklarımdan gözlerini açtı.
" Günaydın"
"Gün hapşu aydın"
"Noldu? İyi misin?"
"İyiyim sadece hapşu hapşırıyorum."
"Üşüttün mü acaba?"
"Sanırım." dedim. Yanımdan yavaşça kalktı.
"Bekle beni geliyorum hemen." "Tamam hapşu bekliyorum." dedim ve odadan çıktı. Elinde bitki çayı ve yanında birkaç meyveyle odaya geri döndü.
"Ben geldim şimdi şu çayı bir iç. Bunları da ye. Doğal vitamin çünkü. Sonra ben şirketi arayıp izin alırım. Gerekirse hastaneye de gideriz. Öncelikle şunu bir iç." dedi ve fincanı ağzıma doğru uzattı.
"Ah çok sıcak bu."
"Özür dilerim." dedi biraz üfledikten sonra tekrar uzattı.
"Tadı çok kötü bunun" dedim suratımı ekşiterek.
"Maalesef ama içmelisin." dedi. Çayı bitirince meyvelerden uzattı bu kez. "Şimdi senin kadar tatlı bunlardan ye."
"Senin elinden yiyince daha tatlı oluyor hapşu." dedim. Gözleri kaybolana kadar gülümsedikten sonra "Bunların hepsini bitir. Ben hyunglara bakayım. Sonra da şirketi ararım."
"Tamam. Bana peçete getirir misin?"
"Tamam." dedi ve çıktı. Geri girip peçeteyi verdi.
"Şimdi yat dinlen biraz. Geleceğim ben yine."
"Tamam." dedim ve odadan çıktı. Meyveleri yiyip tepsiyi kenara bıraktım. Yatağın içine yerleşip gözlerimi yumdum."Annem hasta mı baba?"
"Biraz üşütmüş o kadar endişelenme sen." sesleriyle gözlerimi açtım.
"Günaydın annecim."
"Günaydın kızım."
"Seokjin'im aşağıya indi. Namjoon hyung ve teyzemde mutfaktalar. Biz babamla sana yemek hazırladık."
"Ellerine sağlık birtanem." "Hapşırıkların azalmış. Ben dedim sana. Hadi bir şeyler ye antibiyotikte içtin mi bir şeyin kalmayacak."
"Tamam yardım edin de kalkayım." dedim. Bunu duyan Jimin beni kucağına aldı.
"Sen iyi alıştın buna."
"Yataktan kalkmak istemedin mi? Ben de kaldırdım işte."
"Şimdi yere bırakta elimi yüzümü yıkayım."
"Tamamdır buyrun matmazel." dedi. Banyoya girince işlerimi halledip çıktım. Mutfağa yöneldiğimde hepsi masada oturuyordu.
"Sonunda ya midem yapıştı." dedi Seokjinie.
"Mızmızlanma hyung geldik işte." dedi Jimin. Yemekleri yerken Yuna lafa girdi.
"Bugün önemli bir şey olacak."
"Ne olacak?"
"Bundan sana bile bahsetmedim. Üzgünüm sakladığım için ama artık söylemem lazım."
"Neyden bahsediyorsun?" dedim. "Benim bir abim var ve bugün geliyor." dedi. Namjoon'u öksürük tutarken onun sırtını ovaladı.
"İyi misin?"
"Evet."
"Bunu neden şimdiye kadar söylemedin?"
"Çünkü vakit olmadı ve benim hiç ciddi bir ilişkim olmadı. O yüzden ailemde önemsizdi. Bir abimin olduğunu Amerika'da öğrendim. Şuan Namjoon ile geleceğimi birleştirmek istediğim için onu tanımak istiyor."
"Anladım. Her neyse ne ile geliyor?"
"Uçakla."
"Anladım. İnince havaalanından buraya getir biz de tanışalım" "Tamam" dedi.Masayı topladıktan sonra Jimin bana antibiyotik içirdi. Sonra Taehyung'lar yukarı çıkıp vedalaştıktan sonra gittiler. Akşam üzeri Seokjinie ve Yuna havaalanından abisini almaya gittiler. Biz de Namjoon'u sakinleştirmeye çalışıyorduk.
"Jimin ben ne yapacağım?"
"Hyung bir sakin olabilir misin?" "Olamam. Offf ya kötü bir imaj çizersem?"
"Niye çizesin gayet güzel duruyorsun."
"Ya beni beğenmezse? Ya kardeşine layık görmezse? Ya ya bizi ayırmak isterse?"
"Hyung saçmalama. Sen gayet iyi bir insansın. Eksiğin yok fazlan var. Lütfen sakin."
"Babam haklı. Bir kere gamzelerini çok güzel." dedi Dan Bi.
"Kızım haklı gamzelerin çok güzel" dedim ve güldük.Zil çaldı.
"İşte geldiler. Gerçekten geldiler. Ne yapacağım ben?"
"Kapıya bakabilirsin mesela?"
"Hayır ben yapamam."
"Hadi hyung." dedi Jimin ve kapıya doğru itekledi.
"Hoşgeldiniz. Bir dakika bir dakika. Yoongi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PROMİSE 💙 /PJM
Fanfiction- "Çünkü bebeğimin kaderi başından belliydi. Biliyorum iğrenç bir histir, babasız büyümek. Ama benim çocuğum buna mecburdu." Birbirini hala seven bir çift ve yakalarını bırakmayan, bir türlü unutamadıkları geçmişi. Bakalım dalından koparılmış çiçek...