Hei Jun'dan
1 hafta sonra
Projemizin bize düşen tarafını tamamlamıştık. Birazdan olacak olan yarışma da bizim şirkette adaydı. Heyecanlıydım. Çünkü aylardır bu proje için çalışıyorduk. Jimin ve ben oldukça çaba sarf etmiştik. Jimin daha çok benimle yan yana olmak için yapmıştı bunu ama bu hallerini seviyorum. Galiba onun her halini seviyorum.
Bugün eve giderken Dan Bi'yi almadım çünkü artık bu görev Jimin'e aitti. Dan Bi demişken babasının Jimin olduğunu öğrendikten sonra ona daha rahat davranmaya başladı. Yanına gidip kolayca sarılıyordu. Eskiden o sarılmadığı sürece sarılmazdı. Şimdi kucağına oturup yaptığı şeyleri anlatıyordu.
Geçenlerde Jimin onu kreşinden almaya gitmişti. Onun ertesi günü de aynı şekilde. Kreşte yaşadığı bir şey yüzümüzü güldürmüştü.
"Baba sen beni almaya geldiğinde herkesin ağzı açık kaldı. Bana ertesi günü abin olduğunu bilmiyorduk dediklerinde ben de o benim babam canım dedim ve yine sen geldin. Beni hep sen alsan olmaz mı?" demişti.
Anlayacağınız öz ve öz evladım tarafından saniyesinde satılmıştım. Ama onun mutlu olması Jimin'i babası olarak kabullenmesi beni daha çok mutlu ediyordu. Bu durumun tek bence kötü yanı Dan Bi'nin sürekli olarak
"Anne babam niye biz de kalmıyor?"
diyerek beni darlamasıydı.Yarışma için hazırlandıktan sonra Jimin ve Namjoon'un gelmesini bekledik. Geldiklerinde Dan Bi'yi Seokjinie'ye -ona böyle demek hoşuma gidiyor- bırakıp yola çıktık.
Şirkete vardığımızda arabadan inip içeri girdik. Yarışma salonunda masamıza şirketin CEO'su yanında tahminimce jurilerden biriyle geldi.
"Bu da kendi projemizin departmanı. Bu proje danışmanımız ve halkla ilişkiler uzmanımız Bayan Min Yuna."
"Memnun oldum Bayan Yuna."
"Ben de memnun oldum efendim." dedi ve elini sıktı.
"Bu da proje sponsorumuz Bay Kim Namjoon."
"Memnun oldum Bay Namjoon."
"Ben de memnun oldum." dedi elini sımsıkı sıktı. Adamın canının yandığı açıktı. Sanırım ufak bir kıskançlık meselesi.
"Bunlar da proje mimarlarımız. Bayan Lee Hei Jun ve Bay Park Jimin."
"Memnun oldum Bayan Hei Jun."
"Ben de memnun oldum efendim."
"Memnun oldum Bay Jimin."
"Ben de memnun oldum." dedi. Ama ya bunu da kıskanmazsın be. Al birini vur ötekine.
"Evet merhabalar ben Jüri üyelerinden Kim Jongin. Projeniz gayet başarılı. Umarım emeklerinizin karşılığını alırsınız. Bu arada Bayan Hei Jun. Güzel ellerinizin baya katkısı olmuş projenize." dedi. Jimin'in elini tutup "Teşekkür ederim tek başıma yapmadım. Güzelse sevgilim sayesindedir." dedim ve Jimin'e doğru baktım.
"Ya evet aslında ikinizde iyi iş çıkarmışsınız."
"Teşekkürler tekrardan."
"Neyse görüşmek üzere."
"Görüşmek üzere." dedim. O da masadan uzaklaştı."Az önce ne dedin sen?" dedi Jimin. "Ne dedim?"
"Teşekkür ettikten sonra bir şey dedin."
"Tek başıma yapmadım dedim"
"Sevgilim dedin Hei Jun."
"Kim? Ben? Asla yok öyle bir şey."
"Dedin siz şahit değil misiniz?" "Ben duydum."
"Ben de duydum apaçık sevgilim dedi"
"Ufff tamam ne var değil misin?" dedim. Elini belime yerleştirip kendine çekti.
"Evet ben senin sevgilinim." dedi ve gülümsedi.İlerleyen saatlerde sonucun açıklanacağı zamana geldik.
"Evet bayanlar ve baylar. Geldik en heyecanlı ana. Bu yıl gerçekten çok ama çok başarılı projelerle karşı karşıydık. Gerçekten hem altyapı, hem de içerik açısından bir karar vermek bizim için çok zordu. Şuan bu yarışmanın bir kazananı var fakat kaybedeni yok. Çünkü hepsi bizim nazarımızda çok güzel projeler. "
" Ne uzattı lafı ya "dedi Namjoon.
" Neyse lafı uzatmaya gerek yok. Bu muhteşem yarışmanın kazanı?" "Ayyy açıkla artık bayılacağım." dedi Yuna.
"Yarışmanın galibi?" dediğinde nefeslerimizi tuttuk.
"Bay Park ve Bayan Lee!" dediğinde sevinçle Jimin'in boynuna atıldım. "Huzurlarınızda onları sahneye davet ediyorum." dediklerinde elimden tuttu ve alkışlar eşliğinde sahneye çıktık."Bize bu ödülü layık gördüğünüz için çok mutluyuz. Çok teşekkür ederiz" dedim.
"Bu ödülü aldığımız için çok mutluyuz. Bu projede yanımda olan hayat arkadaşıma teşekkür ediyorum." diyip elimin üzerini öptü. "Çok teşekkürler" diyip sahneden indik. Çok utanmıştım.
"Hayat arkadaşım" bana böyle hitap etmesi çok hoşuma gitmişti. Aslında onun tekrar hayatımın yoldaşı olması en çok istediğim şeydi.Yarışma sona erince arabaya binip eve gittik. Dördümüz birden üst kata çıktık. Jimin kapıyı açtı, biz de girdik. Karşılaştığımız manzara görülmeye değerdi. Seokjinie'nin saçları iki taraftan bağlıydı. Yüzünde makyaj vardı. Dan Bi'nin de ondan kalır tarafı yoktu. Seokjinie onun tırnaklarına oje sürüyordu. Herkesin gülmesini engelleyip fotoğraflarını çektim. Artık kendimizi tutamayıp gülmeye başladık.
"Siz ne ara geldiniz ya?" diyen Seokjinie ile
"Az önce" dedim kahkahalar eşliğinde.
"Hyung sen de baya iş varmış bakıyorum." dedi Jimin.
"Kes sesini."
"Ama eline çok yakışmış." dedi Namjoon.
"Ha ha ha ha çok komik gider misiniz konsantrasyonum bozuluyor." dedi ve oje sürmeye devam etti.
"Bitti!" sözüyle Dan Bi parmaklarını kaldırıp bize gösterdi. Seokjinie de yüzünü yıkamaya gitti. Biz de koltuğa oturduk. Ben başımı Jimin'in omzuna koydum eliyle oynamaya başladım. Karşınızda da Namjoon'un omzuna Yuna yaslamış ve uyuyakalmıştı. Artık birbirlerine itiraf etseler iyi olacak.Seokjinie odaya giriş yapınca
"Ohooo hepiniz uyumuşsunuz. Hadi kalkın yatın o zaman." dedi. "Kovulduğumuza göre gidelim Dan Bi."
"Ya! Nereye?" dedi Jimin.
"Evimize." dedim.
"Burası da eviniz"
"Evet ama-"
"Ama ne?"
"Üzerimizi değiştirmeliyiz."
"Burada değiştirin."
"Burada kıyafetimiz mi var?"
"Ha evet haklısın."
"Anne! Anne! Anne!"
"Efendim Dan Bi."
"Babam biz de kalsın lütfen! Nolur anne! Lütfen lütfen lütfen!"
"Ama kızım -"
"Nolur! Lütfen!"
Jimin'e çevirdim bakışlarımı.
"Peki o zaman. Prensesimi kıracak değilim."
"Yaşasın!" diye zıpladı.
"Hadi inelim."
"Yuna nerede?"
"Boşver onu o da burada kalsın."
"Saçmalama Jimin."
"Hadi o sonra gelsin." dedi ve bizi dışarıya doğru itip kapıyı kapattı.Aşağıya inip eve girdik.
"O zaman ben Dan Bi'yi yatırayım sen de üzerini değiştir." dedi.
"Tamamdır." diyip odama girip üzerime civcivli pijamalarımı giyindim. Bir süre sonra kapı tıklanınca
"Girebilirsin" dedim. O da girdi. Yanıma gelip belimden tuttu ve kendine çekti.
"Her halinle güzel olmayı nasıl başarıyorsun?"
"Bilmem doğuştan sanırım." dedim ve kıkırdadım.
"Aslında hazır yatak odasındayken-"
"Aslında biliyor musun benim çok uykum var."
"Ya uykun var öyle mi?"
"Evet evet çok yorgun hissediyorum."
"Hım tamam öyleyse."
"Hadi sarılıp uyuyalım." "Sarılacaksak uyuyabiliriz."
"Hı hı hadi uyuyalım." dedim. Uzandım. O da yanıma uzandı. Başımı göğsüne yasladım ve sarıldım. O da omuzlarımdan tutup saçlarımdan kokulu bir şekilde öptü.
"İyi geceler."
"İyi geceler." dedim ve gözlerimi yumdum.
.
.
.Saçları iki yandan bağlı Seokjinie✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PROMİSE 💙 /PJM
Fanfiction- "Çünkü bebeğimin kaderi başından belliydi. Biliyorum iğrenç bir histir, babasız büyümek. Ama benim çocuğum buna mecburdu." Birbirini hala seven bir çift ve yakalarını bırakmayan, bir türlü unutamadıkları geçmişi. Bakalım dalından koparılmış çiçek...