10

362 18 24
                                    

KİM TAEHYUNG'DAN

Hoseok hyung ile birkaç aydır Seul'deydik. Bir fotoğraf çekimi için. Bugün son günüydü çekimin. Biraz hava almak için dışarı çıkıp yürümeye başladım.

Bir sokağın önünden geçerken duyduğum çığlık sesiyle irkildikten sonra sokağın içine doğru koştum. Yerde yatan bir kadın gördüm. Sanırım hamileydi ve doğum yapmak üzereydi. Yere eğilip yüzünü kendime çevirdim. Şok olmuştum. Bu Hei Jun'du. Baygındı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Onu sarsıp ismini söylemeye başladım. Kendine gelmiyordu. Önce ambulansı sonra Hoseok hyungu aradım. "Açsana be lanet herif!" diye söyledikten kısa bir süre içerisinde ambulans geldi ve onu kucağıma alıp sedyeye yatırdım. Ambulansla hastaneye vardığımızda onu direkt doğumhaneye aldılar. Çok kan kaybetmişti. "Tanrım lütfen ona yardımcı ol" dua ettikten sonra Hoseok hyungu tekrar aradım. Bu adamın normalde elinden telefon düşmüyordu ama böyle lazım olduğunda asla ulaşamıyorduk. Sonunda açtı.

"Bu lanet telefon senin nereden sokulu lanet herif!" dedim sinirle. "Hey, hey, hey laflarına dikkat et ufaklık haddini aşıyorsun." dedi. "Had, mad umurumda değil. Ne yapıyorsan bırak ve Seul Ulusal Üniversite Hastanesi'ne gel çabuk!"
"Niye? Kime? Ne oldu?" dedi sorarak.
"Gelince anlatırım çabuk gel acil!" dedim.
"Tamam 10 dakika oradayım." dedi ve telefonu kapattı.

Umarım ameliyattan sağ çıkar. Neden Jimin ile boşanmışlardı? Acaba bebekten Jimin'in haberi var mıydı? Kafamda bir sürü soru vardı. Tam dediği gibi 10 dakika sonra Hoseok Hyung geldi. Ona olanları anlattım aklımdaki sorularıda. Ama bana "Bunları sana Hei Jun anlatsa daha iyi olur" cevabını verdi. 1 saati aşarken biz hala bekliyorduk. Birkaç kere Jimin'i aramayı teklif ettim ama Hoseok hyung reddetti. Bende üstelemedim. 2 saatin sonunda doktor Doğumhaneden çıktı. Hemşire yanımıza gelip "Hastanın yakını siz misiniz?" dedi. Yok biz malız manzarayı seyrediyoruz. Ne saçma sorular bunlar. Burada sadece biz olduğumuza göre bizizdir yani. Hoseok hyungun " Evet biz arkadaşlarıyız." yanıtıyla hemşire konuşmaya başladı :
"Çok kan kaybetmiş. O yüzden doğumu zor geçti. Ve erken doğum yaptığı için bir süre hastanede yatmalı. Bu süreçte onu stres, sinir, moralini bozacak ne varsa ondan uzak tutun. Çok fazla ayağa kalkıp hareket etmesin. Dikişleri çok hassas hemen deforme olabilir ve enfeksiyon kapabilir. Bu arada bir kız dayısı oldunuz tebrikler! "diyip Hoseok hyung önünde eğlidikten sonra hemşirede eğildi ve gitti.

Hei Jun'u normal odaya almışlardı ve uyuyordu. Çok yorucu olmuştu onun için. Biz de Hoseok hyung ile bebeği görmeye gittik. Çok ama çok tatlıydı. Bana mı benziyordu ne. Minicik elleri ve ayakları vardı. Çok fazla küçüktü. Onu kucağımıza verselerdi sanırım ben incitirim diye tutamazdım.

"Çok içten bakıyorsun. Söyle He Ran'a sizinde olsun bir tane." dedi Hoseok hyung.
"Hahaha çok komiksin hyung. O öyle senin dediğin gibi ol diyince olmuyor. Onun sorumluluğu var." dedim.
"Ben senin şuan ki bakışlarından bile çok iyi bir baba olacağına inanıyorum. Sen inanmıyor musun?" dedi.
"Bilmiyorum hyung. İyi baba olabilir miyim?" dedim.
"Emin ol çok güzel baba olacaksın ufaklık" dedi.
"Teşekkür ederim hyung." dedim.
Bu konuşmanın ardından Hei Jun'u yanına gittik. Uyanmıştı.

"Nasılsın taze anne?" dedim.
"TaeTae~" dedi aigolu bir şekilde. Gidip sarıldım.
"Hey hey hey burada bende varım." dedi Hoseok hyung.
"Gel bakalım koca bebek" dedi.
Üçümüz sarılırken:
"Anneyi çok sıkmayalım." dedi hemşire.
"Hadi beyler sizi dışarı alalım. Anne ve kız hasret giderecekler." dedi.
"Peki" diyip eğilip odadan çıktık.
.
.
.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
PROMİSE 💙 /PJMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin