9.Bölüm Riskli

8.1K 335 52
                                    

Selam bu bölüm içinizden geçebilir lütfen bana beddua etmeyin yeterince beddua almışım sanırım başım boktan kurtulmuyor :)

Yorum yapmayı unutmayın.

***

Hayata sevdiğim herkesi bir bir kaybetmek için gelmiştim sanki. Ailem geçmişte kimin ahını almıştı da sürekli acı çekiyordum. Önce Miran şimdi Zamir bir acıyı daha kaldırabileceğimi hiç sanmıyordum. Haberi aldığımda kendimden geçmiştim kendime geldiğimde ise herkes hazırlanmıştı bile benden sonra telefonu Asmin almıştı meğer herkesi o bilgilendirmişti.

Berwan abinin ayarlattığı özel uçakla bütün aile İstanbul'a geçmiştik. Burada ne kadar kalacağımız meçhuldü ama Berwan abinin şirket için buraya iş seyahatine geldiği zamanlar için tuttuğu evde kalacaktık. Ciwan babam Beritan annemi, Benanı, Asmini ve çocukları eve götürmüştü bizde ne olduğunu öğrenmek için Berwan abiyle bize söylenen hastaneye geçmiştik.

Hastaneden içeriye nasıl girdiğimi doktorun yakasına nasıl yapıştığımı hatırlamıyordum bile dakikalar içerisinde kendimi ameliyathane kapısının önünde bulmuştum. Ameliyathanenin önünde duvara yaslanıp yere oturmuştum. Bacaklarımı kendime çekerken kafamı da dizlerime yasladım gözlerim dolu dolu olurken eski anılara gitmemek için cebelleşiyordum.

Yine bir ameliyathanenin önündeydim yine bir başımaydım içeride yine sevdiğim adam ve benim elim kolum bağlı. Gözlerimden birkaç damla yaş sızdığında Berwan omzuma dokunmuştu. "Yenge gel şöyle otur."dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım ağlamamak için kendimi zor tutarken kafamı iki yana salladım dudaklarımı kapattığım için ağzımdan ağlama sesi yerine acı dolu inlemeler çıkıyordu.

"Yenge bak abim iyi olacak."buna kendi de inanmıyordu gözlerinden belliydi nasıl da kızarmış şişmişlerdi.

"Lü-lütfen beni teselli etmeye çalışma."diye fısıldadım. Boş bir çaba olduğunu oda anlamıştı benden uzaklaştığında kendi kendime acımı bastırmaya çalışmıştım. Hastanelerden hep nefret ederdim kötü koktuğu için ya da doktorlarından ötürü değildi sevdiğim herkesi benden aldığı içindi. Önce annemle babam sonra Miran sonra doğmamış bebeğim şimdi de Zamir peki ya sırada ne var? Simay mı? Tırnaklarımı bacaklarıma batırdım.

Allahım lütfen lütfen daha fazla alma benden lütfen en azından hemen değil lütfen. Titrek bir nefes çektim kalbim sıkışır gibi olmuştu elimi sol göğsümün üzerine götürdüğümde derince nefes almaya çalıştım birkaç saniye sonra kalbimdeki sıkışma ufak bir sancıya dönmüştü. Kafamı tekrar dizlerime yaslarken ağlayarak ameliyathane kapısını izliyordum.

En azından birinin çıkıp bize bir açıklama yapmasını istiyordum. Ben küçükken annemle babam trafik kazası geçirdiklerinde de beni buraya getirmişlerdi. Amcam ve yengem onları son kez görebileyim diye dört yaşındayken beni morga götürmüştü. Çocuktum tabi nereden bileyim onları son kez gördüğümü bir daha gelmeyeceklerini. Yüzlerine dokunmuştum buz gibiydi üşüdüler sanmıştım sonra sessiz olmalarını işaret edip çıkmıştım morgdan uyuyorlar rahatsız etmeyelim demiştim.

Cenazeden sadece birkaç gün sonra amcam beni elinde valizimle birlikte yetimhanenin kapısına bırakıp gitmişti. Amcama gitmemesi için yalvarıp bacaklarına sarıldığımda annemle babamın beni buradan alacaklarını söyleyerek beni kandırmış ve orada bırakmıştı. Günlerce pencerenin önünde onların gelmesini beklemiştim ama hiç gelmemişlerdi amcam beni oraya bırakabilmek için kandırmıştı.

Onların öldüğünü kavrayacak yaşa geldiğimde ise camdan bakmayı kesmiştim. Büyümüştüm serpilmiştim tam acıya alıştım artık o kadar da canımı yakmıyor derken evlendiğim hayat arkadaşı olarak sevdiğim adamı ameliyathane önünde sonra da yoğun bakımın önünde günlerce beklemiştim. Sonra oda ölmüştü işte şimdi yine aynı senaryo dönüyordu ben yine ameliyathane önündeydim midem bulanıyordu artık hastane yüzü görmek istemiyordum kalbim bir acıyı daha kaldıramayacak iflas edecekti sanki.

EMANET SİMA +18 (Vedia Serisi -1-) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin