10.Bölüm Felç

8K 369 61
                                    

Hello içimizden geçen bölümden sonra azıcık yüzünüz gülsün emi eh işte ne ağlamalı ne güldürmeli bir bölümle karşınızdayım azıcık acıklı olabilir oda olsun o kadar.

Yorum yapın loo

***

08.05.2021

Kalbi durmuştu ama sadece birkaç saniye sürmüştü üçüncü elektro şok darbesinden sonra tekrar hayata dönmüştü. Ben ise ayılır ayılmaz yine kendimi yoğun bakımın önünde bulmuştum bu döngü belli ki böyle devam edecekti hepimiz bu böyle devam ettikçe perperişan olacaktık. Felçli yada değil umurumda olmazdı tek istediğim uyanmasıydı ben onu her şeyiyle kabullenmiştim.

Ellerimi çeneme yaslayıp camdan onu izliyordum doktorlar durumunda ne iyi yönde nede kötü yönde bir gelişme olmadığını söylemişti. Hayati tehlikesi sürüyordu ve uyumaya devam ediyordu kalbi durduğu için hayati tehlikesinin yarına kadar sürebileceğini söylemişlerdi ve bu süreçte kalbinin tekrar durabileceğini de kendimizi her şeye alıştırmamız gerektiğini de.

Ben hiçbir şeye alışmak istemiyordum onun varlığından başka hiçbir şeye alışacak gücüm de enerjim de yoktu. Asmin elindeki karton kutuda çorbayla yanıma geldiğinde bakışlarımı ona çevirdim çorbanın kokusunu alana kadar midemdeki açlığın farkına bile varamamıştım. "Mantar çorbası sen seversin."dediğinde yüzümü buruşturdum.

"Midem yüksek travman hattı gibi sürekli hareketli gerginlikten veya stresten bir şey yiyebileceğimi sanmıyorum."

"Bak seni anlamaya çalışıyorum asla anlıyorum diyemem çünkü benim eşim hep yanı başımda güvende bir hayat yaşıyordu. Tek bildiğim acıyan yerle acıkan yerin bir olmadığı senin kalbin yüreğin acıyor miden değil."çorbayı bana uzattığında haklı olduğunu düşünmüştüm yine de alıp almamakta kararsızdım. "Bak sadece iç Zamir için gücün yerinde olsun böyle salma kendini."kafamı salladığımda çorbayı aldım kenardaki hastane sandalyesine oturduğumda üfleyerek içmeye başlamıştım.

Çorbayı bitirdiğimde karton kaseyi kenara bırakıp ayaklandım ve tekrar camın önüne geldim. Saatlerce bıkmadan usanmadan yoruldum demeden beklemiştim sabah saatlerinde ikinci kez kalbi durduğunda bende onunla birlikte ölüp ölüp diriliyordum sanki.

09.05.2021

Hayati tehlikesinin geçtiğini söyleyen doktorla birlikte içime bir nebze su serpilirken Berwan abi omuzlarıma dokundu. "Hadi gel sana bir oda ayarlayalım orada dinlen böyle harap etme kendini daha fazla kaç gündür uyumadın bir tas çorba dışında bir şey yemedin ölü gibi duruyorsun."kafamı olumsuzca salladım.

"O uyanana kadar ben bir yere gidemem."derince iç çektim. "Gitsem de uyuyamam yiyemem midem almaz olduğum yerde duramam endişesiz her saniye acaba iyi mi diye bakmadan dayanamam. Ben gidersem ve ya ona bir şey olursa anlamıyorsun kaldıramam ben bunları bir kez daha kaldıramam."kaşları çatıldı.

"Bir kez daha?"dediğinde zorla yutkunmuştum.

"Yani ailemden sonra."anlayışla karşılamıştı.

"O zaman sana tost yaptıracağım meyve suyuyla birlikte yiyeceksin tamam mı? Bak bembeyaz olmuşsun zaten kan şekerin düştü herhalde."bakışlarımı ona çevirdiğimde reddedemeyeceğimi anladım çünkü bu defa kolay kolay vazgeçmeyeceği belliydi.

"Tamam abi."omuzlarımı desteklercesine ovup gitmişti. Yarım saat sonra yanıma geldiğinde elindeki tostu ve vişne suyunu uzatmıştı. Aldığımda her ne kadar içim almasa da yemeğe başlamıştım ağzımın içinde yuvarlanan tostun bile tadı kalmamıştı sanki. Tuvalete gittiğimde bile buraya nasıl koşturarak döndüğümü hatırlamıyordum bir an olsun buradan ayrılmak zulüm gibi geliyordu.

EMANET SİMA +18 (Vedia Serisi -1-) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin