27.Bölüm Kıskançlık

5.9K 234 83
                                    

Hello bu bölüm Simay çok tatlıydı kurgusal bir karakter biliyorum ama bilgisayar ekranını ısıracaktım neredeyse.

Neyse yorum yapmayı unutmayınız.

***

Zamirle el sıkışmışlardı Zamir hatta kıza kalacağı odayı göstermişti hatta konakta tek kalması uygun değil bir şey olursa gelemem deyip onun da bizimle geleceğini söylemişti! Şuanda feci derecede kıskançlık krizi geçirip ikisini de parçalamak istemem normal miydi? Onun o kızıl saçlarını böyle tek tek yolmak istemem normal mi?

Bence çok normal hatta direkt üzerine atlamalıyım. "Hadi kızlar arabaya."diyen Zamirle ona öldürücü bakışlarımı yolladım ama anlamamıştı öküz ne dercesine kafasını salladığında kimsenin görmeyeceği şekilde parmağımı tehditkarca salladım.

"Ne?"diye fısıldadığında göz devirdim ve arabaya bindim emniyet kemerimi taktığımda kollarımı göğsümde birleştirdim ve hafifçe yutkundum. Bacak bacak üzerine atıp beklemeye başladım arka koltukta Zümra ile Simay vardı. Zamir sürücü koltuğuna geçtiğinde arabayı çalıştırmıştı, Beritan anneyle, Zülal de Berwan abinin arabasıyla geleceklerdi.

"Şeyn babamın aykadaşı mısın?"diye sordu Simay.

"Evet tatlım öyle de sayılır kendisi beni pek sever."diye mırıldandığında Zamir yüzünü buruşturmuştu.

"Yaa ama beyn şeyi hiç döymedim hiç deymedin bişe."

"Geldim ya sarı şeker."kızımın saçlarını karıştırdığında daha da uyuz olmuştum o saçlarını yapmak için ne kadar uğraşmıştım.

"Biyoy musun beyim annem hamiye beyim kaydeşim oyucak babam çok mutyu oydu."aferim kızım kimin kızı be anasının kızı sok böyle lafları anlat babam annemi çok seviyor de harika o de!

"Yaa hayırlı olsun."dedi sırıtırken. "Hayırlı olsun yüzbaşı."diye mırıldandı hayır yani ortak olarak söylese ölür mü? Niye ona ayrı söylüyor.

"Sağ ol Zümra."diye mırıldandı sadece.

"Zümra çok merak ediyorum bir türk olarak ülkene ihanet etmek nasıl bir seviye?"diye lafı soktuğumda beklemediği için kala kalmıştı.

"Ben türk değilim ki."dediğinde ise asıl yumruğu ben yemişim gibi hissettim bir an şaşkınca ona döndüğümde kaşlarımı çattım.

"Nasıl yani?"omuz silkti.

"Tek bildiğim Türk olmadığım Türkiye'de doğmadığım sınır dışında doğmuşum ben annem öyle söylerdi çok küçükken babam beni diğer teröristlerin arasına dağa göndermişti ben orada sefalet içinde büyüdüm o insanların yanında büyüdüm doğruyu bulmam haliyle zaman aldı. Bir insan yirmi yılını dağda geçirince yirmi yıl inandığı peşinden gittiği şeylerin yalan olduğunu kavraması uzun sürüyor ve bunu hala kavrayamayanlar var maalesef. Türk adaleti bana bir şans verdi bende itirafçı olarak Türk askerine yardım ederek geçmişti yaptığım hataları ve sebep olduğum şeyleri düzeltmeye çalışıyorum."derin bir nefes alırken devam etti.

"İnsanlar bir terörist olduğum için benden nefret ediyorlar ama unuttukları bir şey var ben eskiden teröristtim insanlar değişir şimdi Türk askerinin yanında onların menfatleri uğruna yaşıyorum ve yardım ediyorum. Merak ediyorsundur neden hapiste değilim diye? İtirafçı oluyorum askerlerle saha görevlerine çıkıyorum eğer hapiste olsaydım bir şeyler itiraf ettiğim ya da edeceğim için beni çoktan öldürürlerdi zaten."

Dilimi yutmuş gibi kalmıştım bu kadar dürüst ve samimi bir şekilde kendini açıklamasını beklemiyordum doğrusu. "Çok korkunç şartlarda büyümüş olmalısın."diye fısıldadım bakışları hafifçe Simaya dönerken gülümsedi.

EMANET SİMA +18 (Vedia Serisi -1-) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin