EMANET SİMA +18 (Vedia Serisi -1-) TAMAMLANDI

32.Bölüm Sevgi

İlk defa bir kitabımda takılmadan gidiyorum bölüm yazarken maşallah deyin de nazar değmesin :) Bu bölüm feci +18 hatta +28 olabilir ayy yarısını yazıp allahım allahım ben neler ettim diye utanma seansı yaşayıp öyle devam ediyorum. Sülaleden biri görse aboo biz seni böyle bilemzdik diyecekler lsşadfkşai

Nasıl bir vahşi çıktı benim içimden inanamazsınız neyse smut bölümünün başına uyarı koyacağım nasılsa istemeyen okumaz ama bence herkes okur dşslfkssşa

İtiraf edin okuyonuz demi? He he? Ulan o değilde ben yazarken kırmızın elli tonuna dönmüşümdür niye böyle oldu anlamadım da normalde böyle olmazdım.

Neyse yorumlarda buluşalım :)

***

Zamirin telefonundan izlediğimiz düğün yayınıyla birlikte gülmeden edememiştik. Malum olaydan sonra apar topar tatile çıktığımız için Berwan abinin düğününü ancak görüntülü aramayla şahit olabilmiştik. İki aşiret bir olmuş halay çekerlerken neredeyse Diyarbakır'ı taşıracaklardı iç içe geçmiş kocaman halkalar olmuşlardı.

Herkes halay çeke çeke mendilleri sallaya sallaya dönmeye devam ederken benim de oynayasım gelmişti. Umudu uyutmuş Simayı da yatırmıştık bugün oldukça yorulmuştu ikisi de çok uğraştırmadan düşmüşlerdi yatağa. Sabah dışarıda güzel bir Trabzonlulara has kahvaltı etmiş sonra da yaylaları dolaşmıştık temiz hava ve yürümekten Simay hanım her zamankinden erken bayılmıştı Umutu da hava çarpmıştı galiba.

Koltuğa dizilmiş düğünü seyrediyorduk gelinle damat ortada zeybek oynamışlardı sonrasında ise halay kaldığı yerden devam etmişti. Zülali daha fazla yormak istemediğimiz için tebrik edip kapatmıştık telefonu. Zamir oda servisinden bir ballı süt ile bir şişe rakı sipariş etmişti ortaya çilingir sofrası kuracağı için meze de söylemişti.

Ona rakı bana ballı süt bu dokuz ay çok zor geçecekti istediğim her şeyi yiyememek içememek koyuyordu bir yerde. Karnımı okşarken tebessüm ettim neredeyse üç haftalık olacaktık ama ben çok sabırsızdım bir an önce karnım büyüsün ve onları hissedebileyim istiyordum. Oda servisi odanın kapısını çaldığında Zamir servis arabasını içeriye almış servis arabasında duran şamdanları alıp sehpanın üzerine koyup yakmıştı.

Mezeleri dizip bana sütümü ve kurabiyelerimi verdiğinde kendi rakısını da doldurmuştu. Işıkları loş bir hale getirdiğinde mumun romantizme salona ayrı bir hava katmaya başlamıştı. Uzanıp elimi sıkıca tuttuğunda tebessüm ettim. "Seni seviyorum."diye fısıldadım.

"Bende seni seviyorum."elimin üzerine tatlı bir öpücük kondurduğunda içimin gıdıklandığını hissettim.

"İkimizin güzel bir araya ihtiyacı varmış gerçekten."dedim ve dudaklarımı ısırdım. "Yarın plaja gidelim mi?"diye sorduğumda kafasını anlayışla salladı.

"Tabi güzelim gidelim."bademli kurabiyelerden ısırdığımda sütümden de biraz içmiştim. O karşımda kurmuş sofrayı ohh tabi neyse canına değsin sevgilimin. Süt dolu bardağımı ona uzattığında oda rakı bardağını kaldırıp benim bardağımla tokuşturmuştu.

"Gülüme!"rakı bardağını kafasına diktiğinde suratımdaki gülümsemeye engel olamamıştım. Kafamı yana eğerken bana sevgiyle şefkatle bakan gözlerine diktim gözlerimi. Bardağı masaya bıraktığında hafifçe dizine vurdu. Oturduğum yerden kalkıp elimdeki süt dolu bardakla yanına gelip dizine oturduğumda dudak dudağa gelmiştik.

Alkol kokan nefesi yüzüme vurduğunda sütümden birkaç yudum içmiştim bardağı sehpaya bırakırken kafamı onun boynuna yasladım ve buram buram kokan kestane kokusunu içime çektim. Nasıl oluyordu anlamıyordum ama tıpkı soba da pişmiş kestane gibi kokuyordu içimden bütün bedeni öpücüklerimle sarmalamak geçiyordu.