4.Bölüm İhanetin Acısı

11.7K 347 99
                                    

Hello herkes hep Simanın kocasını nasıl unutacağını nasıl Zamire karşı bir adım atacağını soruyordu bizde Sima ile Miranın arasındaki bağın tamamen koptuğu bölüme geldik okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Lütfen yorum yapmayı unutmayınız.

***

ZAMİR

Simayı koltuğa oturtup bir bardak su verdim o suyunu içtiğinde bende ortadaki sehpaya oturup onun ellerini tuttum. "Ha-hadi anlat artık."diye mırıldandı mecali kalmamış gibiydi anlattıklarım ağır geliyordu ona ama durmayacaktım bir kere de yüzleşsin ve bitsin istiyordum.

"Tamam anlatacağım."

1 Ay Önce Miranın Vurulduğu Zaman

Ekipçe operasyon için girdiğimiz yıkık dökük inşaatta herkes bir tarafa dağılırken ben gelme demesine rağmen tek bırakmayı hiçbir zaman düşünmediğim Miranın arkasına takılmıştım. Benim gözümden kaybolduğunda onu arıyor bir yandan da arkamı kollamaya çalışıyordum. Elimdeki silahla etrafı kolaçan ederek üst katlara çıktığımda hala Mirandan bir ize rastlamamıştım beş dakikada nereye kaybolmuştu?

En sonunda Miranın sesini duyduğumda duraksadım. "Sadece on dakikamız var acele et."dediğini duymuştum ileride birisiyle ya da birileriyle konuşuyordu. "Yoksa tüm çabalarımız boşa gidecek."demişti ama neyden bahsettiği hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.

"Senin hakkında bir şey öğrendiler mi?"diye sordu bu kez tanımadığım yabancı bir ses, sesin geldiği yere yaklaştım ve tam duvarın arkasında duraksadım.

"Benim çifte ajan olduğumu ve sizinle çalıştığımı bilmiyorlar."dedi Miran. Duyduklarımı hazmetmem birkaç dakikamı almıştı hafifçe onların olduğu yere doğru göz süzmeye başladım içeride iki adam ve Miran vardı bunlar bizim aradığımız teröristlerden bir kaçıydı.

Daha şaşkınlığımı üzerimden atamadan Miranın karşısında duran adam beni fark ettiğinde direk silahına davranmıştı. O an kendime geldiğimde Miranın da bakışları bana döndü şimdi dördümüz bir çıkmazın ortasında duruyorduk.

"Sen onlarla mı çalışıyorsun?"dedim inanamazca kim olsa inanamazdı insan bunca yıllık silah arkadaşından böyle bir hançeri yediğinde ister istemez bozguna uğrardı. Arkasındaki adam silahın emniyetini indirdiğinde Miran ona döndü.

"Sakın! O benimle indir silahını."demişti arkasındaki teröriste karşı. "Dur orada o benim dostum."demişti sahi ben onun dostu muydum cidden?

"Bu görevde senden başka kimse örgütün dostu değildir!"elinde silah tutan adam beni vurmaya kararlıydı anlaşılan.

"Sakın ateş etme!"dedi Miran ikimizin arasında gidip gelirken.

"Çekil lan şuradan!"dedi Terörist.

"Asıl sen indir silahı!"dedi Miran. "Sakın ateş etme!"diye bağırdı ama adamın silahının yönü tekrar bana çevrilmişti onu vazgeçiremeyeceğini anladığında Miran önüme geçtiğinin saniyesinde silah patlamıştı. Her ne olursa olsun ben bir askerdim ve Miranda bir haindi, kolumu onun boynuna doladığımda bedeninin yere düşmesini engelledim kendimi korumam gerekiyordu Miran hala önümde dururken beylik silahımla ikisini de göğsünden vurmuştum.

Elimdeki silahın yere düşmesine izin verirken Miranı da kucağıma çekip kendimi yere bırakmıştım. "Miran! İyi olacaksın bana bak iyileşeceksin."sinirle bağırdım. "SİKTİR KONUŞMAMIZ LAZIM ÖLEMEZSİN SAKIN!"

"Hak-haklısın konuşmamız lazım."dedi ve zorlukla devam etti. "Şahit ol-olduklarını konuşmak istiyorsun."derin derin nefesler alırken yutkundu. "Evet ben ajanım. Onlarla ça-çalışıyordum. Ama gerçek olan i-iki şey varsa od-oda biri seninle ol-olan dostluğumuz diğeri ise Si-Simaya olan aşkım."

EMANET SİMA +18 (Vedia Serisi -1-) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin