Beyaz Nuri'm/Yarı Texting

1.2

Saatler öğlen biri gösterirken tüm enerjimle hastanedeye gelmiştim. Girişte Gülin'i görünce geniş gülümsememle yanına gittim.

"Naber Yapma Dudak?"

Gülin gözlerini belertip işaret parmağını dudağına götürdü.

"Kızım demesene şöyle biri duyacak?"

Gülin estetiğinin belli olmadığını sanıyordu sanırım ama onun en belirgin özelliği 'ben estetiğim' diye bağıran dudaklarıydı.

"Haklısın Gülin  az kalsın tüm büyüyü bozuyordum!"

Alaylı sesimi takmayıp bana gizli bir şey söyleyecekmiş gibi iyice yaklaştı. Bir elini dışarıya siper edip birinin görmesini engellemeye çalışıyordu ama böyle daha çok dikkat çektiğinin farkında değildi.

"Seninki gelmedi bugün."

Konu Beyaz Nuri'me geldiği için tüm dikkatimi ona vermiştim.

"Neden gelmedi?"

Gülin ciddileşip yerine oturunca benim içimde bir şeyler ayağa kalktı. Neden ciddileşip bana telaş yaptırıyordu bu Yapma Dudak!

"Hasta olmuş, sabah kalkamayacağını anlayınca arayıp haber vermiş."

Hasta mı olmuştu benim yiğidim? Nesi vardı acaba?

"Nesi varmış ki?"

Gülin düşen ses tonumu görünce küçük bir tebessüm etti.

"Bilmiyorum ama önemli bir şeyi yoktur umarım, endişelenme."

Acaba yatıyor muydu? Ateşi mi vardı yoksa grip miydi? Çorba yapanı var mıydı?

"Gülin Ateş kiminle yaşıyor?"

Gülin'in bunu bileceğini sanmıyordum ama bir ihtimal sormam lazımdı.

"Bilmiyorum."

Tahmin ettiğim gibi bilmiyordu zaten bilseydi ona öldürücü bakışlarımı yollayabilirdim. Eh en azından ondan kurtulmuştu, dua etsindi canım.

"Gülinnnn!"

Gülin gözlerini kısmış bana şüpheli bakışları atarken ondan ne isteyeceğimi düşünüyor gibi bir hali vardı.

"Bana Ateş'in ev adresi lazım."

Gözlerini kocaman açıp hemen kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Olmaz Ahu, o kadar uzun boylu değil."

"Gülin lütfen! Bak benim Beyaz Nuri'm hasta, yatıyor kim bilir nasıl gidip görmeyeyim mi onu bir tas çorba yapmayayım mı hııı?"

Masum masum sorduğum soruya hiç oralı olmamıştı. O kadar da kibar istemiştim hâlbuki!

"Vermezsen Gülin'in dudakları yapma diye bütün hastaneye haber salarım.
Hatta en iyisi giderken dedikoducu Şebnem'in yanına bir uğrayayım."

Söyledilerim bu sefer ilgisini çekince zaferle gülümsedim. Şebnem hastanenin ayaklı gazetesiydi. Haberi olmayan hiçbir şey yoktu, öğrendiği şeyleri de tabi ki çeyizine koymuyordu, gün içinde bütün hastaneyle bilgilerini paylaşıyordu. Ne düşünceli ama!

Arkamı dönüp giderken Gülin aceleyle kolumdan tutup geri çevirdi.

"Tamam Allah'ın cezası, adresi mesaj atarım."

İki yanağından sulu sulu öpüp geri çekildim.

"Canım arkadaşım bu iyiliğini hiç unutmayacağım. Çocuklarımın adını kız olursa Ahu Su, erkek olursa Ateş Can koyacağım."

Gülin gözlerini abartılı bir şekilde devirince dayanamayıp güldüm.

"İnsan en azından Gülin koyacağım der ya! Gelmiş Ahu Su diyor!"

Sitem edişine kahkaha atınca Gülin de gülmüştü.

"Hadi gittim ben Ateşli doktorum beni bekler. Adresi atarsın."

Gülin onaylayınca hızla çıkışa doğru yürüdüm. Ateşi arasam iyi olacaktı.

Telefonumu çıkartıp kalbimin atışlarını duymamaya çalıştım. Ellerim neden terledi ki bu kadar? Alt tarafı telefonda konuşacaksın canım sakin ol!

Sakinim, sakinim, sakinim.

Çalıyor...

Sakinim.

Çalıyor...

"Alo."

SAKİN DEĞİLİM!

"Ateş, benim Ahu."

Tc'ni de verseydin Ahu kayıtlısın adam da biliyor herhalde Ahu olduğunu.

"Efendim Ahu?"

Sesi gerçekten çok yorgun ve halsiz geliyordu. Şifayı kapmıştı benim yiğidim.

"Nasılsın doktorum?"

Önce küçük bir kıkırtı sesi ardından onun hasta sesi geldi kulağıma.

"İyiyim hastam, sen nasılsın?"

Hastam mı dedi o? Bana dedi. Hastam dedi. Bana iyelik eki kullanarak hitap etti. Adamın hasta olduğuna emin oldum. Sağlıklıyken kurmayacağı cümleler kuruyor bu Beyaz Nuri.

"Bugün rolleri mi değiştirdik doktorum beyim? Sesin ve söylediklerin öyle diyor."

"Öyle mi diyor?"

"Ateş iyi misin sesin iyi gelmiyor?"

"İyiyim biraz üşütmüşüm sadece."

"Yanında kimse var mı Beyaz Nuri'm? İyi bakıyorlar mı sana?"

Yalnız mı değil mi öğrenmem lazımdı. Gerekeni yaptık...

"Yok ama ben doktorum unuttun mu? Kendime bakabiliyorum."

"Haklısın Beyaz Nuri'm. O zaman ben kapatayım sen de dinlen. Dikkat et kendine."

"Teşekkür ederim Ahu."

Telefonu kapattıktan sonra hemen Gülin'in attığı adrese tıkladım. Buraya yaklaşık kırk beş dakika uzaklıktaydı. Eğer şanslıysam ve trafik yoksa daha erken varabilirdim. Annemler bugün Mert'in yanında olacağımı bildikleri için sıkıntı etmiyordum, akşama kadar Beyaz Nuri'mle ilgilenebilirdim.