3.9

3.7K 158 21
                                    

"Anneeeee ben geldimmm!"

"Evimiz alt tarafı 2+1 neden malikânemiz varmış gibi bağırıyorsun ki? Fısıldasan da duyuyorum seni!"

Annem yine mod düşürücü konuşmalarından birini yapıyordu ama ben, yüzüme yüzüme sövse de sırıtacak kadar mutluydum.

Düğün sonrası ara sokaklardan Selinlere gitmiştim ve üzerimi değiştirip eve gelmiştim.

"Senin yüzün ne öyle?"

Elimi yüzüme çıkarıp her yerine dokundum.

"Ne varmış yüzümde?"

"Sanki önce sulu boya yapılmış sonra da silmeye çalışılmış gibi bir hali var."

Yaptığım makyajı temizlememize rağmen biraz belli oluyordu, annemin gözünden tabiki de kaçmamıştı.

"Haa o mu? Selin'le birlikte kuaförcülük oynadıkta o bana makyaj yaptı ben ona silince öyle olmuş demekkç ki."

"Kuaförcülük?"

"Evet oynayamaz mıyız?"

"Yok siz oynarsınız size şaşırmıyorum ben."

Mutfağa geçip kendime de anneme de bir kahve yaparken annem de sandalye çekip oturmuştu.

"Anne bu arada Faruk aradı, okula çağırdı yarın."

"Niye kız ne olmuş?"

"Bilmiyorum önemli bir konuymuş, okula gelince konuşmamız daha uygun olur dedi."

"Ayy çok severim Faruk oğlumu keşke onun gibi bir damad..."

"Anne adam nişanlı!"

"Salaksın sen! Nişanlanmadan önce neredeydin? Kaptılar gül gibi çocuğu! Sen evde kaldın!"

"Anne ben daha 22 yaşındayım."

"Senin yaşında ben 4 senelik evliydim, sen de 2 yaşındaydın."

"Ne yapayım şimdi gidip evleneyim mi?"

"Sanki alan var da evlenirsin?"

"Belki var?"

"Kim alsın kız seni? Belki varmış, millet torun seviyor biz hala mürvetini göreceğiz."

"Babam vermez beni."

"Ay aman!"

"Kız Ahu ne diyeceğim? Bu Şükran teyzenler var ya akşama oturmaya gelecekler. Onun kardeşinin kaynı var bekar işi de var ne diyorsun?"

Kahveyi annemin önüne bırakırken gözlerimi çıkartıp sert sert baktım.

"Anne yuh ama artık ya! Az daha benden kurtulmak istediğini düşüneceğim."

Annem omuz silkti ve kahvesinden bir yudum aldı.

"İstemediğimi düşündüren ne?"

"Beni çok seviyorsun değil mi hadi itiraf et!"

"Yoo ne münasebet!"

"Seviyorum de!"

"Sevmiyorum."

"Seviyorum de, utanma!"

"Sevmiyorum ya!"

"Seviyorum de!"

"Sevmiyorum!"

"Gözlerimin içine bakarak söylemiyorsun."

Annem kahvesini bitirip gözlerimin içine baka baka bağırdı.

"SEV-Mİ-YO-RUMMM!!!"

"Biliyordum işte sevdiğini."

"Ne?"

"Gözlerini şaşı yaptın görmedim sanma!"

"Allah'ım sen akıl fikir ver bu kıza!"

Kahvemden son yudumumu alıp ayaklandım.

"Amin anneciğim amin!"

"Ben odama gidiyorum."

"Aman git, çıktığın mı var zaten oradan? Gecikme sakın!"

Annem günlük enerjisini boşaltırken ben de odama geçip kapımı kapattım.

Bugün gözümün önünde canlanırken elimi dudaklarıma götürüp sırıtışımı genişlettim.

Ateş beni öpmüştü.

Bir ana hapsolmak isteseydim sanırım o ana hapsolmak isterdim.

Bana yaşattığı duygular çok güzel ve çok özeldi.

Onu seviyordum. Bundan emindim. Ben sevginin belli bir süresi olduğunu düşünmüyordum. Ateş'ten önce belki düşünebilirdim ama onu tanıdıktan sonra bu mümkün değildi. Bazen birini seneler geçse de sevemezdiniz, küçük bir hoşlantıyla duygularınız kapanıp giderdi.

Ama bu büyük bir sevgiyi ve zamanla eş değer değildi.

Ben Ateş'i düşünürken telefonun titremesiyle elime aldım ve Ateş'ten gelen mesajı kocaman gülümsemeyle okudum.

Beyaz Nuri'm: Güzelim, konuşmamız lazım.

Hastam: Kavuşalım ay konuşalım yazacaktım, otomatik düzeltme işte.

Beyaz Nuri'm: Yüz yüze.

Hastam: Olur, sen iyi misin?

Beyaz Nuri'm: Evet her zaman seni aldığım yere geliyorum, yoldayım.

Hastam: Tamam, çıkıyorum.






Hayırlı Ramazanlarrrrr🥰🥰🥰🥰

Acaba Ateş'in konuşmak istediği konu ne ?

Sizce olaylar nasıl ilerleyecek?

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum😘😘

Görüşmek üzere🙋🙋🙋

Beyaz Nuri'm/Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin