4.4

3.4K 169 37
                                    

"Yani Faruk ben şimdi doğru mu anlıyorum?"

Hastaneden çıkıp okula gelmiştim. Faruk'un bana teklif ettiği şey ben yalvararak isteyeceğim şeydi.

"Evet."

"Yani artık resmen burada çalışacağım."

"Dediğim gibi Füsun öğretmen hamile ve hamileliği riskli geçiyor. Bir sene gibi izin süremiz olmadığı için işten ayrılmak durumunda kaldı. Ben de ilk sana söylemek istedim. Burada ne kadar çok çalışmak istediğini ve bu fırsatı kaçırdığında ne kadar üzüldüğüne şahit olmuştum. Senin tekrar bu okulda öğretmen olarak görmeyi çok isterim."

Faruk'un anlattıkları şaka gibi geliyordu. Bu okulda çalışmayı o kadar istiyordum ki! Tabi Füsun öğretmen için biraz üzülmüştüm onunla sanki bu okulu paylaşamıyor gibiydik. Ben stajı bitirdiğimde hemen o başvuru yapmış ve çalışmaya başlamıştı. Şimdi o gitmek zorunda kalıyor ben geliyordum.

"Füsun öğretmene üzüldüm fakat böyle bir fırsatı kaçıramam Faruk. Ne zaman başlayabilirim?"

"Evraklarını hazırlaman gerekiyor, sanırım bir haftayı bulur."

"Peki, evraklarım hazırsa?"

Faruk bana 'ciddi misin sen?' bakışları atıyordu. Ben ciddiydim, belki bir yerde açık olur diye hazırda bekletiyordum.

"Yarın getirirsen en az üç gün içinde başlamış olursun."

"Harika! Yarın sabah buradayım."

Elini uzatıp gülümsedi.

"Hayırlı olsun Ahu!"

Ben kocaman gülümseyip uzattığı elini sıktım.

"Teşekkür ederim Faruk! Bu yaptığın benim için o kadar değerli ki iyi ki varsın."

"Ne demek. Ben de seninle tekrar çalışacağım için mutluyum."

Elini geri çekerken koltuğuna geri oturmamıştı.

"Yarın görüşmek üzere."

"Ben geçireyim seni."

Benimle birlikte kapıdan çıkarken ben de Ateş'e çıktığıma dair mesaj atmıştım. O hastaneden çıkmış olmalıydı.

Faruk'la kapıya bahçede okulla ilgili şeyler konuşurken kapıdan nişanlısı girmişti. Daha önce bir kaç kez karşılaşmış ve muhabbet etmiştik.

"Ahu merhaba!"

"Merhaba Ceren nasılsın?"

"Selam hayatım."

"Hoşgeldin canım."

"İyiyim sen nasılsın?"

"Teşekkür ederim."

"Yüzünde güller açtığına göre haberi almış olmalısın."

"Evet! Ne kadar sevindim anlatamam."

"Ben de canım. İşini ne kadar severek yaptığına bizzat şahit olmuştum. Umarım her şey gönlünce olur."

"Umarım."

Kapıdan giren Ateş'i gördüğümde içimdeki mutluluk daha da büyüdü. Çok heyecanlıydım ve Ateş'e bir an önce anlatmak istiyordum.

Yanımıza geldiğinde Ateş'in yüzü aniden değişmiş ve garip bir hâl almıştı. Ortamda gergin bir hava vardı. Ceren gözlerini benden kaçırıyordu. Ona inatla baktığımı gördüğünde yüzünde zoraki bir tebessüm belirdi. Ateş'in elini tutup ona gülümsedim. Ateş'te bana gülümsemişti ama her zamanki gibi değildi. Tuhaftı.

"Faruk Ateş'le daha önce tanışmıştın."

Ceren'e baktığımda ellerimize bakıp gözlerini kaçırmıştı. Bu haline pek takılmadan Ateş'e döndüm.

"Ateş, Ceren de Faruk'un nişanlısı."

"Memnun oldum, işin bittiyse gidelim mi?"

Kaşlarım istemsiz çatılırken gülümsememi bozmadım. Başımla onaylayıp Faruk ve Ceren'e veda edip yanlarından ayrıldık.

Ateş'ten bir şey demesini bekliyordum ama konuşmuyordu. Arabaya bindiğimizde de suskunluğunu korudu.

Hevesim kursağımda kalmıştı.

Haberi duyduğumdan beri Ateş'in beni almaya geleceği anı bekliyordum. Bu haberi ilk paylaştığım kişi olacağı için de ayrı heyecanlıydım.

Bana ne konuştuğumuzu bile sormamıştı! Merak etmiyorsa ben de anlatmayacaktım.

Kırılmıştım, heyecanım uçup gitmişti. Az önceki gerginliğin nedenini bilmemem de cabasıydı!

Ateş arabayı mahalleye doğru sürmeye başlayınca içimdeki ağlama isteği arttı. Bugün hastanede ne kadar güzeldik oysa! Hiç konuşmadan paramparça olduğumu hissediyordum. Tek kelime etmeden beni ağlatacak duruma getirmişti.

Araba her zaman beklediği yerde durduğunda beklemeden kapıyı açıp aşağı indim. Tek kelime beni ağlatabilirdi ve ben ağlamak istemiyordum.

İkimiz de gerginliğin farkındaydık ama bana açıklama yapma gereğinde bile bulunmamıştı. Ona ilk yazdığım günlerde bile bana daha çok değer veriyordu sanki. Bugün yaptığı şey bana ilk defa bu kadar değersiz ve kötü hissettirmişti.

Canı ne zaman açıklama yapmak istiyorsa o zaman gelir yapardı, ona bir şey sormayacak veya o sormadan bir şey anlatmayacaktım.

Bölüm sonu.

Ateş sizce neden öyle davrandı?

Fikri olan var mı?

Ahu sormamakta ve kırılmakta haklı mıydı?

Ahu ne yapmalı?

Ateş ne yapmalı?

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.😻😻🌸❤️

Beyaz Nuri'm/Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin