2.6

3.7K 175 23
                                    

06:28

Eve yaklaşık bir buçuk saat önce gelmiştim ama uykumu gelirken sanırım bir yerde unutmuştum çünkü bende değildi. On üçüncü kez sağıma döndüğümde kaybettiğim uykumu yine bulamamıştım. Yüzümdeki gülümseme de uykumun aksine beni bırakmıyordu.

Mutluydum.

İçimde atlar tepişiyordu.

Ateş ile şuan gerçekten bir yolun başında gibiydik.

GÖRÜŞÜYORDUK!

RESMEN EVLİLİĞE İLK ADIM!

Uykumun beni bulamayacağını anladığımda aradan yarım saat daha geçmişti. Ben de kalkıp aylar sonra ya da yıllar sonra bilemiyorum kahvaltı hazırlamaya karar vermiştim.

Bu durum ailem için biraz dramatik olabilirdi.

Babam işe gidecekti ona ilk defa ben kahvaltı hazırlayacaktım.

İnşallah ağlamazdı!

Mutfağa gidip ilk önce çay suyunu koydum. Ardından yumurta haşlamak aklıma gelmişti ama babam sevmediği için vazgeçmiştim. En iyisi sucuklu yumurtaydı onu çok seviyordu.

İlk önce menemen yapmak için gerekli tüm malzemeleri çıkardım ve tüm neşemi, sevgimi katıp onu hazırladım. Menemen olacağına yakın sucuklu yumurtayı yapacaktım.

Çay kaynayınca onu demledim ve menemeni yapmaya devam ettim. Bakkala gidip emek almam lazımdı.

Menemen ve çay olduğunda onları kapattım ve sucukları tavaya dizip evden pijamalarımla bakkala çıktım. O kadar enerji doluydum ki ota böceğe hatta dedikoducu Huriye teyzeye bile selam veresim vardı ama hemen vazgeçmiştim.

Ona elini veren kolunu kaptırıyordu.

Bakkaldan ekmek alıp eve döndüm ve hemen sucuklu yumurtayı yapmaya başladım.

07:50

Saat sekize geliyordu ama atladığım bir şey vardı.

Babam işe kaçta gidiyordu?

Bilmediğimi fark edince bir Ali Rıza Bey felci beni yokladı ama ardından Adnan'ın 'daha neler' umursamazlığı aklıma gelince vazgeçtim.

Tüm neşemi bozmayıp canım annemle babamı uyandırmaya gittim.

Kapıyı özel harekat gibi çaldığım için annemin içeriden besmele çeken sesi geliyordu. Birazcık korkutmuştum sanırım ama önemli değildi uykuları açılırdı.

Annem kapıyı açıp 'deprem mi oluyor!' diye bağırınca babam da terliğini kafasının üstüne tutmuş kendini koruduğunu sanıyordu.

"Hadi çabuk evden çıkalım!"

"Olmaz apartman kalabalıktır camdan atlayalım!"

"Kaçıncı kattayız haberiniz var mı sizin!"

"Burada kalırsak öleceğiz."

"Atlarsak ölmeyeceğimizi sana düşündüren ne babacığım?"

"Enkazın altında can çekişerek ölmek istemiyorum ben!"

"Camdan atlayıp acısız mı öleyim dedin!"

"Siz hala konuşuyor musun?" Dedi annem o da başının üstüne geceliğini tutuyordu.

Benim canım zeki ailem!

Biri terliğin biri de tişörtün kafalarını koruyacağını sanıyordu.

Bunu uyku sersemi olmalarına vermek istiyordum!

"Hadi gelin kahvaltı hazırladım."

İkisi de Behlül ile Bihter'i gören Beşir gibi kalakalmışlardı.

"Öleceğiz hala kahvaltı diyor Ekrem bu kız sana çekti!"

Annem yakınırken babam terliği kafasından indirmiş ellerini beline koymuştu.

"Pehh sen bana ne demek istiyorsun?"

Annem de babama dönmüş ve o da ellerini beline koymuştu. Eğer müdahale etmesem işler kötüye gidecekti.

"Yav bi durun deprem felan olmuyor."

"Olmuyor mu?"

"Olmuyor mu?"

"Olmuyor."

"O zaman bizi neden kaldırdın?"

"Ha deprem olmasa kalkmayacaktınız yani?"

"Hayır ama kaldıran sen olmayacaktın. Sen bizi kaldırınca ben de bir doğal afet gerçekleşti sandım malum yıllardır hatta 22yıldır hiç benden önce kalltığını görmedim de."

Annemin sabah sabah bu kadar uzun cümle kurabilmesi ve bana laf sokmasını bir ara tebrik edecektim. Şahsen ben böyle uyandırılsam şuan herkesin suratına 'bunlar uzaylı mı' bakışlarımı atıyor olurdum. Beyin fonksiyonlarımın yerine gelmesi yarım saati buluyordu.

"Anne o kadar uzun ve anlamlı laf soktun ki bir an saatin kaç olduğunu ve neden burada bulunduğumuzu unuttum. 22 yıllık hayatım gözümün önünden geçer gibi oldu az önce."

Annem zafer gülümsemesini atarken babam 'bunların benim evimde ne işi var kim bunlar?' bakışlarını üzerimizde gezdiriyordu.

Muhtemelen bu konuda da babama çekmiştim çünkü onunda şuan beyin fonksiyonları çok çalışıyor gibi durmuyordu.

"Hadi kahvaltı yapalım, baba işe geç kalacaksın."

Annem bana göz devirirken babam hala beni nereden tanıdığını çıkarmaya çalışıyor gibiydi.

"Bugün pazar."

Annemin açıklamasıyla 'ee yani?' der gibi baktım.

"Baban izinli."

Buna şey mi diyorduk?

'Bir işin ucundan tutayım dedim tutmamam gereken yerlere denk geldim.'

Beyaz Nuri'm/Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin