4.5

3.2K 151 35
                                    


Yarım saattir oturmuş aralıksız çalan telefonuma bakıyordum. Ateş açmadığım halde ısrarla arıyordu.
Ben de ısrarla açmıyordum.

Dün eve geldikten sonra ne bir mesaj atmıştı ne de aramıştı. Onun bu denli dengesini bozan şeyin ne olduğunu tahmin etsem de bunun olmaması için içimden dualar ediyordum.

Bir hastası yüzünden olsaydı mesela.

Hastane de sorun çıkmış olsaydı.

Ailevi problemleri olsaydı.

Arkadaşıyla sorun yaşamış olsaydı.

Ama bir kız için olmasındı.

Bunu ihtimali duymamak için telefonu açmaya cesaret edemiyordum. İçimden açmakta gelmiyordu.

Çok kırılmıştım, evet belki tek kelime etmemişti kırılmam için ama bir hiçmişim gibi davranmıştı.

Kızgın olsaydım ona şuan mesajlar atar hastaneye giderdim ama kızgın değildim ki kırılmıştım, hiç bilmediğim yerden.

Ateş'le konuşmaya başladığımızdan beri beni kırma ihtimalini hiç düşünmemiştim. Onun bir insanı kıracağına dair inancım yoktu.

Uzun boylu ve heybetli yapısının aksine pamuktan bir kalbi vardı.

Kestane rengi kıvırcık saçları ve mavi gözleri ona ayrı bir masumluk katıyordu.

Hep ben onu kırmaktan kaçınmıştım, benim aksime daha kırılgan duruyordu ama o beni yanıltmıştı.

Telefonumda 48. aramaya baktım o da sonlanmıştı.

Beyaz Nuri'm:

Görüldü*

Beyaz Nuri'm: Güzelim konuşmamız lazım telefonlarını açar mısın?
Görüldü*

Sanırım bu an tarihe geçmeliydi. Çünkü Ateş'in aramalarına ve mesajlarına ilk defa dönmeyişimdi. Ama anlasındı. Beni nasıl kırdığını kendi görmeliydi. Ben anlatacak değildim.

Beyaz Nuri'm: Ahu lütfen...

Konuşmak istemiyordum çünkü duyacaklarıma hazır değildim.
Hastanede çok kötü şeyler oldu derse ne derdim bilmiyordum.

Bana anlatabilirdi ama anlatmamayı seçip beni yok saymıştı. Ben heyecanımı onunla paylaşmak için deli olurken o susmuştu, bu kırılmam için geçerli bir sebepti.

Dün eve geldiğimde annemlere Faruk'un söylediklerini anlatmıştım. Annem de babam da çok sevinmişti. İkisi de bendeki durgunluğa anlam verememişti.

"Annem şimdi senin yedi düvele haber salıp mahallede göbek atman gerekmiyor  mu? Niye böyle durgunsun?"

"Biri bir şey yaptıysa söyle babana kafasını kırayım onun, kimse benim kızımı üzemez!"

Annemle babam tepkilerini koyarken ben sadece halsizim diyerek geçiştirmiştim. Tabiki de inanmamışlardı ama onlar da beni çok nadir böyle gördükleri için üstüme gelmemişlerdi.

Sabah Faruk'un yanına uğramış ve evraklarımı vermiştim. O da bendeki durgunluğu fark etse de 'umarım kötü bir şey yoktur.' demiş ve üzerinde durmamıştı.

Bugün yapacak bir şeyim yoktu. Ben de Selin'i çağıracaktım. Babam işteydi annem de komşuya gidecekti. Rahat rahat konuşabilirdik.

Beyaz Nuri'm: İşime odaklanamıyorum, bir şey de lütfen.
Görüldü*

Dün ben de tam olarak bunu istemiştim. Küçücük bir şey demesini ama o dememişti. Ateş'in mesajını es geçip rehbere girdim ve Selin'i aradım.

"Efendim yellozzz!"

"Selin bize gelsene."

"Olmaz annem kızıy... Bir dakika senin sesin niye öyle geliyor? Sorun mu var? Neyse kapat geliyorum."

Konuşmama müsade etmeden telefonu kapatmıştı. Yaklaşık on dakika sonra kapı çaldığında Selin'in bu kadar hızlı gelmesine ben bile şaşırmıştım.

"AHUUUU!"

"Neden yırtınıyosun deli gibi buradayım. Acilen Necla ablayla takılmayı bırakıyorsun, bu üstünün hali ne?"

Selin de benimle beraber üstüne baktığında o da şaşırmışa benziyordu. Ne giydiğini bilmiyor muydu bu kız?

Sarı tişörtünün üstüne 'fuck me!" yazıyordu ve bazı yerleri yırtıktı, altında parlak fosforlu turuncu bir tayt vardı, hani şu mahalle kuaförlerinin giydiği bi de bizim Necla teyze giyiyordu işte üzerine de şort geçiriyordu ama Allah'tan Selin üstüne şort giymemişti.

Bu sıcakta biri kırmızı biri yeşil çorap giymesi de cabasıydı. Saçlarıyla yarısı salık yarısı topuza benzer bir şeydi ama dağınıktı, çok dağınık!

"LANN! Ben böyle mi çıktım dışarı?"

"Asıl sorun dışarı böyle çıkman değil, neden evde böyle giyindiğin ya da neden böyle kıyafetlerinin olması. Yanlış yere takılıyorsun."

"Ahu sus çabuk bana bir şeyler ver! Iyyy halime bak!"

"Gel!"

Selin'e bir şort bir tişört verdim ve kendi haline dönmesine yardımcı oldum. Üstünü yırtarcasına çıkarıp benim verdiklerimi hemen giymişti.
Ardından kendimi benden çok kullandığı yatağımın üzerine attı. Evet attı!

"Anlat bakalım neler oluyor?"


Bölüm sonuu.

Ahu haklı mı?

Ahu Ateş'e cevap vermiyor Ateş ne yapacak?

Ahu ne yapmalı?

Ateş'i dinlemeli mi yoksa böyle devam mı?

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum💋

Ne zaman bölüm paylaşacağımı profilimde duyuruyorum.
Beni takip ederek öğrenebilirsiniz
esmaknbk
😻😻😻😻❤️

Beyaz Nuri'm/Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin