"AHUUUUUU!"
Odama şafak operasyonu gibi giren ve üstüme atlamaya hazır bir âdet Selin karşımdaydı. Tam kaçmaya yer arıyordum ki üstüme atladı. Elimdeki telefon bir yere savrulmuştu ama görememiştim. Geç kalmıştım hoş kaçsam nereye kaçacaktım küçücuk odada?
"Seni çokkk özledimm!"
"Se-selin biraz daha kalk-kalkmazsan daha ço-k özle-ye-ceksin!"
Selin âdete bana sarılmıyor beni içine sokmak istiyordu. Söylediğim şeyle kafasını kaldırıp kollarını biraz gevşetse de üstümden kalkmamıştı.
"Çok özledim seni!"
"Selin sadece 18 saattir görüşmüyoruz."
Suratını buruşturup üstümden kalktığında rahat bir nefes aldım. Resmen ezmişti beni!
Kollarını birbirine bağlayıp karşıma oturdu.
"Bana 24 saat gibi geldi ama!"
Bu dediğine göz devirdim ve uzanıp yanağından öptüm.
Anında mutlulukla gülümsedi.
"Ne yapıyorsun bakalım?"
Sorduğu soruya küçük bir iç çektim.
Ateş beni Bihter'in düğününe davet etmişti ve düğüne sadece bir hafta kalmıştı ve ben ne giyeceğimi hala bilmiyordum.Tabiki de her gün belki beni davet eder diye düşünmedim!!!
"Hala elbise seçemedim."
Sıkıntıyla söylediğim şeye gülümsedi.
"Hallederiz merak etme."
Sonra ciddiyetle konuşmaya başladı.
"Hem çok şık olmalısın hem de çok zarif. Annesi seni görüntü ideal bir gelin adayı olarak görmeli. Sana hanım hanımcık bir elbise seçeceğiz yani."
Ben de böyle düşünüyordum ama bir yandan da Ateş beni görünce gözünü alamasın istiyordum.
"Hem annesini hem Ateş'i etkim altına almam lazım. Selin bizim düğünde giymediğimiz kıyafetleri Bihter günlük kombin olarak giyiyor! Görmem lazım bir fizik var maşallah yani!"
Bihter'i Selin'e defalarca anlatmıştım ve hiç görmemesine rağmen yolda görse tanıyacak hale gelmişti. İnşallah kıza nazarım değmezdi!
"Merak etme çok güzel olacaksın."
"İyi de nasıl?"
Belki güzel olurdum ama eminimki o düğünde benden çok daha güzel ve uzunlar olacaktı. Kendime güveniyordum fakat ya Ateş'in annesi başka birini gelin adayı olarak görürse o zaman napardım?
Ateş'te annesini üzmemek için o kızla evlenirdi.
Ben de beyaz elbise giyip nikah şahitleri olurdum artık!Yok yok olmazdı. Ne olursa olsun annesinin gözüne girecektim. Hem benden kaçmazdı zaten.
"Hadi seçelim artık şu elbiseyi."
"Hadi!"
Beraber elbise bakmaya başlamıştık. Telefonumdan mesaj gelince onu aramaya koyuldum. En son yatağımın altında bulabilmiştim.
Beyaz Nuri'm: Güzelim ne yapıyorsun?
İstemsiz sırıtırken içim yine bir hoş olmuştu. Ateş ile arabada yaşadığımız o olaydan sonra daha da yakınlaşmış ve daha sık görüşmüştük. Artık birbirimiz hakkında daha fazla şeyler biliyorduk. Bana artık daha yakın davranıyordu. Hala bir yakınlaşma olmamıştı veya sevgili değildik ama flört aşamasına gelmiştik.
Hastam: Selin geldi elbise bakıyoruz, sen ne yapıyorsun?
Beyaz Nuri'm: Hastaneden çıktım eve geçiyorum.
Hastam: Dikkat et yiğidim.
Beyaz Nuri'm: Ederim güzelim, görüşürüz.
Hastam: Görüşürüz.
"Ne diyor doktor enişte?"
"Eve geçiyormuş onu söyledi."
Kaşlarını kaldırıp şaşırmış gibi yüzüme baktı.
"Haber mi veriyor artık?"
Söylediğine ben de şaşırmıştım. Daha önce hiç eve geçtiğini söylememişti.
"Aslında ilk defa ben de anlamadım."
Düşünceli düşünceli kafa sallayıp elbiselere bakmaya devam etti.
"BULDUM!!"
Selin'in bağırmasıyla sıçrayıp baş parmağımı damağıma geçirdim ve yukarı ittim.
"Ne bağırıyorsun kızım ne buldun?"
Gözleri ışıl ışıl parlarken bilgisayarın ekranını gösterdi.
"Giyeceğin elbiseyi buldum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Nuri'm/Yarı Texting
HumorBugün kafama koymuştum, ne olursa olsun hayatımın aşkıyla tanışacaktım. 0534***: Adın cehennemi anımsatırken gözlerin 'Ben cennetim' diye bağırıyor be yiğidim! Wattpad'de 'Beyaz Nuri'm' adıyla yayınlanan ilk hikayedir. 10.04.2022 #genelkurgu 1