6.4

2.7K 171 20
                                    

"Ben sevdim bu oyunu, hadi bir daha oynayalım."

Elini belime atıp beni kendine doğru çekerken gözleri dudaklarımdaydı.
Koluna elimi koyup aşağı yukarı gezdirdim.

"Hımm, çok mu sevdin?"

Kısık sesimle cümlemi dudaklarına doğru üfledim. Dudağı yavaşça kırvırlırken elini tekrardan bacağıma attı.

"Hı hı, çok."

Elimi koluna sürterek boynuna çıkarıp parmak uçlarımla okşadım. Dudaklarımızın birleşmesine milim kala telefonumun zil sesi büyülü anımızı bozmuştu.

Ateş telefonu duymamış gibi yapıyor ve hala dudaklarıma bakıyordu.

Geri çekilmek için hamle yaptığımda bacağımdaki eli belimi kavrayıp tutuşunu sıkılaştırdı.

"Açma."

Gülümseyip dudağının kenarını öptüm ve geri çekildim.

"Açacağım."

Telefonu elime aldım ve kim olduğuna bakmadan kulağıma götürdüm.

Ateş'ten gözlerimi çekip kimin aradığına bakamamıştım, yüzümü keşfe çıkmış gözleri dikkatimi toplamama yardımcı olmuyordu.

"Ahuuuuğğğğ, neredesin sana ihtiyacım var! Unuttun beniiiğ?"

Selin'in ağlamaklı ve isyankâr sesi kulağıma dolduğunda yüzümü buruşturdum. Her sabah çiğ yumurta mı yiyor bu kız, bu ses ne Allah aşkına?

"Ne oldu, iyi misin?"

Koltuğa geri yaslandığımda Ateş'te elini belimden çekmişti ama bacağıma koymayı ihmal etmemişti.

"HAYIRRRR! NE OLUR GELLL!"

"Tamam geliyorum, evde misin?"

"Sizin kapıda."

Okula başlamam ve Ateş'le olaylarımız derken Selin'le anca geceleri konuşabiliyorduk ya da gelip biz de kalıyor öyle arayı kapatıyorduk. Hafta sonumu tekrardan Ateş'e ayırdığım için Selin'in neyi olduğunu bilmiyordum ve sesi kötü geliyordu.

"Ateş eve gitmemiz lazım, Selin bizdeymiş."

"Sorun yok değil mi?"

"Bilmiyorum gidince göreceğiz."

"Ama oyun oynuyorduk."

Dudak büzerek konuştuğunda tatlı haline iç geçirdim. Şuan yanaklarını sıka sıka sevmek istiyordum onu ama aklım Selin'deydi.

"Evlenince daha büyüklerini oynarız, şimdi gitmemiz lazım."

"Alıştırma yapıyorduk ne güzel."

"Ateş!"

"Tamam!"

Önüne dönüp arabayı çalıştırdığında elini bacağımdan ayırabilmişti.

Evin önüne geldiğimizde, kapıda oturan Selin'le göz göze geldim. Aşağı inip yanına gitmeye fırsat bırakmadan boynuma atlamıştı.

"Eee hani sağlamsın, bir şeyin yok!"

Kafasını geri çekip bana kötü sandığı bakışlarını atmaya çalışıyordu.

"Aşk olsun!"

"Müsade etseydin olacaktı!"

Ateş'in isyan eden sesi arkadan geldiğinde gülmemek için kendimi tutmamış ve otuz iki diş sırıtmıştım.

"Size geldim, annen Ateş'le gittiğini söyledi..."

Beyaz Nuri'm/Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin