"Bu çok eğlenceliydi." Dedi Mark ikisi de dans makinesinden inerken. Lisa'da gülümsedi.
"Bunu uzun zamandır istiyordum." Dedi. Tabi Mark ile değil. Jungkook ile beraber. Uzun zamandır sıradan bir gün istiyordu. Alışveriş mağazasında gezmek, oyun salonunda oyunlar oynamak gibi.
"Daha sık geliriz." Dedi Mark. Beraber kafelerin olduğu tarafa ilerliyorlardı.
"Olabilir. Alışveriş merkezlerini severim." Dedi Lisa. Gerginlikten midesi düğümlenmişti sanki. Biraz dans etmek ona olanları unutturmuştu ama Mark'la yan yana yürümek bile onu bu hale getiriyordu.
"Seninleyken bende severim. Neresi olduğu önemli değil." Dediğinde Lisa konuyu değiştirmek için bir kafe gösterdi.
"Kahve içelim mi ?"
"Bağımlısın sanırım." Dedi Mark. Lisa olduğu yerde kalırken göz göze geldiler. "Fazla kahve içiyorsun."
"Ha evet. Yani alışkanlık oldu artık. Okula gelmeden her gün içerdik Jung-" dedi ama sustu. Bunun yerine çocuğa gülümsedi.
"Tamam kahve içelim o zaman."
"Oha kimler burada" diye bir sesle ikisi de arkasına döndü. Lisa gördüğü kişilerle kaşlarını çattı.
"Ash ? Siz burada ne yapıyorsunuz? "
"Gezmeye geldik. Sarang çok ısrar etti gidelim diye."
"Bak iyi ki gelmişiz!" Dedi Sarang onlara koşarken. Hızla Lisa'nın koluna girdi.
"Partiden erken ayrıldın. Vedalaşamadık diye çok üzüldüm."
"O sıra biraz meşguldün." Dediğinde çocuk kızardı.
"Üzgünüm."
"Üzülme. Zaten biraz başım ağrıyordu. Mark'ı görmeyince sizi rahatsız etmeden gideyim dedim."
"Biraz da kafayı bulmuştun tabi." Dedi Lee alayla. "Ceketini arayıp durdun."
"Aynen. Pek alkol alamıyorum." Dedi Lisa gülmeye çalışarak. Ash Mark'ın koluna girdi.
"Şu aşağıda bir takım gördüm ama Lee beklemedi denemem için. Beraber deneyelim mi ?" Dedi çocuğa
"Ama Lisa ile kahve içmeye gidiyorduk."
"Biz geçelim. Siz bize yetişirsiniz." Dedi Lisa. Ash kafa sallarken Mark'ı sürüklüyordu.
"Ee Lisa nasılsın o günden beri ?" Dedi Lee. Lisa bu çocuğun soğuk konuşmasından hoşlanmıyordu.
"Yoğun. Okul, ödevler ve aile falan işte. Size sormalı."
"Aynı. Ailen ne iş yapıyor ?"
"Lee bu sorular ayıp. Daha yeni tanışıyoruz. Başka şeyler konuşmalıyız. Mesela saçların çoook güzel. Turuncu sana çok yakışmış."
"Sorun değil Sarang. Çok teşekkür ederim ve annem ev hanımı. Babam ise finans uzmanı. Sizinkiler ?"
"Bizimkiler mi ?" Dedi Lee gülerek. "Geçen hafta Sarang'ın babası alkollü kavgaya karışmaktan tutuklandı."
"Ah ben...üzgünüm." Dedi Lisa Sarang'a bakıp. Çocuk gülerek omuz silkti.
"Bu ilk değil. Son da olmaz. Siz oturun bende kahve akıp geleyim." Dedi Sarang. Lisa yanındaki çocuktan rahatsız bir şekilde bir masaya oturdu. Lee'de hemen karşısına geçti.
"Yonsei'densin yani."
"Evet. Mark gibi. Siz nereden tanışıyorsunuz? " Dedi Lisa. Bir şeyler öğrense iyi olacaktı. Jungkook zaten tüm bunların bir an önce bitmesi için baskı uyguluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gossip: X
Mystery / ThrillerYonsei Lisesinde ne kadar sıradan olabilirse o kadar sıradan bir gün başlamak üzereydi. Tabi okulun binasına bileklerinden asılı duran cesedi görene kadar herkes böyle düşünüyordu.