"Sence daha ne kadar gizli gidebiliriz ?" Dedi Chaerin. Jiyong omuz silkip ona baktı.
"Sonuna kadar" Dedi ve kapıdaki güvenliğe kimliğini gösterdi. "Yetimhane müdüresiyle görüşmek istiyorum."
"Hoşgeldiniz efendim. Geldiğinizi hemen haber vereceğim."
"Vermene gerek yok. Önemli bir konu değil. Biraz içeriyi de gezmek istiyoruz." Dediğinde güvenlik anlayışla kafa salladı. Chaerin hemen onun peşine takıldı.
"Yani her şey bu yetimhanede başladı." Diye mırıldandı. Gördüğü çoğu yetimhaneye göre ufaktı. Zaten araştırmalarına göre yaklaşık 30 çocuk alıyordu. Yine de tüm buna rağmen uzun zamandır açık olan, köklü bir yetimhaneydi. Tabi bunun sebebi zengin bir semtte olmalarıda olabilir. İçeri girdiklerinde geniş alanın iki tarafında fotoğraf mevcuttu. Rosé'nin bahsettiği gibiydi. Jiyong kızın tarif ettiği fotoğrafa yaklaştı. Gülerek fotoğrafa baktı. Evet bu oydu. Chaerin'e baktığında onu bir kapının önünde durdu içeriyi dinlerken buldu. Kadın parmaklarını dudaklarına götürdü ve sessiz olmasını işaret ederek yanına çağırdı. Jiyong ona yaklaştı ve hemen yanında müdire yazan kapının önünde durdu.
"Sana son kez diyorum beni artık bu işe bulaştırma. Elimden geleni yaptım. O çocuklar senin olduğun fotoğrafı çektiler diye seni aradım." Dedi içerideki kadın. Jiyong kaşlarını çattı. "Ne bekliyordun ki ? Sana haber verdim çünkü sen beni çocuğum gibisin. Tabi ki de arkanı kollayacaktım. Senin için endişelendim ama hayır. Sana hayır dedim. Başka biri seni sorsa dahi umursamayacağım....Ah lanet olsun. Benden haber bekle. Biri senin için gelirse söylerim... Tanrı aşkına kimse artık Hoyeon yada Hyeri'i sormaz! O kızlar buradan gideli yıllar oldu. Artık anneleri bile gelmiyor...tamam soran olursa söylerim. Dikkat et kendine."
"Rosé ve Hoseok'un ziyaretinden sonra ona haber verdi sanırım." Dedi Chaerin sessizce. Jiyong omuz silkti.
"Öğreneceğiz." Dedi ve kapıyı çalmadan içeri girdi. Kadın şaşkınlıkla yeni oturduğu yerden kalkarken Jiyong kimliğini çıkarmıştı bile. Chaerin ise bu hareketine göz devirip kapıyı kapattı.
"Ben komiser Kwon Jiyong. Yetimhanenin yetkilisi sizsiniz sanırım ?"
"Buyrun Komiser Bey."
"Hanımefendi sizi cinayete yardım ve yataklıktan tutukluyoru-"
"Ne ?" Diye lafını kesti kadın şaşkınlıkla.
"Jiyong suçluya yardımdan tutuklaman lazım." Diye lafa girdi Chaerin. Jiyong sinirle kadına döndü.
"Ne fark eder ki? Her türlü tutuklayacağız.:
"Ama cinayet işlemedi ki. İşleyenin kaçmasına ve saklanmasına yardım etti." Dediğinde müdire masanın oradan çıktı.
"Pardon ama sizi anlamıyorum. Ben kimseye yardım etmedim." Dedi şaşkınlıkla.
"Buraya gelen iki çocuğun baktığa kadına haber uçurmuşsun seni arıyorlar diye." Dediğinde kadın kaşlarını çattı.
"İyi de bu bir suç değil ?"
"Ama dün gelen polis memurlarına da o suçluyla yıllardır konuşmadığını söylemişsin." Dedi Jiyong ki bu doğruydu. Daesung anlatmıştı ona bunu. Jiyong bir de kendi sormak için gelmişti buraya.
"Ben..ben suç işlediğini bilmiyordum. Onu arayan birileri olunca korktum."
"O zaman şöyle yapalım." Dedi Chaerin sandalyeye otururken. "Sen bize yardımcı ol. Biz de sana yardımcı olalım."
"Na-nasıl isterseniz. Ne isterseniz yaparım." Dediğinde Jiyong elindeki telefonu işaret etti ve avcunun açtı. Kadın telefonu ona verdiğinde direk son aramalara girdi. Bilinmeyen numara yazısını görmesiyle kaşları çatıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gossip: X
Mystery / ThrillerYonsei Lisesinde ne kadar sıradan olabilirse o kadar sıradan bir gün başlamak üzereydi. Tabi okulun binasına bileklerinden asılı duran cesedi görene kadar herkes böyle düşünüyordu.