56. Cehenneme gidiyor.

261 26 25
                                    

Jimin karakoldan sabaha karşı çıktığında kimse yoktu. Böyle olmaz sanmıştı. En azından arkadaşları...arkadaşları..

"Jimin." De Hwasa peşinden çıkarken. Jimin annesine döndü. "Gidelim mi ?"

"Anne ben." Dedi ve yutkundu. Konuşamıyordu. Boğazında bir yumru vardı sanki. İçten içer arkadaşlarının burada olduğunu düşünmüştü.

"Sorun değil Jimin. Her şey yoluna girecek." Dedi annesi ona sarılırken. Annesini kucaklarken göz yaşları gözlerinden aktı.

"Ne yapacağım ben anne ?" Diye sızlandı. "Benden nefret ediyorlar."

"Bence...hepsi değil." Dediğinde Jimin ondan ayrıldı. Kafasını kaldırdığında Jennie oradaydı. Onun gibi ağlıyordu. Kollarını çapraz bir şekilde bağlamış ve savunmasız duruyordu. Fazla savunmasız

"Jennie" dedi Jimin ona doğru koşarken. İkisi yan yana gelirken daha çok ağlamaya başladı. Jennie ona sıkıca sarıldı.

"Jimin ben ne yapacağım bilemedim" Dedi ağlarken. İhanete uğramış hissediyordu. Gidecek bir yeri de yoktu. Yoongi hala açmıyordu. Jimin'den haber bile yoktu. Bu yüzden gelmişti. Jimin çıktıysa bile Jiyong'tan haber alabilirdi.

"Bende aynı durumdayım Jennie" dedi. Hwasa ikisini izlerken Jiyong ve Chaerin kapıya çıkmıştı. Bir kaç saat dinlenmek için evlerine gidecekken görmek istedikleri manzara bu değildi.

"Ne oluyor Jennie? " Dedi Jiyong

"Belleği kim aldı buldum." Dedi Jennie Jimin'dem ayrılırken. Jiyong derin bir nefes aldı.

"Geri alabilecek misin ?"

"Ben..sanmıyorum Jiyong. Gerçekten özür dilerim. Sen xi bulmak için o ladar zaman harcarken..."

"Sorun o değil. Her türlü X i arayacaktım. Sıkıntı yok. Sorun sabahım 4'ünde karakolun önünde iki kaçık gibi ağlamanız."

"Aynen öyle." Dedi Hwasa. "Hadi bakalım sulu gözler eve gidelim. Sorunlarınız neyse biraz bekleyebilir. Şimdi güzel bir uykuya ihtiyacınız var."

"Beni de evlat edinir misin ?" Dedi Chaerin ona bakarken. Hwasa'da gülerek ona baktı.

"Evrakları hazırla. Bir polis fena olmaz." Dedi göz kırparak.

"Anne! Anneme başkalarıyla flört ettiğini söyleyeceğim."

"Bu flört bile değil!"

"Olsun. Annem beni bunun için yetiştirdi." Dedi Jimin. Jennie yanında kıkırdamakla meşguldü.

"Ah anası kılıklı işte!" Dedi ve komiserlere döndü. "İyi akşamlar efendim. Sizinle tanışmak bir zevkti."

"İyi akşamlar Hwasa! Emin ol seninle tanışmakta öyle. Tabi o arabayı ne zaman alacağımı öğrenirsem daha da sevineceğim."

"Jiyong!" Dedi Chaerin. Hwasa ise adamın dediği şeye güldü.

"Merak etme çıkmasına 3 ay var Jiyong. Sen parayı hazırla. Araba 2 ay sonra kapında"

"Parayı hazırlama gerek yok. Hep hazır." Dediğinde Hwasa ikisine el salladı.

"Dikkat edin." Dedi Jiyong bahçedeki ikiliye. İkisi de kafa salladı. "Ve barışın çocuklar. Gerisini ben halledeceğim."

▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎▪︎

"Gelmişsin sonunda."

"Benimle uğraşma. Gerçekten...gerçekten iyi günümde değilim." Dedi Yoongi. Bunu söylemekle hata yaptığını biliyordu. Böyle dediği için kadın daha çok uğraşmak isteyecekti.

"Ah hadi ama çocuk. Senin hayatta olduğun hiç bir gün benim iyi günüm değil zaten." Dedi kadın. Yoongi merdivenlerde durdu ve ona döndü.

"Gerçekten mi ?" Dedi gülerek. "Hep aynı laflar, hep sıkıcı bohem sözler."

"Hiç bir işe yaramıyor dimi ?" Dedi kadında aynı şekilde gülerek. "Hala yaşadığına göre."

"Haha aynen. Kendini geliştirmen gerek." Dedi Yoongi ve merdivene oturdu. "Sıska ucube. Gebermen için gün sayıyorum. Onun gibi ölmelisin. Bu senin kanlarında var. Artık becer şunu. Öl artık. Öl artık. Öl artık. Bana bir rahat ver. Sen varken mutsuzum. Ah bir şey diyeyim mi ? Mutlu olup olmaman sikimde değil! Neden o lanet çeneni bir kere bile kapatamıyorsun ?"

"Yoongi"

"Yoongi ? Sen bana adımla bile seslenme. Midemi bulandırıyorsun."

"Yoongi neden böyle davranıyorsun bana ?" Dedi kadın. Yoongi kaşlarını çattı. "Sadece yemeğe gelir misin demiştim ve sen...kalbimi kırıyorsun"

"Neden ? Bana daha fazla haşlanmış havuç yedir diye mi? " Diye bağırdı sonunda Yoongi. "Onlardan ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun ve ben...ben onları çıkardığımda senin onları ağzıma geri tıkman." Dedi Yoongi ellerini kafasına bastırırken. "Onlardan sadece daha çok daha çok nefret etmemi sağlıyordu."

"Yoongi öyle bir şeyi ne zaman yaptım ben ?" Dedi kadın şaşkınlıkla.

"Sani adi orospu! Yine me planlıyor-"

"Yoongi!" Diye bağırdı babası. Yoongi sadece bir saniyeliğine gözlerini kapattı. "Annenle nasıl böyle konuşursun ?"

"Ben odamdayım." Dedi Yoongi ayağa kalkarken.

"Hayır. Odana çıkmıyorsun. Bana bak." Dediğinde Yoongç duraksadı ama ona dönmedi. "Sana bana bak dedim."

"Ne var ?" Dedi Yoongi ona dönerken. "Ne istiyorsun ne ? Yetmez mi artık ? Beni neden rahat bırakamıyor kimse ? Kötü bir gün yaşadım demem bu kadar mı anlaşılmaz ? Bu evrende kötü bir gün geçirem tek kişi ben olamam dimi ?" Dediğinde merdivenlerin dibindeki iki kişi sessizdi. Yoongi kahkaha attı. "Siktir! Cidden tek kişi benim sanırım."

"Yoongi küfür etmek konusunda ne düşündüğümü biliyorsun." Dedi babası sadece

"Pekala, pekala." Dedi Yoongi. "Özür dilerim benim hatam."

"Odana git. Cezalısın." Dedi babası. Yoongi gülerek arkasını döndü ve yukarı çıkmaya başladı.

"Bebeğim bence onu biraz.. dinlenmesi gerek. Eski günlere dönüyor. Yine yapacak sanırım." Dedi kadın babasına. Yoongi odasının kapısında durdu.

"Bilemiyorum..Emin misin ?"

"Eminim. Tabi ki de eminim. Bilirsin onunla çok sık konuşuruz. Sadece bu aralar fazla karamsar ve..kavgacı." Dediğinde Yoongi alayla güldü

"Pekala. Sen öyle diyorsan öyle olsun. Onu bir kaç günlüğüne yollayalım."

"Tabi..okulun sıkıntı olmasın ?"

"Onu ben hallederim."

"Tamam ben yarın bu işlerle ilgilenirim. Sen işlerini hallet." Dediğinde Yoongi göz devirdi. Odasına girerken kapıyı sessizce kapattı ve yatağa yattı. Onu yollayacakları yeri biliyordu. Daha doğrusu kadının yollayacağı yeri.

Korkmuyordu artık. Sadece aklı Jimin'deydi. Gözlerini kapattı. Acaba çıkmış mıydı? İyi miydi ? Ağlıyor muydu ? Canı yanıyor muydu ? Yoongi onu tekrar görmeye hazır mıydı? Ya da ne zaman görecekti ? Çünkü cehenneme gidiyordu. Ne zaman çıkacağından da emin değildi. Ama onu özlüyordu. Çok özlüyordu.

"Üzgünüm bebeğim." Diye mırıldandı. "Üzgünüm aptal bir körüm."

▪︎▪︎▪︎

Minik bir bölüm..
Ve nasıl gidiyor ?

Bunu bir geçiş bölümü olarak düşünelim...

Gossip: XHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin